Eskişehir’de araç sayısı 400 bine çok yaklaştı. TÜİK verilerine göre Eskişehir’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 370 binin üzerinde. Eskişehir gibi orta ölçekli bir kent için sayı gerçekten çok yüksek denilebilir. Ancak zenginlik işareti değil. Artık motorlu taşıtlar günümüzün olmazsa olmazları arasında. Trafikte 30 yaşında da araç var, henüz 1 yılını doldurmamış araç var. Açıklanan sayının içerisinde motorlu araç diye geçtiği için traktöründen biçerdöverine kadar hepsi var. Hatta belli bir CC’nin üzerindeki iki lastikli motorlarda araç sayısına dahil. Ancak rakam yine de gerçekten yüksek. Eskişehir’in ana caddeleri ile trafiğe açık caddelerinin ve sokaklarının durumu ortada. Bir havzanın içine hapsolmuş bir şehirde caddeleri genişletme imkanınız yok. Yeni ana yollar yapma imkanınızda şimdilik mümkün değil, bir de çevre yolu şehir merkezinde kalınca gerçekten trafik tam anlamıyla bir kör dövüşe dönüyor. Özellikle küçük ticari işletmeler için ihtiyaç durumunda hareket kabiliyetinin yanı sıra bir de maliyet hesabı yapılınca işler iyice karışıyor.

Bu sebeple Eskişehir’de görebildiğim kadarı ile motosiklet furyası başlamış durumda. Hemen her ticari işletmenin önünde bir motor ve motosiklet bulunuyor. Esnaf en azından ayağa hizmeti bunlar vasıtasıyla gerçekleştiriyor. Böyle olunca trafik kuralları özelliklede dar sokaklarda gerçekten hiçe sayılıyor. Gözlemliyorum eskiden otomobillerin kullandığı alanlarda motosikletler cirit atıyor. Elektrikli bisikletleri saymıyorum bile. Gerçekten özellikle şehir merkezinde bu anlamda bir sıkışıklık dikkat çekiyor. Bisiklet yolunun olmadığı bir şehirde üstüne üstlük bir de motosiklet bolluğu yaşanınca işin içinden yenirden çıkılmaz bir hal alınıyor. Belki otomobillere göre daha pratik ve daha az park sorunu yaşanıyor gibi görünse de yolun ortasına park edilmiş motosikletler yüzünden zaten daralan sokaklarda bu defa bir başka trafik sıkışıklığı gündeme geliyor. Kısacası Eskişehir’de trafikte her yeni çözüm arayışı yeni bir çözümsüzlüğün kapısını aralıyor.

Aslında gerçekten samimi bir çözüm arayışına gidilmeli. Şehrin aktörlerinin bu konuda biraz kafa yorması, bütün maddi gerçekleri masaya yatırıp en kalıcı ve uzun ömürlü çözümleri bulması tek çıkar yol olmalı. Eskişehir’de böyle bir şey olabilir mi? Zor ama imkansız değil. Hani şu şehri çok sevdiğini söyleyenler var ya, onların bir araya gelmesi aslında kalıcı çözümler için en sağlıklı adımların atılması için başlangıç olabilir.