CHP Eskişehir’de ‘Odunpazarı İl başkanlığı’ tartışması vardı. CHP İl Örgütü iki yıl boyunca partinin bütününü kucaklayamadı. Odunpazarı İl başkanlığı anlayışını partiye yerleştirdi. Parti il örgütü ancak Kazım Kurt’un il yönetim kurulu üyelerini tek tek telefon ile araması üzerine toplanırdı. Kurt ve çevresinin 7 ailenin bireylerinden yaptığı delege ağalığı sistemi devam edebilir miydi? Bir gazetecinin de olduğu ekibin kongre kazanmaya yönelik delege sistemi çalışması mutlaka çökecekti. Sistem sonunda CHP’nin tabanının harekete geçmesi ile çöktü. Kurt da, bertaraf oldu. Geçen yerel seçimde belediye başkanlığını solun kalesinde yüzde 2.5 oy farkı ile almasının hiç özeleştirisini yapmadı. Önümüzdeki yerel seçimde de aday olduğunu şimdiden açıkladı. Bence başarısız bir başkan ismini yormamalı, ismini bir süre dinlendirmek için aday olmamalıdır.

İMAMOĞLU SADECE GÜRÜLTÜ ÇIKARIR
İstanbul’da seçimi batının CHP’ye uydurmaya çalıştığı ‘Değişim’ grubu aldı. Grubun adı bu ama değişim ile bir ilgileri yok. Sadece batılıların CHP’ye biçtiği kıyafetin içine İmamoğlu ile birlikte giymeye çalışıyorlar. İmamoğlu’nun desteklediği adayın İstanbul il başkanı seçilmesi, CHP’de dengeleri tam anlamıyla bozmaz. 200’e yakın İstanbul delegesinin yarısı yine Kılıçdaroğlu’na oy verecektir. Değimci adı verilen grup, İstanbul kongresinde neredeyse, CHP’nin adını da ‘Cumhuriyet Harp Partisi’ olarak değiştirecekti. Rahmetli Ecevit DSP’yi kurduğunda rahmetli Rahşan Ecevit eliyle üye ve delege sayısını en taban seviyede tuttu. Demek ki, Ecevit çiftinin bir bildiği varmış.

NELER DİKKATİMİ ÇEKTİ?
İstanbul kongresinde, CHP’nin etkili ismi benim de yakından tanıdığım
Oğuz Kaan Salıcı: “Kongre’de dünya ve ülke meseleleri konuşulamadı.”dedi. CHP’nin eski efsane kurultaylarında iç ve dış meseleler dengeli bir biçimde konuşurdu. CHP döneminde elbette Erbakan’ın da desteği ile Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı. Bugünkü bakış açısı ile Kıbrıs Barış Harekatı yapılmasaydı, KKTC kurulmasıydı, şimdi biz Antalya körfezine hapistik.
Eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kürsüye çıkarken yuhlayanlar oldu. Kaftancıoğlu yuhlayanları kucaklamak istediğini açıkladı. Sezgin Tanrıkulu ‘CHP devlet çizgisinde muhalefet partisi olamaz’ dedi, Çok acil olarak, batılı devletlerin desteklediği bir kişi olarak görülen Tanrıkulu CHP’den ayrılmalıdır. Tanrıkulu’nun ‘Beni kabulleneceksiniz!’ diye haykırması ne anlama geliyor. CHP emperyalizme karşı mücadele etmiş bir partidir. Tanrıkulu eliyle batılı emperyalistlere teslim mi olacaktır.
CHP’nin etkili isimlerinden iki sanatçı, Bedri Baykam ‘Atatürkçülerin CHP’den dışlandığını’ söyleyerek herkesi şaşırtmak istedi. Berhan Şimşek de konuşmasını engellemek isteyenlere ‘Sizi Metin Külünk mü buraya gönderdi’ diye sordu.

BU DA YAMAN ÇELİŞKİ
CHP İstanbul İl Başkanlığını kazanan Özgür Çelik, gelişmelere emek sermaye çelişmesinden bakılması gerektiği söyledi. Çelik’in İstanbul’un dört bir yanına asılan fotoğrafları, bir iş insanının astırdığı ortaya çıktı. Çelik de ‘Çok sevdiğim bir değerli büyüğümdü. Hayır diyemedim.’ Cevabını vererek, kendisini savundu. İstanbul il kongresinde CHP’nin kuvayi Milliye damarından gelen delegelerinin, İstanbul Belediyesinde İyi Partililerin hakim olduğu söylemeleri çok sayıda delegenin aklına ‘Biz bu partide ne yapıyoruz’ diye soruların gelmesine neden oldu. İstanbul Kongresin de ülkenin ekonomik gidişatı siyaset, program ve düşüncelerin tartışılmasını isteyenler, kendilerine uygun söylem ve konuşmacı bulamadı.

ESKİŞEHİR KONGRESİ
Kurt’un ve çevresinin 7 aileden yazdığı delege sistemi CHP il Kongresinde çöktü. Partinin 32 yaşındaki il başkanı Talat Yalaz’ın kongre kazanmasına neden oldu. Yalaz’ın il başkanı olması, en başta Yılmaz Hoca ile Ahmet Ataç’ın önünü açtı. Onları sevindirdi. Odunpazarı ilçesinin sağduyulu delegesi de, Talat Yalaz’ın kazanması ile bir kez daha kendine güvenin gelmesine neden oldu. CHP’nin bağımsız üyesi olduğunu, biat kültürünün partide sonsuza kadar işlemeyeceğine inandı. Formül de burada olduğu önümüzdeki süreçte daha iyi görülecek.