Eskişehir Esnaf Odaları’nda kongre süreci yaklaşıyor.

Ve elbette adaylar da birer birer sahneye çıkmaya başladı.

Eskişehir Tuhafiyeciler ve İşportacılar Odası Başkanı Ali Safa Şen’e Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde mevcut başkan Ekrem Birsen’i destekleyip desteklemeyeceğini sordum.

Gülümsedi.

Önce isim vermekten kaçındı.

Ardından dayanamadı:

“Geçen kongrede de Adnan Karamanlı’nın sağ tarafında oturuyorduk. Yine oturacağız” dedi.

Biraz daha kurcaladım.

“Peki, sağında oturanların sayısı artar mı?” dedim.

Yine güldü.

Peki, neden sordum bu soruyu?

Hatırlayalım, geçen seçimlerde Ekrem Birsen karşıtlarının sayısı epey fazlaydı.

Mesela Ahmet Namık Akdoğan.

Mesela Gürdal Sarıkaya.

Sonra ne oldu?

Perde arkasında ne döndü bilinmez...

Gerçi biliniyor da yeniden yeniden yazmayalım.

O çok kalabalık görünen “sağ ve sol taraflar” gün geçtikçe boşalmaya başladı.

İlk kalkan kimdi?

Ahmet Namık Akdoğan.

Bir koltuk için...

Vefayı bir kenara bırakın, bu başka bir şey.

Adını buradan yazmayayım.

Herkes biliyor.

Ama kimse konuşmuyor.

Konuşan da bir sonraki dönem “başkan yardımcısı” oluyor zaten.

“Duruş” diyenlerin ilk “eğildiği” bir dönem bu.

Söz konusu koltuksa gerisi teferruat oluyor malum.

Önce Ahmet Namık Akdoğan ayrıldı.

Sonra Gürdal Sarıkaya…

Birer birer azaldı sağ ve sol taraflar…

Onu oraya taşıyan, o koltuğu ona verenlerin yüzüne bile bakmadan.

Daha yüksekten bakabilmek için bir basamak arandı, bulundu da…

Vefa mı?

Unutun.

Artık adı anılmayan, modası geçmiş bir kelime o.

Şöyle düşünün:

İlkesiz, eğilip bükülen, rüzgâra göre taraf değiştiren bir tür "esnaf politikası."

Yani anlayacağınız…

Adnan Karamanlı’nın sağ tarafı mı?

Sol tarafı mı?

Asıl mesele bu değil.

Asıl mesele kaç kişi hâlâ dimdik durabiliyor?

Yoksa sağda oturmuşsun, solda durmuşsun fark etmiyor.

Yeter ki “oturacak bir yerin” olsun.

Onur ayakta kalmış, kimin umurunda?

***********

Kuantum Özge der ki:

“Bir gün her şey geçer.”