CHP’de büyük gün geldi.
38. Olağan Kurultay'ın iptali istemiyle açılan davada mahkeme, ceza yargılaması ve görevsizlik kararlarına yapılan itirazların sonucunun beklenmesine hükmetti.
‘Mutlak butlan’ iddialarının damga vurduğu dava, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülürken, duruşma 8 Eylül’e ertelendi.
Dava günü Eskişehir’den de birçok siyasetçi Ankara’ya gitti.
Genel Merkezde süreci takip etti.
Eskişehir’den Ankara’ya Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci, Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım gitti.
Özgür Özel’in yanında olduklarını gösterdi.
İçlerinde daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren siyasetçiler de vardı ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun son zamanlardaki tavrını yanlış buldular.
Haklı olarak…
Özel’e destek verdiler.
CHP’nin yıpratılmasına yönelik başlatılan girişime büyük katkı sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu bıktırdı.
Her hamlesiyle örgüte zarar veriyor.
Konuştuğunda da sustuğunda da…
Susması gereken zamanda konuşuyor, konuşması gereken zamanda derin bir suskunluk…
Göreve yeniden gelmesi durumunda "kabul etmeme" gibi bir düşüncesi olmadığını söyledi Kılıçdaroğlu…
Kabul edeceğine yönelik sinyal yaktı.
Mahkeme kararını kabul etmemesinin hukuken mümkün olmadığını vurguladı.
Yargının taraflı hale geldiği bir ülkede Kılıçdaroğlu, yargıya güvendiğini söyledi.
En kötü senaryoyu düşünürsek ve yeniden Kemal Kılıçdaroğlu başa gelirse…
Ve…
Meydanlarda, “Adalet yok, yargıya güven” diye bağırdığında nasıl itibar edeceğiz?
Nasıl güveneceğiz?
Bir ilişki düşünün…
İçinde ihanet var, aldatma var, çok yıpranmış…
Ve o ilişkiye bir şans daha vermek istiyorsunuz?
Eskisi gibi olur mu?
Ya da ilerler mi?
Olmaz…
İki tarafta çok yıpranır.
Kılıçdaroğlu’nun hala tutunma çabaları nedir?
Bırak, git…
Bu artık bir kişinin hikayesi değil…
Bu bir örgütün geleceği…
Örgüt sizi istemediğinde çekilmesini bilmek de bir onurdur.
Bazen sahneden çekilmek en büyük katkıdır.
Israrla koltuğa tutunanlar zafer kazanmaz.
Kazanamaz…
Artık yeter.
Bırak, git…
Eğer hala o meşhur cümleyi kuracaksan…
Ve…
“Bay Kemal, geliyorum” diyorsan…
Deme…
Şöyle de:
“Bay Kemal, gidiyorum.”
Ve artık git…
Bay Kemal artık git…
***************************************
Kuantum Özge der ki:
“Tutunma. Tutunursan farklı sınavlarla karşılaşırsın.”
