Eskişehir pek çok alanda ilklerin şehridir. Ben seçim muhabbetinden bıktım. Bana göre seçim bitti. Uzatmalardayız. Siyasetçiler elbette son kozlarını oynayacaklar. Pazartesi gününden sonra, artık yerel seçimi konuşacağız. Türkiye’nin 100 yıldan fazla parlamento geleneği var. Her seçimden başarı ile çıkar. Ömrümüz var oldukça ne seçimler göreceğiz. Mesleğimiz nedeniyle Eskişehir’de de çok renkli seçimler gördük. Kaybedenler, kazananlar.
100 yıllık parlamento geleneği olan bir ülkeyiz. Süre dolduğunda seçim yenilenir. Bu döngü böyle sürüp gider. Yani, hiçbir seçim sonucuna ülkenin geleceği bağlanmaz. Bugünlerde sanki bu seçimden sonra bir daha seçim olmayacakmış, havalarında olanlar var. Bir dahaki seçimin süresi bellidir. Seçim yenilenir. Yeni insanlar ülkeyi yönetmeye gelir. Parlamento geleneği sonsuza kadar sürer. Ülkenin mayasını Atatürk ve arkadaşları yoğurmuştur. Bu maya tutmuştur. Cumhuriyetimizin sonsuza kadar devam edecektir. Bundan şüphemiz yok. Kimsenin de şüphesi olmamalıdır.

Son değildir
Bunun için bu seçimin tamamlanmasından sonra çıkacak sonucu dünyanın sonu veya geri dönülemeyecek yol olarak tarif etmek, ülke gerçekleri ile örtüşmez. 100 yıllık geleneğimiz ile de örtüşmez. Bugün Avrupa’nın gelişmiş diye nitelendirdiğimiz ülkelerinde parlamento yokken, bu topraklarda antik dönemden bu yana parlamento geleneği var. Yüzyıldır ise bu gelenek modern bir şekilde hissedilir.

Eskişehir’de daha güçlüdür
Eskişehir Türklerin harman olduğu yerdir. Türklerde var olan kültürün harmanlaşmışı, Eskişehir’de net görülür. Bu demokrasi geleneğine de yansır. İlkleri de ortaya çıkarır. Havacılıkta, demiryollarında Eskişehir’in sahip olduğu ilkler başka illerde, şehirlerde yoktur. Dün Tepebaşı ilçemiz seçimin ikinci turuna giderken Türkiye’de bir ilke imza attı. Dil ve Konuşma Terapisi Merkezi hizmete başladı. Dil ve Konuşma Terapisi Merkezi yıllar önce Anadolu Üniversitesinde açılmıştı. Yılmaz Hoca’nın rektörlüğü zamanında açılan merkeze Türkiye akmıştı. Burada hoca olan bir öğretim üyesi yakın bir zamanda bu merkezi İstanbul’a açtı. Anadolu Üniversitesinde merkez hizmete yetişmekte zorlanıyordu. Tepebaşı Belediyesi devreye girdi. Çok önemli bir görevi yerine getirdi. Dileğim başka belediyelerin de Tepebaşı belediyesinin açtığı Alzheimer merkezi ve bu yeni merkezi örnek alarak, kendi şehirlerine açmalarıdır. Alzheimer merkezi, Eskişehir bölgesine hitap ediyor. Yüzde yüz kapasite ile çalışıyor. Torpil için bizi bile arıyorlar. Eskişehir bölgesi derken, Eskişehir bölgesi çevredeki illeri de kapsayan bir yapıdır. Bursa’nın bile pek çok konuda merkeziyiz.

İki hatun var
Anadolu Üniversitesinde Dil ve Konuşma Terapisi tam kapasite çalışırken, merkezin şaşalı günlerinde Urfa’dan gazeteci bir arkadaşım, onun deyimi ile toprak ağasının çocuğuna merkezde eğitim alması için torpil arıyordu. Bugünde İstanbul gazetesinde köşe yazarı olarak görev yapan bu Urfalı arkadaşım,” Bizim burada toprak ağası. Merkezde çocuğu eğitim görmesi gerekiyor. Seni arayacak” dedi. Birkaç gün sonra ağa beni arayarak, çocuğunun durumunu anlattı. Bir şeyler yapacağımı söyledim. Sonra merak ederek ağaya ”Tamam da Eskişehir’de bu çocuk nerede kalacak” sorusunu yönettim. Ağa, iki eşi olduğunu ve eşlerinden birinin Eskişehir’de merkezden eğitim alacak çocuk ile geçici süre Eskişehir’de yaşayacağını söyledi. Ağanın dediği de oldu. Tepebaşı ilklerden birini daha gerçekleştirmiş oldu. Merkez tam kapasite ile çalışacak. Eskişehir dışına da yurttaşlarımıza hizmet edecektir. İyi düşünülmüş bir proje daha gerçekleştiren belediyemizi kutlamak gerekiyor.
Günümüzde bir belediye sadece, çöpleri toplamak, su getirmek, asfalt dökmeden sorumlu olmamalıdır. Bu işler belediyenin rutin işleridir. Böyle merkezler açarak, yaşamını kolaylaştırmak gerekir. Modern çağın belediyeciliğinde kurar budur. Bizde de yazmak düşüyor.