O akşam derin bir sessizlik çöktü gökyüzüne…
Haberin ardından komşular uzun süre gülmedi.
Hazırlıklılardı belki de…
Hangi eve ateş düşeceğinin bilinmezliğiyle şimdiden suskunlaştı her biri…
20 şehit haberi geldi gökyüzünden…
Her bir komşunun içinde ateş…
Hisseder gibi bekledi her biri…
Hangi eve düşecekti yangın?
Kimi yakacaktı?
Düştü ateş…
Biri Eskişehir oldu…
Yaktı içimizi Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan…
Gökyüzü ona emanetti, bir uçağın kanadı kırıldı!
Yaktı, yıktı, ağlattı.
Bir annenin yüreği parçalandı, bir babanın dizleri tutmadı, bir komşu sessizce ağladı, bir şehrin sessizliği büyüdü.
Emek Mahallesi’nden bir delikanlı…
Tanımadık!
Acı haberle tanıştık.
Gençti, 27 yaşında…
Bir Kasım günü geldi kötü haber…
Sonbahar yapraklarının ağırlaştığı gün…
Kalem de ağırlaştı.
Böyle günlerde kalem çok fazla oynamıyor.
Yürek yanarken sözler anlamsız geliyor.
Bir anne ağlıyor.
Bir eş ağlıyor.
Çocukluk ağlıyor.
Bugün Eskişehir ağlıyor…
Hem saygımız hem yasımız var!
Sadece teşekkür edelim Emre’ye ve helallik isteyelim.
Rüzgârın uğultusunda, bayrağın dalgalanışında, bir çocuğun sessiz “teşekkür” fısıltısında adın yaşayacak.
Hakkını helal et.
Teşekkür ederiz.
Yapraklar yoldaşın olsun…