Çocukluğumda hatırlıyorum da sokakta bulduğum her kediyi her köpeği eve götürmeye çalışırdım çünkü hayvanlarla kurulan bağın çoğu insanla kurulamayacağının o yaşlarda da farkındaydım. Bir şekilde sizin gerçek sevginizi hissediyorlar ve buna muazzam bir şekilde karşılık veriyorlar. Ne kadar özel bir his değil mi?
Sokak hayvanlarının sözde düzenlenmesine yönelik kanun tasarısı ile ilgili hiç konuşmak istemedim. Çünkü hayata geçebileceğine ihtimal bile vermedim. Vermek istemedim..
Dün AK Parti ve MHP oylarıyla Meclis'ten geçen sokak hayvanları düzenlemesi 224 'hayır' oyuna karşılık 275 'evet' oyu ile resmi olarak yasalaştı..
Şimdi sizlere soruyorum. Barınak açmak, kontrollü aşı yapmak, hayvanların üretimine zemin hazırlayanların cezalandırılması ve tamamen ortadan kaldırmak üzere düzenlemelerin yapılması kimin görevi?
Eğer hayvanların kontrolsüz çoğalmaları ile ilgili bir sorunumuz varsa bu başta yerel yönetimin ardından genel yönetimin ihmali sonucunda oluşmuş bir durumdur.
Zamanında yapılmayan düzenlemelerin şimdilerde katı bir biçimde yasalaşması hiçbir şekilde vicdana sığmıyor diye düşünüyorum.
Bir hayvanı üretilmesine zemin hazırlayıp ticaretini yapanlara öyle cezalar verilmeliydi ki şu an da söz de sorun denilen şey gündemde olmamalıydı..
Sokaklarda ki hayvanların bakımı, aşılama vs gibi sağlık durumları ile öyle titiz ilgilenilmeliydi ki şu an da bu yasanın yürürlüğe girmesini tartışıyor olmamalıydık.
Belediyeleri denetlemek, görevi kötüye kullananları ayrıştırmak, barınak koşullarını iyileştirmek zor olan mıydı da kolay olanı seçtiler bilmiyorum ama üzgünüm, üzgünüz..