Çok önemli bir seçim haftasındayız. Gerçekten hiç bu kadar sessiz, sönük ve de ruhsuz bir seçim hatırlamıyorum. Geçtiğimiz hafta “Nerede o eski seçimler” başlığı ile bu konudaki görüşlerimi yazmıştım. Türkiye bu hafta sonu sandık başına gidecek. Geçmişte “demokrasi şöleni” şeklinde geçen seçimler ne yazık ki eski havasında değil. Seçim takviminin sıkıştırılmış olması, adayların maalesef yerelden değil de genel merkezlerinden belirlenmiş olması bu heyecanı ve şölen havasını bitirdi.
Demokrasi şöleni denildiğinde nerede ise 6 ay gibi uzun bir süreçte aday adayları sahaya çıkar önce partililerinin sonrada vatandaşların desteğini isterdi. Ancak “tüfek icat oldu mertlik bozuldu” hesabı dijital platformlar ve sosyal medya hesaplarından yapılan tanıtım ve açıklamalar ne yazık ki yerel medya içinde bazı imkan ve fırsatları içinde barındıran seçim dönemlerinin kapandığını gösteriyor.
Maliyetsiz, tanıtımsız kendi kendine propaganda yapan adayların vatandaşta karşılığının olup olmadığını merak ediyorum doğrusu. “Nerede soyunduysan orada giyin” diye bir söz vardır. Adaylar bizim de, onlar bizlerle mi bilemiyorum. Garanti sıradaki adaylar seçileceğinin garantisi ile, diğer sıradakilerin de nasıl olsa seçilemeyeceğim düşüncesiyle çalışma süreci yürütmeleri yerel medyayı da etkilemiş gözüküyor.
Her fırsatta yerel gazetelerde ve diğer yayın organlarında kendilerinin açıklamalarını ve faaliyetlerini duyurulmasını isteyenler ne yazık ki iş ekonomik dayanışmaya gelince diğer mecralara gittiler. Maalesef iş konuşmaya gelince de her platformda “basına destek” açıklaması yapmaktan hiç gocunmadılar.
Yapılan her hayırlı işi, doğru yatırımları anlatmak için bugünün vitrininde bulunanlar yarın seçim sürecinde görmezden geldikleri yerel basına elbette ihtiyaç duyacaklar. Milyonlarını gözlerini kırpmadan sokağa saçarak basını görmezden gelenlere şimdilik bugünün yarını da var diyebiliriz ancak.
Daha nasıl anlatalım ki…. Sözün bittiği yerdeyiz. En basitinden eskiden siyasi aktörler gazetelere ziyaretler gerçekleştirir, yapacaklarını anlatırlardı. Bu seçim sürecinde buna dahi gerek duyulmadı. Lafı uzatmayalım. Seçim süreçleri yerel basın açısından harman zamanı, tabiri caizse bayram zamanlarıdır. Ne yazık ki bu seçim sürecinde ne partiler ne de adayları bize bu bayramı yaşatmadılar. Gerçekten üzgünüm ki; ülkemiz açısından çok önemli olan bu seçim sürecinde nedendir bilinmez yerel basın görmezden gelindi.
Partiler ve adayları ile iç içe hareketli yoğun bir süreç yaşardık. Yazılı ve görsel basında adeta bayram havası eserdi. Hani derler ya “Nerede o eski Ramazanlar?” Aynı şeyi bu seçim süreci için de söyleyebiliriz; “Nerede o eski seçimler?”
Ancak aynı şeyi şehrimizin yazılı ve görsel basını için söylemek oldukça zor. İnternet gazeteleri içinde durum pek farklı değil. Şehrimizin partileri ve de vekil adayları bütçelerini sosyal medyaya ayırmakta, parayı bu mecralarda harcamakta ancak haberlerinin yapılmasını basından talep etmektedirler.
hareketlenmesiyle sosyal medya şenlendi. Ancak gördüğüm kadarıyla geçmiş seçimleri hatırladığımda diyorum ki; “Nerede o eski seçimler?”
Büyük ve bereketsiz seçim…