Hemen dibimizde Simav’da 5.4’lük bir deprem meydana geldi. Ben ilkokula giderken, yani 50 yıl önce Simav-Gediz hattında meydana gelen depremde evimiz ortadan ikiye ayrılmıştı. Kütahya depremleri her zaman Afyon ve Eskişehir’ i etkiler. Simav faylarının Eskişehir’deki faylar ile bağlantısı var. Açıklanan haritalarda görülüyor. Bilim insanları Simav’daki depremin 2 bin 500 ton ağırlığında dinamitin patlatılmasına eşit olduğunu açıkladılar. Ünlü deprembilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Her ne kadar 5.4'lük deprem ana deprem gibi görünse de, buna daha büyük bir depremin izleme olasılığı yok değildir" dedi. Yani, fay Ege denizinden başlayarak, kırıla kırıla geliyor. Bizim bir hazırlığımız var mı? Nuh’un gemisi gibi, Porsuk’a tekne indiriyoruz. Kendimizi Sinop da hissetmemiz için bu iş yapılıyor. O tekne bir depremde hepimizi içine alır mı?
NE DEMİŞLERDİ?
TMMOB’a bağlı odalar başkan ve yöneticileri Eskişehir için 1999 Gölcük depreminden etkilenen binalar için uyarılarda bulundular. İnşaat mühendisleri Odası bulunduğu şehir adına özveri de bulunarak, ekipler kurarak çalışmaya başladı. Oda başkanı Orkun Kılıç, yaptıkları çalışma sonucunda Eskişehir’de 5-6 bin civarında binanın yıkılması gerektiğini söyledi. 1999 depreminden sonra, meydana gelen küçük çaplı depremlerle Eskişehir’deki ‘yorgun’ binalar iyice yoruldu. İnşaat Mühendisleri Odamız bu binaların 5 ile 6 bin arasında olduğunu söylüyor. Bu konuda arkadaşımız İlksen Akkan tarafından gazetemizde haberleştirilerek, Eskişehir kamuoyunun dikkatine sunulmuştu. Dünkü gazetemizin manşetinde Mimarlar Odası da deprem ihtimaline dikkat çekiyor.
AYNISINI YAŞAMAYALIM
1999 depremini unutanlarımız var. 1999 depreminden sonra, Hatay ve Kahramanmaraş depremlerinin mağdurları Eskişehir’e gelip yerleşti. Valilik onlara yardımcı oldu. Vali ile bu depremlerin mağdurlarının konuşmalarına pek çok kez tesadüfen tanık oldum. Şu 5-6 bin konut işini bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Yoksa Eskişehirliler, şehirlerini bırakıp başka şehirlere gitmezler.
BOYANAN BİNALARI BİLİYORUZ
1999 Gölcük depreminden sonra, Eskişehir’deki binalar üçe ayrıldı. Hasarsız, orta ve hasarlı binalar olarak. Birkaç bina yıkıldı. Hasarlı okullar yıllar sonra yıkıldı. Orta ve hasarlı çok sayıdaki binanın boyanarak oturulmaya devam edildiğini gördük. Bu binaların pek çoğunu bugünde boyalı haliyle gösterebiliriz .Ben bile boyanan bu binaları gösterebilirim. İnşaat Mühendisleri ise uzmanlar aracılığıyla, bilimsel yöntemlerle binaları tespit etti.
DÖNÜŞÜM ŞART
Son yıllarda Türkiye’nin her tarafında kentsel dönüşümden bahsediyor. AK Parti ve CHP de birbirlerini bu konuda suçluyor. Mesela Eskişehir’de geniş bir alanda kentsel dönüşümden bahsediliyor. Önce burada yaşayan insanlar nasıl evlerini, işyerlerini yıkmak için birbirleri ile anlaşacak. Sonra yeni binaları yapmak için para bulunacak. Müteahhit bulunacak. Bunlar mümkün değildir. Başkan Kılıç söylediklerinde haklı ancak, karşılığı yok. Bu binaları yıkıp yeniden yapmak büyük güç gerekiyor. İşte, bu duruma formül aranıyor. Tekne suya iniyor. Faylar kırıla kırıla depremler devam ediyor.