Yenilenen kadro ve yeni bir teknik adam…

Hedef tabii ki de şampiyonluk…

Takıma önemli isimler kazandırıldı. Hazırlık ve kupa maçlarında görülen şey, savunmadaki uyum sorunu ve üçüncü bölgedeki eksikliğimizdi. Çoğunluğun görüşü takımın en güçlü yerinin orta saha olmasıydı…

Anadolu Spor Faaliyetleri karşısında kazanırken, eksikler de tek tek yine su yüzüne çıkmıştı.

Geçen hafta Anadolu maçı sonrasında ‘Kazan ama eksiği gör’ demiştik.

Kaliteli ayaklarımızın olduğu ortada.

Ancak takım olmakta güçlük çektiğimiz de bir gerçek.

Savunmada basit hatayı İzmir ekibi gol olarak cezalandırdı.

Teknik Direktör Serdar Göçerler, üçüncü bölgedeki eksikliği sahaya çift golcüyü sürerek kapatmak istedi.

Batuhan Doğrukıran kanatta oynadı.

Ancak bu kadrodaki değişim sorunu çözmedi.

İstersen 5 golcüyle oyna bir oyun planı olmadıktan sonra sonuç hüsran olur.

Eskişehirspor’un skor olarak ne öndeyken ne de geriye düştüğünde oyunu çevirebilecek bir oyun planı var.

İzmir’de geriye düştük.

Panik havasına girdik.

Doldur boşaltlarla gol aradık.

Orta alan oyuncuları da bu maçta gol bölgelerinde tehlikeli olamadı.

Pozisyon üretemedi.

Rakip kaleci Salih birkaç önemli pozisyon kurtardı.

Ama bu pozisyonları da bilinçli bir atakla oluşturduğumuz söylenemez…

İç sahada taraftar desteğiyle rakip karşısında üstünlük sağlanabilir ama bu futbol ile Eskişehirspor, deplasmanlarda puan almakta çok zorlanır.

Evet takım yeni, zamana ihtiyaç da var ama her geçen gün eksiklerin azalması gerekirken aynı şekilde devam etmesi sıkıntı…

Bu sıkıntıları Teknik Direktör Serdar Göçerler görüyordur mutlaka.

Çözümü bulacak kişi de kendisi…

Göçerler sezon başında ‘Benim takımımda koşmayan, mücadele etmeyen forma giyemez’ demişti. İki maçta gördüğümüz Göçerler’in söylediğinin tam tersine, takımın durarak oynayan bir görüntü içinde olması…

Önümüzde önce Muğlaspor ile oynanacak Ziraat Türkiye Kupası sonrasında Nazilli maçı var. İki maçı da evimizde oynayacağız.

Kupayı geçtim ama Nazilli maçında farklı bir Eskişehirspor izlemek istiyoruz…