CHP’nin genel başkanı Özgür Özel, bazen davranışları ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu aratıyor. Bazen de Özel’in ipin ucunu kaçırdığını düşünüyorum. Mesela şu sözlerini yadırgadım: "Farklı renklerimiz var, farklı bayraklarımız var ama biz hep birlikte Türkiye'yiz." Sanki birilerine federasyonu tarif ediyor. Özel’in bu tutumu tabii ki tartışma yaratıyor. Dün Eskişehir’e geldi. Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını kestiği Yılmaz Büyükerşen’i yere göğe koyamadı. Eskişehir’e genel başkan olduktan sonra ‘Hoca’ nedeniyle 7 kez geldiğini açıkladı. Yılmaz Hoca’da CHP’nin Türkiye’nin sorunlarını çözmeye çalışan parti olduğunu söyledi.

7 DEFA GELDİ

CHP’de genel başkanlarını Eskişehir’de seçimden seçime görürdük. Özel’i Eskişehir'de sık görüyoruz. Bir bahane yaratıp Eskişehir’e geliyor. Eskiden CHP genel başkanları Eskişehir’e sadece açılışlara gelirdi. Genel başkan Özgür Özel’in Eskişehir’e gelişleri daha çok aday belirleme sürecinde yoğunlaştı. Ortaya çıkan karışıkları çözmek için, gelinen Eskişehir ziyaretleri parti için önem taşıdı. Çünkü kendisi bizzat Yılmaz Hoca’nın aday olmasını istemedi. İlk önce Büyükşehir Belediye Başkanlarını halka sorarak belirleyeceklerini söyledi. Yılmaz Hoca’nın da halk isterse yeniden Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olacağını söylendi. Parti sandık koyarak, Eskişehirliye ‘Hoca’yı’ tekrardan isteyip istemediklerini sordu. Sandık yine Hoca’yı istedi. Bu kez, genel başkan Yılmaz Hoca’nın yaşlandığını, kendisinin de kadın bir aday istediğini söyledi. Bu açıklamaları televizyon ekranlarından izledik. Sonun da, direkt Hoca’ya” veliahttınız kim” dediler. Listeye konmayacağını anlayan Yılmaz Hoca da en yakınında olan Ayşe Ünlüce’yi işaret etti. Her şey bir günde olupbitti.

KAZAN DEVREYE GİRDİ

Yılmaz Hoca durur mu? Bu dönemde birkaç kez CHP’nin seçimlerde aday belirleme yöntemini haklı olarak eleştirmek istedi. CHP il merkezinde toplantıları takip eden gazeteciler bu durumu bilir. Bu kez Yılmaz Büyükerşen’in yakın dostu ünlü hukukçu Turgut Kazan devreye girerek, Yılmaz Hoca’nın açıklamalarının önü kesildi. Bu dönemde Kazım Kurt ile Ahmet Ataç’a da darbe yapılmak istendi. Kurt, kendisine iki kez parti içinde darbe teşebbüsü olduğunu belirterek, seçim döneminde aleyhinde çalışan 34 CHP’linin disipline sevk edilmesi için CHP Yüksek disiplin kuruluna başvurdu. Ataç’ın yüksek oy potansiyelinin olması, kendisinin yeniden Tepebaşı adayı yapılmasının önünü açtı. CHP’de Talat Yalaz’ın il başkanı olarak Ahmet Ataç’ın adaylığını da savunması, sonucu etkiledi. Yani, Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, Talat Yalaz’ı il başkanlığına önermeseydi, Yalaz da iki adaylı kongrede il başkanı olmasaydı, Eskişehir’de aday tablosu bu şekilde olmayacaktı. Her şey soluk soluğa yaşandı.

34 KİŞİ RAFA KALKTI

CHP’de adaylık belirlemesi ve sonrasında Kazım Kurt’un aleyhine toplantılar yapan 34 kişinin de CHP’nin disiplin kuruluna verilmeleri, Yılmaz Büyükerşen tarafından engellendi. Genel Başkanın Eskişehir’e 7 gelişin biri de bunun içindi. Sonra bu darbe heveslilerinden biri danışman oldu. İkincisinin de yolda olduğunu duydum. Bu konu önümüzdeki beş yıllık süreçte Eskişehir’de en çok konuşulacak konunun başında geliyor. CHP’de bu durum seçimlere yakın sıkıntı yaratacaktır. Çünkü bu sıkıntılar halının altına süpürüldü. Sıkıntı rafta bekliyor. Bir de danışmanlık işleri sıkıntıyı büyütüyor.

SINIR ESKİŞEHİR

Dün Eskişehir’e 7. Kez CHP Genel Başkanı olarak Özgür Özel’in gelmesi ve yükseköğrenim konusunda yapılan panel de, Yılmaz Büyükerşen’den övgü ile bahsetmesi, önümüzdeki seçimlerde de ön seçim söylemlerine rağmen, listelerin Yılmaz Büyükerşen tarafından belirleneceğinin göstergesidir. Özgür Özel, ayrıca seçimden sonra Yılmaz Büyükerşen’i tüm belediye başkanları arasında koordinesini sağlayacağını söylemesinin de rafa kalktığını gördük. Yılmaz Hoca’nın sınırlarını partinin genel başkanı tarafından Eskişehir olarak çizildiği anlaşılıyor. Ancak, şu durum da var. CHP’de yarın ne olacağını kimse kestiremez. Belki de kısa zaman içinde seçimli bir olağanüstü kurultay görebiliriz. O zaman her şey yeniden değişir.