Seçim bitti. Tartışmalar CHP nasıl kurtulur tartışmalarına döndü. CHP nasıl kurtulur tartışması ile birlikte, CHP için bir siyasi çizgi de ortaya koymak gerekiyor. Her şeyden önce CHP neyden kurtulacak? Kemal Kılıçdaroğlu’ndan. Peki diyelim kurtuldu günah keçisinden. Atlantik sevmekten kurtulacak mı? Ya da herkesin eleştirdiği, sürekli ismini değiştirerek seçime giren partiye benzemekten kurtarılacak mı? soru çok cevapları henüz yok.
RUHUN ÖTESİ
Her şeye rağmen o geleneksel CHP’lilerin devrimci ateşi, millî ruhu çok önemlidir. Bu ruh, kuvvayı milliye ruhu yeniden nasıl ortaya çıkacak. CHP’de mi bir başka yerde mi kendisini gösterecek. Tartışma elbette yapılamalıdır. Ancak, ortaya siyasi çizgi koymadan yapılan tartışmalar, suya yazı yazmaktan, havaya yumruk sallamaktan başka bir işe yaramaz bu isyanlar. Mecnun olmayı hep birlikte bırakmalıyız. Önümüzde zorluklar var. CHP’yi değil, Türkiye’yi kurtaralım.
İKTİDAR OLMAK İÇİN
Ortadoğu da ve Afganistan da olduğu gibi sırtlarını batıya dayayanlar, Türkiye’de artık iktidar olamaz. Böyle bir durumda vatandaş, bir kısmı beğenmese de, gider Erdoğan’a oyunu verir. Evet, tüm ekonomik çıkmazlara, zorluklara rağmen durum iki turunun tamamlanması ile de görüldü.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yenilgisiyle ellerini ovuşturanlara ve liderlik mesajı vermeye başlayanlar var. Program olarak Kılıçdaroğlu’ndan hiçbir farkları yok. Mesela alın Ekrem İmamoğlu’nu, bir başka Kemal Kılıçdaroğlu görüyoruz.
Eskiden ayıp olmasın diye “ulusalcı vekil” sıfatlı 3-5 kişiyi vitrine koyarlardı. Şimdi onu bile yapmaya ihtiyaç duymuyorlar. Arkadaşlar 1930’larda yaşamadıklarını, o CHP’nin bu CHP olmadığını anlamalıdır. Bu köşeden yazmıştım. Arşivlerimiz duruyor. Odunpazarı Belediye Başkanımız Kazım Kurt, CHP’nin İl danışma toplantısında CHP’nin 1930’lardaki CHP olmadığını gerekirse, Atatürk gibi bir lider ortaya çıkarılacağını söyledi. Böylelerine YCHP’li diyorlar. Yani Yeni CHP’liler, CHP’nin 1930 da tek başına iktidarda olduğunu unutuyorlar. Sağ partilere benzeyerek, iktidara gelmeye çalışıyorlar. En son seçimde bu durumun olmayacağı ortaya çıktı. YCHP’lilere Eskişehir’de en iyi örnek Kazım Kurt’tur. Oportünizm tavan yapar. Güvenli bir şekilde her türlü kongre alınır. Sonrası ne olacak?
HOCA İLE ATAÇ OLMASA
Kongreleri şifreli sayılarla alırsın, sonrası ne olacak? Solun kalesi konumundaki Odunpazarı İlçesinde yerel seçim yüzde 2.5’luk farkla alındı. Tepebaşı İlçesi solun yeni kalesi oldu. Emek mahallesinden bir CHP’li seçimden sonra çay içmeye geldi. CHP’nin emekçisi bu arkadaş,” Bizim mahallenin nüfusu 60 bin dir. Bilecik’ten büyük. CHP örgütü bir kez mahalleye geldi. Bir saat durdu. Dağıttıkları bildiriler başka partiler tarafından anında toplandı” dedi. Aynı durum 71 Evler ve diğer mahallelerde de var.
Yine Odunpazarı ilçesine bağlı büyük bir köyün CHP’li muhtarı, CHP örgütlerinin ve belediyenin köylerine uğramadığını telefonla bana bildirdi. Kendine yakın televizyon kanalına çıkarak, uzatılan mikrofonlara konuşmak her zaman için güzel olmaktadır.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 1980 de CHP darbeciler tarafından kapatıldığında, partinin il yöneticisiydi. Yılmaz Hoca, 1960’lardan geliyor. Kamucu bir kişiliği olduğunu üniversitede gösterdi. İkilinin belediyecilik çalışmaları 1999 yılından devam ediyor. Halk 1999 dan bu yana onları seçiyor. Her seçimde de oyları artıyor. CHP’deki olumsuzlukları Eskişehir seçmeni Yılmaz Hoca ve Ahmet Ataç’ın etkili çalışmaları nedeniyle görmüyor veya önemsemiyor. Eskişehirliler, ilkinin şahsında belediyelerin çalışmalarını önemsiyorlar. CHP’de bu çalışmalardan yararlanıyor. Aylar önce yazmıştık. İki parti arasında 10 puan olduğunu söylemiştik. Bu da görüldü. Şimdi artık Yılmaz Hoca ve Ahmet Ataç, üstünlüklerini yerel seçimde göstermek için çalışmaya başlayacaklardır.
Uğur Mumcu’nun sözünü bugün köşeme koyuyorum. CHP’lilerin özellikle okumasını istiyorum.