Eskişehir’in kalbinde, her gün gözümüzün önünde giderek büyüyen fakat diyalog içinde olunamadığı için çözüm üretemediğimiz bir sorun var: Küçük Sanayi Sitesi. Şehrin göbeğinde, yıllardır varlığını sürdüren ama modern Eskişehir’e yakışmayan bu alan, artık sadece estetik bir sorun değil; sosyal ve ekonomik bir sıkıntıya da dönüşmüş durumda. Ben şahsen Küçük Sanayi sorununun, karşılıklı diyalog ve anlayış içerisinde, tıpkı Kurtuluş Pazaryeri ve Kızılinler’de olduğu gibi çözümlenebileceğine inanıyorum. Ne var ki, herkesin sorumluluk almadığı ve topu taca attığı bir ortamda bu çözüm mümkün gözükmüyor.
Bu sorunu daha önce köşe yazılarımda defalarca dile getirdim. Küçük Sanayi Sitesi’nin şehir merkezinde oluşturduğu sıkıntılar, yıllardır süregelen bir ihmalin sonucu. Her yazımda hem vatandaşın hem esnafın yaşadığı sıkıntıları, plansızlığı ve altyapı eksikliklerini ortaya koymaya çalıştım. Yine kış geliyor. Köstebek yuvasına dönmüş yolları, tuvalet ihtiyacının bile karşılanmadığı, elinizi yıkadığınız suyun sokağa aktığı, belediyeden ruhsat alınamayan işyerleri ile hem çalışanlar ve işyeri sahiplerinin, hem de oraya aracını götüren vatandaşların yaşadığı zorlukları defalarca yazdım. Ancak maalesef hala somut bir adım atılmış değil; sorun, büyüyerek şehrin gündeminde varlığını koruyor.
Konuyu Ak Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’a da sordum. Albayrak: “Küçük Sanayi Sitesi’nde şöyle bir durumu hatırlamak gerekiyor: Biliyorsunuz, burası kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bir yerdi. 2016’nın sonu, 2017’nin başında Odunpazarı Belediyesi, şu anki belediye başkanı burayı bakanlığa taşıyor ve diyor ki, ‘Burası afet riskli alanı ilan edilsin.’ 2017’nin Mart ayında da bakanlık burayı afet riskli alan ilan ediyor. O günden bugüne, aslında Odunpazarı Belediyesi’nin himayesinde olan Küçük Sanayi bölgesiyle ilgili belediye hiçbir adım atmıyor, hiçbir çalışma yapmıyor. Daha sonra da kalkıp ‘Bana yetki vermediler ki ben yapayım’ diyerek, insanları yanıltmaya yönelik bir söylem içerisine giriyor.”
Yani durum özetle şöyle: Merkeze saplanmış bir problem, ilgililer arasında karşılıklı söylemler ile gidip geliyor. Bu süreçte de sorunun yükünü, en çok orada iş yapan esnaf ve buranın sakinleri çekiyor.
İşin bir başka boyutu da yönetim eksikliği. Adından da anlaşılacağı gibi burası bir “site”. Her sitenin bir yöneticisi olur değil mi? Burada yok. Haliyle çözüm bekleyen sorunlar da giderek büyüyor. Esnaf için hayat hiç de kolay değil. Dar ve bozuk yollar, gün geçtikçe artan çevresel sorunlar, araç ve malzeme hareketliliğinde sıkıntılar oluşturuyor. O yüzden Küçük Sanayi Sitesi sadece bir ekonomik mesele değil, aynı zamanda şehir planlaması ve yönetim meselesidir. Bu alanın kaldırılması ya da modern bir sanayi bölgesine dönüştürülmesi, sadece burada iş yapanların değil, Eskişehir’in tamamının yararına olacak bir adım. Ancak bunun için tüm tarafların sorumluluk alması gerekiyor. Modern altyapıya kavuşan, düzenli ve planlı bir sanayi alanı, hem esnafın işlerini kolaylaştıracak hem de çevredeki yaşam standartlarını yükseltecektir.
Küçük Sanayi Sitesi’nin bu mezbele hali artık görmezden gelinecek bir sorun değil. Şehrin merkezinde kalan bu alanın sorunlarını çözmek, Eskişehir’i daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir şehir haline getirmek için atılacak adımların başında gelmelidir. Ve unutulmamalıdır ki; çözüm, sadece tek taraflı adımlar ile değil, herkesin üzerine düşeni yaptığı, işbirliği ve diyalog temelli bir süreçle mümkün olacaktır.
Kurtuluş Kapalı Pazaryeri sorunu çözüldü, Kızılinler sorunu çözüldü. Buradan soralım; “Küçük sanayi içinde bir uzlaşma olur mu?”