İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, kayyumluğu kabul ettiğini açıklamasının ardından genel başkan Özgür Özel tarafından partiden ihraç edildiğini açıkladı. Gürsel Tekin’in Eskişehirliler ile de ilginç karşılaşmaları oldu. Yangın merdiveninden ulaşan Eskişehirliyi kabul etti. Hangi Eskişehirli kendisine partililerin kaderi le oynuyorsunuz diye mektup yazdı. Bugün geçmişte Eskişehirlilerin Gürsel Tekin ile yaşadıklarına bugün kısaca değinmek istedim. CHP nereden nerelere sürüklenmiş, sosyal demokrasi CHP’yi ne hale getirdiğinin resmi bu yazıda görülebilir.

ESKİŞEHİRLİLER İLE HATIRATLARI

Gürsel Tekin bir dönem medyanın da gözdesiydi. Baykal’ın kaset skandalı ile görevi bırakmasından sonra yerine gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu olarak göreve başladı. Uzunca bir süre partide milletvekili ve belediye başkanı adayların belirlenmesinde de etkin rol oynadı. Eskişehir’de de o dönemde pek çok CHP’linin tepkisi ile karşılandı. Kendisini seven ve işbirliği yapan Eskişehir’in CHP’lileri de vardı. Onlarla neler yaptı?
CHP’de bir dönem en önemli insanlardan olan, adayları belirleyen CHP’nin eski genel sekreteri ve genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin’in milletvekili adayları da bazen tek başına belirlerdi. O günlerde Cindoruk’un araya girmesi ile Eskişehir’in sevilen işadamlarından Orhan Kesikoğlu’na randevu alınmıştı. O gün bende gelişmeleri merak ettiğimden CHP’nin genel merkezinde bir genel başkan yardımcısının odasında karargah kurmuştum. Türkiye’nin her tarafından gelen aday adayı CHP’liler ile sohbet ediyordum.

YANGIN MERDİVENİ

CHP Genel başkan yardımcılarından biri olan Gürsel Tekin, CHP’nin 13. katında torpille randevu alan adaylar ile görüşüyordu. Orhan Kesikoğlu’na da randevu alınmıştı. Kesikoğlu Eskişehir veya İstanbul’dan milletvekili adayı olmaya çalışıyordu. Parti genel merkezinde görünmek istemeyen Gürsel Tekin torpilli adayları ellerindeki numaraya göre yangın merdiveninden partinin 13. katına çağırıyordu. O gün Kesikoğlu’na” Ağbi ben dördüncü kattan sonra aşağıya bakamam. Çok dikkatli ol” dedim. Kesikoğlu, yangın merdiveninden çıkarak, Gürsel Tekin ile görüştü. Ancak, aday yapılmadı.

ESKİŞEHİR’E GİZLİCE GELMİŞTİ

Bu olaydan bir süre sonra, CHP’de genel başkan yardımcısı olarak Eskişehir’e gelen Gürsel Tekin, Odunpazarı’ndaki çok yıldızlı otelde bugün ilçe belediye başkanı olan CHP’li ve çevresi ile toplantı yapmıştı. ile bir araya gelmişti. Toplantı gizliydi. Seçim vardı. Adaylıklar belirlenecekti. Bende tesadüfen olayın içine düşmüştüm.

CHP’NİN ARACI

Akşamın alaca saatlerinde markete gitmek için evden çıkmıştım. Kurşunlu külliyesinin önünde 06 ve CHP harflerini taşıyan otomobili görünce durdum. CHP genel başkan yardımcısı Tekin yanıma gelerek durdu ve otomobilin camı açtı, lafladık. Önde oturuyordu:” Bana Bursa’dan geliyorum. Karnım acıktı. Yemek yemek için geldim. Film milim arama” dedi.
Otele doğru şoförü ile yol alan Gürsel Tekin benim yanımdan uzaklaşınca ilk önce o dönemde CHP il başkanı Ersin Yeniceli’yi aradım. Haberi olmadığını söyledi. CHP’de her kim olursa olsun, il sınırları içine girince o ilin il başkanını arar. İl başkanı o ilde genel başkanın yetkilerini kullanır. Yeniceli’den sonra tabii ki, Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ı aradım. Ataç’ın da haberi yoktu. Erdal Caferoğlu’na bir formül arayışı vardı.Tekin’in katıldığı toplantı bu toplantıydı.

CEVİZLİ HAŞHAŞLI

Eskişehir’deki gelişmelerde tabii ki, son sözü Yılmaz hoca söyledi. Adaylıklar geride kalınca, Tekin seçim çalışması için Eskişehir’e geldi, Gazeteciler olarak sabah kahvaltısında bir araya geldik. Yılmaz Hoca, kahvaltı da Gürsel Tekin’e Odunpazarının cevizli haşhaşlısını göstererek,” Gürsel çok güzel. Buranın ve meşhurdur. Yesene “ dedi. Hemen ben devreye girerek,” Hocam, Gürsel başkan Odunpazarını yakından biliyor. Haşhaşlısını da cevizlisini de biliyor” dedim. Tekin hemen olayı kafasında çözdü. Güldü. Herkes atlamıştı. Ama ben yakalamıştım.

KERMAN’IN MEKTUBU

Bir dönem CHP’de zorla milletvekili listesinin dördüncü sırasına konulan Azmi Kerman seçimden sonra Gürsel Tekin’e mektup yazarak, Yetkili olduğunuz dönemde, sağlam partililerin kaderleriyle oynadınız mı?” diye sordu. Tekin tabii ki, kabul etmedi. O her işin doğrusunu yapardı.