Dün çalışırken, bir arkadaşım aradı. CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, parti genel merkezinde CHP’li belediye başkanları ile yaptığı toplantıda, Yılmaz Büyükerşen’in aldığı tavrı beğendiğini uzun uzun anlattıktan sonra,” Hoca, kulak çekmiş. Kazım Kurt, niye yanlış tutum içinde” diye sordu.
Son otuz yıldır veya 30 yıldan da daha fazla bir zaman sürecinde, öğrencilerin kulakları öğretmenleri tarafından çekilemiyor. Şiddete giriyor. Biz ilkokul ve hatta ortaokuldayken, öğretmenlerimiz, hocalarımız, cetvel ile avucumuza vurabilir. Kulağımızı çekebilirdi. Şimdi, bu şiddet sayılıyor. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu tartışmayacağım. O gün geçerli olan durumlar, bugün geçerli değildir. 30 yıl sonra da, durumlar anlayışlar daha farklı bir noktaya taşınacaktır.
GEÇMİŞ HATIRLANDI
Dün arayan arkadaşıma göre Yılmaz Büyükerşen, partinin ‘Hoca’sı sıfatıyla eski bir geleneği yeniden canlandırdı. Kısa süre önce CHP’de İmamoğlu aşkı bazıları da ortaya çıkınca, bir dönemde Kemal Derviş sevdası peyda olmuştu. Ama Hoca Derviş’e Eskişehir’de kabul etmemişti. Kabul eden o günkü Ticaret Odası Başkanı sıfatıyla, Vedat Yücesan milletvekili olmuştu, diye yazmıştım.
TÜRKİYE’NİN ZELENSKİ’Sİ
Daha Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi olmadan önce, Yılmaz Hoca ile İmamoğlu’nun durumunu konuşmuştuk. CHP geleneğinden gelmeyen İmamoğlu’nu Ukrayna’nın şovmen başkanı Volodimir Oleksandroviç Zelenski’ye benzeterek “Türkiye’nin Zelenski’si” nitelendirmesi yapmıştım. Polisin Mobese kameraları, İmamoğlu’nu İstanbul sele teslim olduğu ortamda, İngiliz diplomatları ile balıkçı da yemek yerken görüntüleri yayınlaması, bazı kesimi kızdırmıştı. Bir belediye başkanı niye yabancı diplomalarla bu kadar samimi olur. Zelenski’yi de batı destekliyor. Ayrıca, Ukrayna-Rusya geriliminde ortada bıraktılar. Emperyalizm ile ilişkilerde dikkatli olmak gerekir.
CHP’de sular ısınmadan önce İmamoğlu, bir parti toplantısında karşılaştığı Yılmaz Hoca’ya “ Bana el ver. Elini üzerimden çekme” demişti. Bunun anlamı uzunca düşünüldü. Belki de, Yılmaz Hoca, Türkiye çapındaki gücünün farkına varmıyor. Ama o gücün farkına Zelenski affedersiniz İmamoğlu varıyor. Emperyalizm 100 yıl önce bu topraklarda tutunamadı. Bugün Lozan’ın 100 yılını kutluyoruz. Lozan’ı yazacaktım. Ama o yarına kaldı. Çünkü kulak çeken hoca var. Bu durum bugünün gündemini oluşturuyor.
ESKİŞEHİR’DE ZELENSKİ’YE ÖZENEN
CHP’deki gelişmeleri izleyen Yılmaz Hoca, tabii ki Türkiye’nin Zelenski ‘sine el vermedi. Tavır aldı. Ama emperyalizm diye meselesi olmayan ayrıca, Ukrayna’ya askeri yardım yapan birkaç uluslararası kuruluş ile birlikte hareket eden Kazım Kurt, zoom ile İmamoğlu’nun düzenlediği CHP’yi bölme toplantılarına katılabiliyor. Demek ki, batıdaki ve hayranlarının Zelenski modası Eskişehir’e kadar gelmiş.
Geçtiğimiz günlerde CHP’nin Odunpazarı ile Tepebaşı İlçe yöneticileri Yılmaz Hoca’nın belediyedeki makamında bir araya geliyor. Partinin Odunpazarı yöneticileri gelirken yoldan Kazım Kurt’u arıyorlar. Zelenski çizgisi ile Lenin çizgini karıştıran Kazım Kurt, Lenin’den sonra en büyük örgütlenme uzmanı olduğunu düşünmüş olacak ki, görüşmenin ortasında Yılmaz Hoca’yı telefon ile arıyor. Hoca’ya Odunpazarı’na karıştığı kadar, Tepebaşı’na da karışması gerektiğini söylüyor. Hoca ise kendi mahallesinden bahsediyor. Anında Yılmaz Hoca tarafından kulağı çekiliyor. Çok defa buradan yazdım. İnsan yaşamında ‘estetik ve sanatın’ büyük önemi vardır. Kulak çekmek yaşı geçenleri, senfoni ve tiyatroya göndermek gerekiyor. Şehirde ikisi de çok şükür var.
Sonuç:
CHP’de dalgalanma son tahlilde Yılmaz Hoca’nın işine yarıyor. Bütün ajanslar ve de gazeteler, internet siteleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’daki toplantısından sonra Yılmaz Büyükerşen’in sözlerine söylediklerine büyük önem verdiler. Yılmaz Hoca diyor ki,” Özeleştiriler yapıldı. Hatalar, kusurlar nelerdi, ne yaptık? Bir daha tekrarlamamak için ne yapmamız lazım? Benim ne söylediğimi merak ediyorsanız, ben Türkiye’nin üzerinde 100. Yılından sonra oynanan oyunların Türkiye’nin lehine olmadığından bahsederek; bir belediye başkanı olarak değil, bir hoca olarak hitap ediyorum, dedim. Birlik ve beraberlik halindeyiz. İç ve dışta birtakım merkezler, CHP’yi parçalamak istiyorlar”.
Peki, filmi geriye sararsak, CHP’nin ilçe ve il kongrelerinde Zelenski olmayı savunanları görebiliriz. Estetik ve Sanat değerlerinden uzak, bu kişilerin kulağını çekmek yetmez. Lenin’i öğrenemedikleri görüldü. Senfoni ve tiyatroya gitme cezası da vermek gerekir. Kültürel etkinlik belki onları günümüze çekebilir.