Bugün Tüm dünyadaki emekçiler ile birlikte, Türkiye’nin emekçileri de alanlarda işçi ve emekçi sınıfının birlik ve mücadele gününü, bayramını kutlayacak. Emekçiler, taleplerini dile getirecekler. Dayanışma içinde olduklarını dosta, düşmana gösterecekler. İşçilerin günlük çalışma süresinin düşürülmesi için başlattığı mücadeleden doğan 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında bir asırdan fazladır emek ve işçi bayramı olarak kutlanıyor. İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçileri yoğun çalışma süresinin günlük 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bıraktı. Buradan uluslararası işçi bayramı doğdu.

Yerimizi alalım

Dünyaca ünlü şairimiz Nazım Hikmet bir şiirinde ” Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” demiş. Fikrimizi korkmadan söyleyeceğiz. 100 Çiçek açacak, 100 fikir yarışacak. Fikirlerin çokluğu zenginlik olarak görülecek. Bu yıl tüm bileşen kuruluşların katılımı ile Eskişehir’de tek bir 1 Mayıs etkinliği var. Hiçbir grup farklılıklara takılmayacak. Odunpazarı’ndaki  bu yıl 1 Mayıs kutlamalarının daha coşkulu olacağına inanıyorum. Ekonomik kriz şartlarında, bugün ülkemizde bizlere düşen görevde herkesin ekmek teknesine, çalıştığı işyerine sahip çıkmasıdır. Üretim yaptığımız yeri koruyacağız. Ülkemizin emek yoğun ve sermaye yoğun bütün üretim olanakları, uygun teknolojilerle seferber edilecektir ki, Türkiye bu dar boğazdan, salgından başarı ile çıkmalıdır.

SIKINTILARIMIZI HAYKIRACAĞIZ

 Meydanlarda sıkıntılarımızı dile getireceğiz. Küresel salgın ile birlikte dünya emperyalist sistemi çöktüğüne şahit oluyoruz. Küresel salgın emperyalist sistemin finansal, siyasî ve askerî krizlerini ortaya çıkardı. Çöküş süreci hızlandırdı. Amerika küresel salgından en çok etkilenen ülke oldu. Emperyalizm saldırılarına devam ediyor. Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırttılar. Sonra geri çekildiler. Dünyadaki tüm olumsuz gelişmeler, ABD’li emperyalistleri durdurmaya yetmiyor. Çevremizdeki komşu ülkelere ülkemizi ve bölgemizi kuşatan üsler açmaktan vazgeçmiyor. Dünyada ilerlemenin öncüsü işçi sınıfıdır. Tarihte hep böyle olmuştur. Devrimler, insanlığın büyük krizlerinden çıkışları hep içi sınıfı ile olmuştur. Küresel salgın da can çekişen emperyalist kapitalist düzenin sonunu hızlandırmıştır. Dünya yeni gelişmeler arifesindedir. İşçi sınıfı zorluklara karşı birleşmelidir. Emek mücadelesi verirken, yapay olarak yaratılan etnik köken, din, mezhep gibi ayrımlarla birbirlerine de ötekileşip farklı yönlere savrulmamalıdır. Örgütlü mücadelenin sağlayacağı gücü kaybetmemelidir. İşçilerin insan olmaktan gelen haklarını, üretimden gelen güçleriyle alma yolundaki mücadelesini korumalıdır.

Vatandan milletten kopmayacağız

Önümüzde seçim var. Türkiye için büyük kararların başlangıç yılı olacaktır. Üreticiler, emekçiler, düne kadar tarih yaratacak sınıflardı. Bugün tarihî görevlerin eşiğinde olan sınıflardır. Üreticiyi kambur ilan eden ekonomi, 40 yıl sürmüş ve artık iflas etmiştir.
 Türkiye, zorunlu olarak Üretim Odaklı Ekonomi’yi kuracaktır. Zorlu bir döneme giriyoruz. Hakkında marşlar bestelenen, kitaplar yazılan, sinema filmleri çekilen 1 Mayıs, çalışanların sorun ve taleplerinin gündeme getirildiği en özel gün olma niteliği de taşıyor.