Çin uygarlığı dünya tarihinde buluşlarıyla biliniyor. Dünyaya adını unutulmaz ve kalıcı icatlarıyla tanıtan ve günümüzde de bunu sürdürmeye devam eden Çin şimdilerde birçoğumuzun rahatlamak için başvurduğu masaj kültürünün temelini yaklaşık 3000 yıl önce atmıştır.
Birçok dünya ülkesinde masaj yalnızca geleneksel yöntem olmasının yanında tıbbın tamamlayıcı bir parçası olarak kabul edilir. Masaj, vücudun kas gruplarını doğrudan hedef alarak yağ, elektrik aracılığıyla yapılan uygulamadır. Çeşitli türleri olmasının yanı sıra masajın asıl amacı iyileştirme ve rahatlatmadır.
Masaj eski Yunan ve Roma İmparatorluğu zamanında da yaygın olarak kullanılmaktaydı. Olimpiyat oyunları ve spor karşılaşmaları öncesinde ve sonrasında sporculara terapi mahiyetinde uygulanılıyordu.
Kahinler ve doğa bilimciler kendi yöntemlerini kullanarak yaptıkları araştırmalar sonucunda masaj türü geliştirmişler. Ayurveda adı verilen bu masaj tekniği Güneydoğu Asya ve Hindistan tarafından benimsenmiştir. İnsanların çevreleriyle uyum içinde olamadığı zaman hastalığa yakalandıklarına inanılıyor ve iyileşmeleri için kendi mental ve fiziksel dengelerini sağlamaları gerektiği düşüncesi benimseniyordu. Günümüzde de sürdürülen ve sonuçlarının olumlu ölçüde olduğu gözlemlenen aromaterapiyle karışık bir masaj çeşididir.
Kısaca masaj Orta Çağda ve Roma İmparatorluğu döneminde çok tercih edilen bir tedavi yöntemi olmasına karşı Roma İmparatorluğunun son zamanlarında önemini yitirmiştir. Ancak Rönesans ile eski önemini kazanmayı başarmıştır.
Günümüzde özellikle Uzakdoğu kökenli masajlar kişinin ruh-zihin-beden üçgeni arasında ki dengeyi korumaya yönelik spirituel nitelikleri ağır basan uygulamalardır. Avrupa kökenli masajlar ise daha çok rahatlama ve medikal terapi üzerinedir. Bizim ülkemizde biraz daha geri kalmış bir kültür olsa da masaj kültürü köklü ve kişi üzerinde ciddi etkileri olan bir yöntemdir. Yapılması gereken masaj tekniklerini günümüz beklentileri ile örtüştürerek uygulatmak olacaktır. Herkese sağlıklı günler.