Bir önceki yazımda gençlerimizin işsizlik karşısında ki durumlarından ve işe katılımda yaşadığı zorluklardan bahsetmiştim. Biraz daha olayları genç mezunların gözünden sizlere sunmak istedim. Çünkü hepimizin bildiği ancak ötelediği, görmek istemediği bir konu bu. Türkiye nüfusunun hatırı sayılır bir kesimini oluşturan bu topluluğun sesinin daha gür çıkması için bizlerin bu konuları ele alması, işverenlerin de bu konuya önem vererek değerlendirmeleri gerekmektedir.

Bu yazımda ise gençlerin mülakatlarda hangi unsurlara dikkat etmesi gerektiğini ve işverenin hangi kriterlere önem gösterdiğini ele alacağım.

Kabul edelim ki kimse uçuk kaçık kıyafetli, laubali konuşma tarzına sahip birini ciddiye almaz. Bu durumda öz bakım ve dış görünüş ilk izlenim olarak çok önemlidir.
Mülakat görüşmelerinde çok dikkate alınan bir husustur. Sade ve temiz dış giyim herkesin dikkatini çekecektir. Ardından akıcı bir dille ve yerinde özgüvenle kendimizi tanıtmamız ikinci bir adımdır. Görüştüğümüz işletme adına biraz araştırma yapmamız önemli olan diğer bir husustur. Elbette ki bunlar ilk izlenim için önemli olan kısımdır.

Diğer bir adım ise donanımdır. Eğitim yıllarımız ve sonrasında kendimize neler kattığımızdır. Lisans veya ön lisans programından mezun olurken bunun yanında çeşitli eğitimlere katılım göstererek kendimize değer katmak çok önemlidir. İşverenin asıl beklentisi tam olarak bu yöndedir. Bekledikleri ve istedikleri donanım ve bilgi birikimidir. Tam da yoğunlaşmamız gereken konu budur.
Yabancı dil öğrenmek, finansal, stres ve zaman yönetimi eğitimlerine katılmak, konferans ve seminerlerde hem konuşmacı hem de katılımcı olarak yer almak kendimize değer katmak adına atabileceğimiz en önemli adımlardandır.

Elmas değerlidir ancak işlendikçe içinde ki cevher ortaya çıkar gençlerimizi de tam olarak böyle görmeli ve değerlendirmeliyiz. Gençler değerliler, ancak kendilerine bir şeyler kattıkça daha da fark yaratabilirler. Yapmamız gereken sadece kendimize değer katmak zaten gerisi kendiliğinden hallolacaktır.