Son günlerde geniş bir kesim 3. Dünya savaşının çıkıp çıkmayacağını tartışıyor. Kapitalizm daha öncede iki büyük bunalım döneminde dünya savaşı çıkardı. Bugünde aynı noktadayız. Yalnız, savaşı çıkaracak güçlü emperyalist bir ülke yok. Amerika başta Ortadoğu olmak üzere, Afganistan’dan bile sürüldü. Elbette, dünya çapında savaş çıkaran emperyalizm bir anda yok olmayacak. Türkiye’de ABD’ye karşı eskiden müttefik olduklarını söyleyenlerin bugün tepkisi artıyor. Bu kesim dün savunduklarını bugün terk ediyorlar.
İsrail’in Filistin’e katliam olarak nitelendirilen bir saldırı çok kişinin düşüncelerini değiştirmesine neden oldu. Türkiye ile de İsrail ve destekçisi ABD’ye olan tepki artıyor. İsrail Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a 'Sonun Saddam Hüseyin gibi olur.' tehdidinde bulunması, bardağın iyice taşmasına neden oldu. Bizim cevabımızda 'İncirlik ve Kürecik’i kapatalım. Suriye ile anlaşalım.' Olmalıdır.
GÜNDEME OTURDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e askeri müdahale çıkışı ve İsrail Dışişleri Bakanı’nın “Sonun Saddam Hüseyin gibi olur.” cevabı, Türkiye ve Ortadoğu’nun gündemine oturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Rize’de “Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da atalım.” demişti.İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da sosyal medya hesabından “Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamasına izin verin.” paylaşımı yapmıştı.
SALDIRGINLIĞI DURDURMAK İÇİN
İsrail’in saldırganlığını durdurmak için İsrail’e girmek gerekmiyor. Cumhurbaşkanımız burada bir durum tespiti yapıyor.İsrail’e en iyi cevap Suriye’den verilecektir. Bu durumda bölgede ve Türkiye’de giderek daha da netleşiyor. Bu bir anlamda İncirlik ve Kürecik üslerinin ABD kullanımına kapatılması anlamına geliyor. Eskişehir’in askeri olarak burada büyük önemi var. Dünya çapında saldırganların durması için Türkiye’nin Rusya, Çin ve Güney Afrika ile İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin de yer aldığı geniş bir Filistin cephesi ile birlikte hareket edilmesi gerekiyor. İsrail’in Saddam muhabbeti, aslında ABD’nin mesajıdır.
AÇIKLAMALAR MORAL İÇİN
Eskişehir’de de Filistin platformu kuruldu. Siyasi yelpazenin çeşitli taraflarındaki partiler, sürekli İsrail karşıtı eylemler yaparak, İsrail’i kınamaya devam ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize’deki ifadeleri Filistin’e moral ve destek amaçlıdır. Bu açıklamalar halkla birleşiyor. CHP lideri de geçen hafta sonu Bursa’da İsrail’i alkışlayanların elleri kırılmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Libya ve Karabağ benzetmesiyle birlikte söylemesi de uluslararası hukuk çerçevesinde, ikili anlaşmalarla bir takım adımlar düşünüldüğünü gösterebilir. İsrailli Bakan’ın açıklamasına da bakarsak da sözün bittiği yere geldiğimizi görüyoruz. Filistin’e gerçek anlamda faydalı olmak istiyorsak, Suriye ile hemen görüşmeliyiz. Suriye ve Irak, İsrail’in bölgesel planlarına çomak sokabilecek noktalardır. O nedenle ABD eliyle oralarda istikrarsızlık yarattılar, oraları parçalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Suriye ve Irak olmadan İsrail’i durduramayız. Burada İran’ı da tabi ki bu işbirliğine katmalıyız.
HERKES İÇİN TEHDİT
Sonuç olarak, İsrail, sadece Türkiye için değil, sadece bölge için de değil, tüm dünya açısından bir tehdittir. Gücünü Okyanus ötesinden alıyor. Dolayısıyla İsrail’i ele alırken bu ittifak içinde düşünmek gerekiyor. Türkiye ve Suriye, Astana süreci ülkeleriyle birlikte Fırat’ın doğusundaki PYD/PKK terör bölgesini ve İdlib’deki yobaz terör yuvasını ortadan kaldırır, buralarda Şam’ın egemenliği tesis edilir ve Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanırsa, bu İsrail’e en büyük darbe olur. ‘İkinci İsrail’ çalışmalarını ortadan kaldırarak, verilecektir. Afrika ülkeleri, birer birer ABD ve Fransa’yı topraklarından kovuyor. Sahel ülkeleri örnek olsun. Mali’nin, Nijer’in yaptığını biz niye yapmayalım? Hem de durum bu noktaya gelmişken. Harekete geçme zamanıdır. ABD, bir anlamda dünyayı savaş çıkar diye korkutuyor. Atlantik’in istemesi ile de dünya savaşı çıkamaz.