Cumhuriyet Halk Partisi’nde delege seçimlerinin sonuna yaklaşıldı.
Tepebaşı’nda seçimler tamamlandı.
Odunpazarı’nda ise birkaç mahalle kaldı.
Tepebaşı zaten kongreye “tek adaylı” giriyor diyebiliriz.
Odunpazarı’nda ise işler daha hareketliydi.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un desteklediği “mavi” liste delege seçimlerinde önde tamamladı süreci.
Bu listeyle birlikte Rahmi Çınar ismi öne çıktı.
Sloganları ise malumunuz dikkat çekici…
“Mavi umuttur.”

Ama…

Gerçekten öyle mi?

Mavi normalde de umuttur, değil mi?
Gökyüzü gibi ferah, deniz gibi engin...
İnsana nefes aldıran bir açıklık, bir sonsuzluk hissi...

Ama bu “mavi”de bir gariplik var.
Ne gökyüzü kadar açık,
Ne de okyanus kadar derin...
Aksine bulanık bir su gibi.
İçine baktığınızda ne olduğunu göremediğiniz,
Ayağınızı attığınızda sizi içine çeken bir durgunluk…

Çünkü kimse bilmiyor:
Bu “mavi” ne zaman griye döner?

Öyle bir mavi ki…
Birbirini seven de, sevmeyen de aynı listenin içinde.
Bir kıvılcıma bakar her şey…
Ve sonra yanar dağlar…
Her gidiş, her kırgınlık bu maviyi biraz daha soldurur.
Ve sonunda griye döner.

Belki de en başından gri yapılmalıydı bu liste.
Çünkü karmaşık…
Çünkü bulanık…
Tarafsız değil, kararsız gibi.
Ne siyah, ne beyaz…
Her an şekil değiştirebilir bireyler.

Mesela…

Birçok isim var.
Daha geçen yıl mavi listeye karşıydı.
Bugün ise aynı masada oturabiliyor.
İçinde hiç mi geçmiş kalmadı?
Söylentiler dolaşıyor kulislerde…
Kor içten yakar, gözükmez ama oradadır.
Bir bakmışsınız…
Griye dönmüşler birer birer…
Ne yapacağı belli olmayan bir griye…

Sonuç mu?

“Umut mavidir” diyorsanız…
O mavinin içi de umutla dolu olmalı.
Bulanıklık umut vermez.
Tutarsızlık güven vermez.
Değişkenlik yön göstermez.

Bu liste gerçekten umut mu?
Yoksa sadece griye çalan bir mavilik mi?

Kuantum Özge der ki:

“Siz engelleyin. Engelledikleriniz ayağınıza dolaşacak.”