2. İnönü Zaferi’nin 102. yıldönümü kutladığımız bugünlerde, yurdu kurtarmaya ve düşmanı Anadolu’dan atmaya çalışan yokluk içindeki Türk ordusuna karşı Yunan kuvvetleri 23 Mart 1921 yılında hücuma geçmişti. Batılıların desteği ve kışkırtması ile Yunan ordusunun amacı Ankara’da Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan TBMM’ye Sevr anlaşmasını kabul ettirmeyi hedefliyordu. Sevr anlaşması TBMM tarafından kabul edildiği takdirde, Türklere geldikleri Asya Yolu açılacaktı. Anadolu Yunanlılar ve batılılar tarafından paylaşılacaktı. Bugün de zaman zaman karşımıza çıkarılan bölünmüş Türkiye haritası Yunanlılar eli ile uygulanma şansı bulacaktı. Savaşlarda insan gücünü yitiren Türk Ordusu İsmet Paşa komutasında büyük bir kahramanlık örneği vererek, bugün özgürce yaşadığımız bu topraklarda Metristepe de Yunan kuvvetleri hezimete uğradı. TBMM’nin ilk zaferiydi. Yeni zaferler TBMM’yi ve Türk Ordusunu beklemekteydi. İsmet Paşa Metristepe’den bozguna uğrayan Yunan Ordusunun durumunu Ankara’ya TBMM’ye ve Gazi Mustafa Kemal’e bir telgraf ile bildirir. Bozguna uğrayan Yunan birliklerinin Bozüyük’ü ateşe verdiğini söyler. Atatürk’te İsmet Paşa’yı bir telgraf ile kutlayarak,” Siz orada yalnız düşmanı değil. Türk’ün ters giden talihini de yendiniz” der. Gerçekten İnönü’de Türk’ün balkan savaşlarından başlayarak, ters giden talihi 99 yıl önce burada yenilir. Ardından Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşılır. Cumhuriyet kurulur. İsmet Paşa da soyadı kanunu çıktıktan sonra, İnönü soyadını alır. Yani, bugünkü ilçemiz İsmet Paşa’ya soyadını vermiş oldu.
METRİSTEPE’Yİ GÖRMEYEN KALMAMALIDIR
2. İnönü Zaferi kazanıldığında, Bozüyük ve İnönü’de bugünkü gibi yoğun kar yağışı vardı. Metristepe kar altındaydı. O koşullarda Türk’ün ters giden talihi yenildi. İsmet Paşa, önemli bir başarıya imza atmıştı. 2. İnönü Zaferi önümüzdeki Cumartesi günü Bilecik ve Eskişehir Valiliklerin düzenlediği ayrı ayrı kutlama programları ile kutlanacak. Tatil gününe denk gelmesi, aslında Metristepe’nin ve zaferin kazanıldığı toprakların gösterilmesi ve gezilmesi açısından bir şanstır. Burnumuzun dibinde Metristepe’yi görelim. Savaşın geçtiği, zaferin kazanıldığı tepenin bize çok şeyler anlattığını göreceğiz, hissedeceğiz. Metristepe, Çanakkale Şehitliği, Kocatepe gibi tarihimin şekil aldığı yerleri görmelidir. Savaşlar nasıl şartlarda yapıldı. Zafere giden yol nasıl başarılarla taçlandırıldı. Bunları hepimizin çocuklarımıza öğretilmesi gerekiyor. Kısacası, Atatürk’ün deyimi ile ters giden talihimizin yenildiği bu zafer günü hepimize kutlu olsun.
İKİ YIL ÖNCE ORTAYA ÇIKTI
İki yıl önce Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik ETÜT (ATASE) Daire Başkanlığı arşivlerinden 65 belge ilk kez derlenerek, medya aracılığı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Belgelerde, Yunan ordusu ile düzenli ordunun Batı Cephesi'nde yaptığı ilk muharebe olan ve Eskişehir'in 40 kilometre kuzeybatısında Gündüzbey-İnönü hattında yapılan Birinci İnönü Savaşı'na ilişkin detaylar yer aldı.Düzenli Türk ordusunu kuruluş aşamasında yok etmeyi amaçlayan Yunanlara karşı 102 yıl önce kazanılan zaferle ilgili paylaşılan ilk belgede, Yunanların, 6 Ocak 1921'de Yenişehir ve İnegöl cephelerine karşı taarruz başlattığını yansıtan rapor dikkati çekti.
Bunun üzerine Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü tarafından, bölgedeki birliklerin yürütecekleri harekata ilişkin 4. Tümen Komutanlığına gönderilen emir yazısı, belgeler arasında yer aldı. Söz konusu yazıda, TBMM Hükümeti'nin, düzenli ordu kurulması ve milli kuvvetlerin bu orduya katılması kararına karşı ayaklanan Çerkez Ethem ve çetesine karşı tedbir alınması gerektiğine ilişkin ifadeler bulundu. Batı Cephesi Askeri Polis Teşkilatınca, Batı Cephesi Komutanlığına Bilecik ve çevresindeki Yunanların faaliyetlerine ilişkin verilen raporda, Köprühisar savunma hattına üç kez taarruz eden düşmanın ağır kayıplar verdirilerek uzaklaştırıldığı bildirildi.
***
Ülkücü hareketin liderlerinden
Eskişehirli inşaat Mühendisi Muammer Peksoylu ile tanışmamız uzun yıllar öncesine dayanır. Kendisi Eskişehir’de ülkücü hareketin önderelrinden, lider kadrolarından biri oldu. Ömrünü de öyle sürdürmeye devam ediyor. Peksoylu, her zaman ülkücüler tarafından saygı duyulan ve akıl danışılan kişi oldu. Peksoylu en son olarak, İYİ partiye katıldı. Özellikle 12 Eylül sonrasında kimsenin olmadığı ortamda, davasına sahip çıkması ile tanınan Aksoylu’nun İYİ Partiye katılması, ilgi gördü. Aksoylu’ya parti rozetini de partinin il başkanı Emine Edizgil taktı. Aksoylu, İYİ partilere tecrübelerini aktarmaya devam edeceğini söyledi.