Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, CHP’nin Kurultay davasını 24 Ekim'e ertelemesi, parti içinde değişik yorumların yapılmasına neden oldu. Bazı CHP’liler, mahkemenin karar vermemesinin, konunun kamuoyunda tartışılmaya devam edeceğini, partiyi yıpratacağını söylediler.

CHP’li Tepebaşı Belediyesi meclis grup başkanı ve Büyükşehir Belediyesi meclis divan üyesi avukat Atilay Dalgıç ise, “Mahkeme çeşitli bilgi ve belgenin toplanması için duruşmayı 24 Ekime bıraktı. Tedbir taleplerini de reddetti. Muhtemelen genel merkez tüm il kongrelerini 24 Ekimden önce tamamlayacak ve böylece yeni kurultay delegeleri seçilmiş olacak. 24 Ekimde verilecek hiçbir karar, tamamlanmış olan il ve ilçe kongrelerini hiçbir şekilde etkileyemeyecek. 21 Eylülde olağanüstü kurultay itiraz süreleri geçip kesinleşeceği için, 24 Ekimde mahkeme kanaatimce, ya 21 Eylülde yeni bir kurultay yapıldığı için davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile davayı reddedecek”.

CHP BAŞKA ŞEY BULUR

Dünkü yazımda başta ortanın solu sonra sosyal demokrasi kavramlarının ortaya çıkması ile CHP’nin erozyona uğradığını yazmıştım. Atatürk CHP’yi kurdu. Sonrasında ilkeler olarak Altıok konuldu. Bu altı oku ’un 3’ü Fransız, 3 de Rus devriminden etkilenmişti. Atatürk döneminde soldan, sosyal demokratlıktan veya demokratik soldan bahseden var mıdır? Atatürk döneminde dünyanın en büyük ekonomik krizi Altı ok ile yenilmiştir. Dünyada krizden etkilenmeyen iki ülkeden biri olmuştur. Bugün geniş siyasi yelpazede bulunan pek çok parti liberal ekonomiyi savunuyor. Liberal ekonomiden Avrupa ülkeleri bile vazgeçiyor. CHP’nin fabrika ayarlarını dönmesini savunanlar bunları söylemek istiyor.

Devletçilik ve özel sektör el ele, yani karma ekonomi ekonomik çıkmazların çözüm anahtarıdır. Yoksa babaannemim resmi gibi altı ok bayrağının duvara asılması çözüm değil. Anahtarda değildir. Sosyal demokratlar, günümüz CHP’lileri için bu dünyaya bakış açısının değişikliğinden başka, çeşitli fıkralar anlatılıyor. Bu fıkralıları CHP’liler bildiği için yazmıyorum. Bu kurultay ve kayyum hikâyelerinde, başka partilerden transfer ettikleri Yeni CHP’liler rol oynamışlardır. Mahkemeler devreye girmiştir. CHP’nin diğer rakip partilerde olayları köpürtmeleri doğaldır.

NEYİ TARTIŞACAĞIZ

Önümüzdeki günlerde Hikmet Çetin’in Devlet Bahçeli’ye ‘CHP-MHP ittifakı’ önerisini tartışacağız. Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Hikmet Çetin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmede CHP ve MHP ittifakının çok başarılı olacağına inandığını ve Bahçeli’ye de ima ettiğini açıkladı. Çetin, Bahçeli ile konuşmasından sonra yaptığı açıklamada, "Ben hala bugün bile CHP ile MHP'nin koalisyonu çok başarılı olacağına inanıyorum. Bunu Bahçeli'ye de ima ettim. Bahçeli ise bir şey söylemedi dinledi sadece" dedi.

NATO İLE ÇALIŞTI

Çetin, bilindiği gibi NATO’nun Afganistan temsilciliğini yaptı. Yani, Atlantik ötesi ve batı ile sıkı ilişkiler içindedir. Çetin, ayrıca İmamoğlu’nun tutukluluğunun uzun süre devam edeceğine inandığını belirtmiş. Siyasette bir olay bitecek, başka bir olay başlayacak. Bugün çok önemli görülen olaylar, kısa süre sonra önemsiz görülecek. Bitti denildiğinde, başka bir olayı konuşmaya başlayacağız.