Müşteri hizmetleri mi?” desek, “Müşteri hizmetsizliği mi” desek bilemedim. Malum şu GSM ve dijital mecra şirketleri var ya… İşte onlar sizi istediklerinde buluyor, ama siz onlara ulaşmak istediğinizde ne hikmetse karşınıza adeta bir duvar örülüyor. Hani bol bol reklamı yapılan “müşteri hizmetleri” var ya… Kesintisiz hizmet masallarıyla bol bol yapılan reklamlar var ya hepsi tam anlamıyla hikaye… Herhangi bir GSM şirketinin müşteri hizmetlerine bağlanmanız için verilen bir numara vardır mutlaka.. internet ile ilgili bir sıkıntınız mı var? Arayın, hemen(!) dönüyorlar emin olun tam öyle… Telefonunuzu bir yapay zeka açıyor. Şikayetinizi kendisine söylemeniz için dönüyor dolaşıyor aynı şeyleri tekrar edip duruyor. İstediğiniz bir müşteri temsilcisine ise bağlanmanız nerede ise imkansız… “Dön Allah, yan Allah!” Ulaşabilene helal olsun.. Üstüne üstlük sizi dinleyen yapay zeka size bir de ücret ödeme uyarısı yapıyor. “Ücretlendirmeniz sinyal sesinden sonra başlayacaktır” sesine emin olun hiç yabancı değilsiniz. Eğer bir şekilde müşteri temsilcisine ulaştıysanız, sizin arıza kaydınızı alıp internet faturanızın durdurulduğu müjdesini(!) veriyor zat-ı  şahanelerinize..

Bu GSM şirketleri değil mi 6 Şubat depremlerinde sınıfta kalan, enkaz altındaki insanların internet ulaşımını sağlayamayanlar bunlar değil miydi? Son İstanbul depreminde yine vatandaşı en az yarım saat iletişimsiz bırakan bunlar değil miydi? Özürleri kabahatlerinden büyük bunlar “Gerekli dersleri çıkardık, tecrübe edindik” demediler mi?

İşlerine geldiğinde vatandaşın faturasını vatandaşa sormadan yükselten de, istedikleri fiyatı da vatandaşa dayatanlar bunlar değil mi? Ama olsun yine de “müşteri hizmetlerine ulaşamasanız” da bir şey olmaz ki. Siz 8-10 gün internetsiz kalsanız bir şey(!) olmaz canım benim.. Siz şikayetinizi iletin onlar kesinlikle “teknik ekibe iletmişlerdir” sizin derdinizin çözümü artık olmayan “teknik ekibe” yönlendirilmiştir. Nasılsa bu işlerin bir faturası da yoktur kendilerine…

Bu kadar uzun bir serzeniş ve giriş cümlelerinden sonra olayı anlatayım. Bir tanıdığımızın internet kablosu inşaat çalışmaları sırasında kopartılıyor. İnternet kablosu kopan vatandaşımız ilgili GSM şirketine ulaşmak için 3 gün boyunca çırpınıyor. Bir şekilde müşteri hizmetlerine ulaşıyor. Sonrası mı tam 10 gündür “teknik ekip” masalıyla oyalanmaya çalışılıyor. Sonuç elde var sıfır…

Allah aşkına bu ne sorumsuzluk.. Sadece sorumsuzluk değil bu ne sahipsizlik. Şimdi bir şikayet makamı olsa şikayet edilecek de kimi kime şikayet etsek acaba?
Bu yaşanan ne ilk ne de son olay. Biz yakınımızda bir olay cereyan etti diye bilgi sahibi olduk. Derdini anlatacak makam bulamayanlar ne yapsın? Sahi  “aradığınız müşteri hizmetlerine ulaşılamıyor” hikayesi sadece GSM şirketlerin de mi sanıyorsunuz? Tam da öyle değil.. Pek çok kurumsal firmada benzeri şikayetler oluyor. Kısacası kurumsal kimliklerini kullanarak elde ettikleri sizin kişisel verilerinizle size ulaşanlar, sizin onlara ihtiyacınız olduğunda kapı duvar olmayı sürdürüyorlar. İstediklerinde sizin faturanızı yükseltmek, sizden talep ettiklerinde sizin “yapay zeka bir iletişim merkeziniz olmadığı için” onlar direk olarak size ulaşıyorlar. Adınız, soyadınız, ananızın kızlık soyadı vesaire her bilgiye öylesine hakimler ki. Ne diyeyim?