Divanı Lügat-it Türk’te Al maddesinde şöyle yazıyordu: “Nar renginde ipekten bir kumaştır ki, hükümdarların bayrakları ondan yapılır ve yakın aile efradının bindikleri at eyerleri üzerine örtülür.” Renkler, eski Türk dillerinde yönleri adlandırmada da kullanılıyordu.”

Terör örgütü ortadan kalkmaya çalışırken bile Cumhuriyet’in kurucu anlaşması Lozan’ı ve 1924 Anayasasını düşman belliyor. Cumhuriyeti soykırım ile suçluyor. Lozan'ın reddi Sevr'in kabulü anlamına gelir. 1924 Anayasası'nın reddi 1921 Anayasası'na doğru bir hamlenin işareti ve yeni anayasa yapmak isteyenlere bir destektir. Karışık niyet içinde olmak, bizleri bir yere getirmez. Önemli olan Cumhuriyet ilkeleri ile Ay-yıldızlı bayrağa sahip çıkmaktan geçer.

İŞADAMININ DUYARLILIĞI

Sıfırdan bugünlere gelen hemşerimiz iş adamı Şaban Şahbaz, işyerine gelirken arabasını park etmek ister. Bir annenin çöpte bir şey aradığını fark ederek, ona yardım etmek için arabasından iner. Anneye sorar,” Bir şey mi arıyorsun. Bir şeye ihtiyacım mı var”. Kadın tanımadığı işadamına cevap verir:” Bir şeye ihtiyacım yok. Çöpe atılan Türk Bayraklarını topluyorum. Onları düzeltiyorum”. Şehrimizin sevilen işadamı Şahbaz, kadının söyledikleri karşısında duygulanır,” Şanlı bayrağımızı dalgalandıran, onu çöpte görünce kalbi dayanamayıp alıp düzelten annelerimiz var olsun “der. Terör örgütü artıklarını Lozan’ı reddetmeye çalışmaları, Türk Bayrağını kabul etmemelerinin bir karşılığı yoktur. Bu ülke Ay-Yıldızlı bayrak elde silahla kurulmuştur. Çok sayıdaki emperyalist ülkenin ordularına karşı, Türk Ordusunun mücadelesi ile kazanılmıştır. Eskişehir’de de bu yolda, 1000 evladımızı çok sevdikleri vatan toprağına verdik.

BAYRAK KUTSAL

Ay-yıldızlı bayrağımızın Türk milleti için önemini herkes biliyor. Türk bayrağı Kosova Savaşı’nda kana düşen ay ve yıldız görüntüsünden esinlenerek ortaya çıkmadı. Oğuz Türklerine, Göktürklere, Selçuklulara ve Orta Asya Türklerine ait bayraklar da tarihte çoğunlukla mavi, yeşil renklerdeydiler, şu andaki bayrağımıza hiç benzemiyorlardı. İlk Müslüman Emevi ve Abbasi devletlerinin bayraklarından tamamen farklıydılar. Atatürk zamanında, 1936 yılında resmileşen bayrağımız Kurtuluş Savaşı’nda da ilk kez ortaya çıkmadı. Tarihsel kökleri müthiş ve derinde bulunuyor.

SÜMERLERİN İZİ

Türk bayrağının kökleri tarihte Sümer, Bitanya, Truva, Roma ve Osmanlı Devletine kadar uzanıyor. Ancak önce şunu görmek gerekir: Atalarımız sadece Orta Asya’dan gelen Türkmen boyları değildi. Zaten günümüzde ‘Türk’ denilen halkların ataları aslında on binlerce yıldır Anadolu başta olmak üzere bölgemizde hep var oldular. Yani 1071 Malazgirt Savaşı’yla yerleşmediler Anadolu’da, hep vardık.

ZENGİNLİĞİ BİLİYORDU

Binlerce yıldır Anadolu’da yaşamış olan uygarlıklar da bizim atalarımızdır. Bu zenginliği bilen Atatürk, iki bankayı ‘Sümerbank ve Etibank’ olarak isimlendirmişti.  Hititler, Lidyalılar, Frigyalılar, Truvalılar, Luviler, Likyalılar, Selçuklular, Oğuzlar, İstanbul bölgesindeki eski Bitanyalılar, Etrüskler, Romalılar, Doğu Romalılar, Osmanlılar ve aklıma gelmeyenler,  hepsinin bu coğrafyaya ve bizlere katkısı vardır.

HEPİMİZ SOYLUYUZ

17. yüzyılda Batılılar Roma tarihini kendilerine yontmak için yalan söylediler. Doğu Roma’nın adını ‘Bizans’ takarak Roma’nın devamı değilmiş gibi göstermeye çalıştılar. Hatta tüm Anadolu ve Ege tarihini Yunanlılara yontarak,  tarihi çarpıttılar. Eski Roma da, Anadolulu olmak bir soyluluk işareti sayılırdı.  Bugün Türkiye’de Roma dönemine ait tarihi eser İtalya’dakinden en az on misli fazladır. Ama ne yazık ki , ülkemiz dünyanın en ağır deprem bölgesi olduğundan çoğu hala toprak altındadır. Doğu Roma İmparatorluğu ise kendisini hiçbir zaman ‘Bizans’ falan demedi.

SÜMER YILDIZI

Arkeolojik bulgularda Sümerlerin ay ve altı ya da sekiz köşeli yıldız kullandıkları açıkça görülüyor. ‘Kutsal tanrı’ anlamına gelirdi. Roma’nın mirası Doğu Roma İmparatorluğu kurulunca Sümerlerin ay yıldızını devralacaktı. 1842’de Padişah Abdülmecid yıldızı 5 köşeli hale dönüştürmüştür. Yani bugünkü bayrağımızın aynısı ortaya çıktı. 1936 yılında modern Türkiye’nin bayrağı olarak yasallaştı. 5000 yıllık Anadolu, Sümer, Akdeniz ve Batı Asya uygarlıklarını temsil eden bir bayrağa sahip olmak ne büyük sevinçtir. Bu sevinç hepimiz için geçerlidir. Tarih bilmeye ile zaten işimiz yok.

Türk bayrağı, Atatürk devrimiyle son şeklini aldı ve en önemlisi de tarihsel derinliğe kavuştu. Türkiye halkı Çanakkale, Sakarya ve Afyon’da bayrağın temsil ettiği özgürlük ve bağımsızlık uğruna canını vererek millet oldu. Kurtuluş Savaşı’nda Türk milletinin en önemli sembolü “Ay Yıldızlı” bayraktı. Cephelerde ve Meclis’te hep dalgalandı; millete umut, moral oldu. Bugün de aynı şekilde devam ediyor. Atatürk, 24 Eylül 1924 günü Amasya’da halka söylediği şu sözle yazımızı tamamlıyoruz.” Cumhuriyet bayrağı altında birlik, azim ve gayret en esaslı düsturumuz olmalıdır.”