Eskişehirspor–Altay maçını izlerken daha önceki karşılaşmalara kıyasla daha çalışmış ve daha mücadeleci bir takım gördüm. Oyuncuların arzusu ve isteği göze çarptı. Fakat işin teknik tarafında, bitiricilik sorunlarımızın devam ettiğini söylemek gerek. Daha farklı bir skorla dönebileceğimiz bir maçta, yakalanan pozisyonların bir kısmı heba edildi. Yine de deplasmandan 3 gol ve 3 puanla dönmek, hem takım hem de taraftar için rahatlatıcı oldu.

Ama hâlâ çözülmeyen sorunlarımız var. Oyun kurmada zorluk çekiyoruz, duran toplarda ve yan toplarda zaaflarımız sürüyor. 2-0 öndeyken maçın 2-2’ye gelmesi düşündürücüydü. Üstelik Deniz Keskin ve Akın Akman’ın sakatlıkları, Uşak maçı öncesi bizi epey zorlayacak gibi.

Maçın en güzel yanı ise Berk Zerenman’ın oyuna girdikten kısa süre sonra golünü atıp, penaltıyı kazandırmasıydı. Bu mücadelesi taktire şayandı.

Kaan Baysal sakatlığından sonraki ilk maçında penaltıdan güzel bir gole imza attı. Ve Altay maçında Kaan’ın oynadığını görmüş olduk. Potansiyeli varken ağırdan oynamasını anlayamamıştım zaten ilk defa taraftarın tadını attığı golden sonra aldı. O heyecanı yaşadı ve bu heyacanının ve mücadelesinin bitmemesi hem Eskişehirspor hem de kendisi için artı olacaktır.

Kalesinde kritik kurtarışlara imza atan Bora Göymen ise dikkat çeken bir diğer oyuncuydu. Özellikle iki pozisyonda yaptığı refleks kurtarışlar alkışı hak etti. Basit hatalardan uzak durduğu sürece, Eskişehirspor’un kalesini güvenle koruyabilecek bir isim olduğuna inanıyorum.

Altay’ın ligin başından bu yana galibiyet alamamış bir takım olduğunu unutmamak gerek. Bu tabloya rağmen rakibimizden 2 gol yemek, Eskişehirspor’un hâlâ kendini toparlaması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu tür maçlarda oyunu daha çok rakip sahaya yıkmalı, daha fazla pozisyona girip daha baskılı oynamalıyız.

Önümüzde Uşakspor maçı var. Hem zorlu geçecek bir karşılaşma, hem de tribün desteğine fazlasıyla ihtiyaç duyulacak bir gün olacak. Taraftarlarımızı bu mücadelede tribünleri doldurmaya davet etmiyorum zaten dolduracaklardır.

Çünkü Eskişehirspor’un en büyük gücü her zaman taraftarı oldu, olmaya da devam edecek.