DİSK Emekli-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç arkadaşımız İlksen Akkan’a açıklamalar yapmış. Yaklaşan kış mevsimi öncesi emekliler ile ilgili endişelerini dile getiren Kılıç çok çarpıcı bir değerlendirmede bulunarak, “Emekliler şimdiden battaniye ve yorganlarını hazırlamış durumda. Birçok kişi doğalgazı açmadığı halde faturaların 600-700 TL’ye kadar geldiğini söylüyor. Kışın soğuk havalarda emekliler nasıl ısınacak?” ifadelerini kullanmış.

Bu arada emekliler ile ilgili olarak yapılan haberlerin yorumlarında bazı kişilerin emeklilerin iktidara verdiği desteği eleştirerek, “Oh olsun” dercesine, Emekliler birleşebilir mi? Hayır... Seslerini duyurabilir mi? Hayır... Hükümet gereken zammı vermeyip daha sonra üç kuruş sadakayı verince; "Buna da şükür..." deyip takla atan emekliden ne beklenir? Battaniyelerine sarınıp yaşayıp gitsinler.” Gibi yorumların yapılmasını da aslında son derece yersiz bulduğumu belirtmeliyim. Ülkemizdeki kutuplaştırıcı ve yüksek tansiyonla yürütülen siyaset anlayışının geldiği nokta ne yazık ki böyle.. İnsanların yaşadığı sefaletin ve zorlukların sebebi olarak kullandıkları oylar ile değerlendirmek kadar abes bir şey olamaz. Hele herkesi aynı torbanın içine atarak olayları değerlendirmek ne yazık ki son dönemde bir alışkanlık halini aldı. Bu tavrı da açıkçası son derece tehlikeli buluyorum.

Dönelim Hatice Kılıç’ın açıklamalarına. Hatice Kılıç daha derin bir değerlendirme yapıyor. Ve diyor ki , “Gıda fiyatlarının yüksekliği ve düşük gelir nedeniyle emekliler yeterince beslenemiyor. Bazıları hasta; demans, Alzheimer veya inme riski taşıyor. Bu koşullarda emekliler adeta ölüme terk edilmiş durumda. Kimle konuşsam feryat ve isyan var! En düşük emekli maaşı 16 bin 880 TL, fakat yönetim bunu 17 bine tamamlamamış. İnsanlar 15 bin TL’ye kira ödüyor, temel gıda maddeleri bile pahalı. Hastalar var, tek başına yaşayan emekliler çocuklarına, torunlarına mahcup oluyor, utanç duyuyorlar!

Bu detaylar son derece önemli… Bu arada emeklilerin gözü Kasım ve Aralık aylarında TÜİK’in açıklayacağı enflasyon rakamlarında. Çünkü bu iki ayda emeklilerin önümüzdeki yıl alacakları maaşlarına yapılacak zamlar ortaya çıkacak. Emeklinin ekstra bir beklentisi, “Acaba maaşlara seyyanen zam yapılır mı?” şeklinde… Peki, yapılır mı? Bu ihtimali SGK Uzmanları şöyle değerlendiriyor, Seyyanen zammın esamesi yok. Refah payına ilişkin şu anda iyileştirme yapılacağına dair herhangi bir emare yok.”

Ne olacak derseniz onu da uzmanlar şöyle değerlendiriyor, “Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan dört aylık kümülatif enflasyon farkı yüzde 10,25 olarak hesaplandı. Bu fark, refah payı eklenmese bile maaşlara otomatik olarak yansıyacak. Emeklilerin en düşük maaşı 16 bin 881 TL’den 18 bin 611 TL’ye, 19 bin 670 TL olan maaş 21 bin 686 TL’ye, 23 bin 400 TL olan maaş ise 25 bin 799 TL’ye yükselecek. Kasım ve Aralık enflasyon verileri eklendiğinde bu artışın yüzde 13-14 bandına çıkabilecek.”

Sonuçta ne olacak derseniz, Hatice Kılıç onu da şöyle anlatıyor,“Emeklilerin tek sosyal eğlencesi bedava tramvay, ancak gençlerde emekliler yerimize oturuyorlar diyerek sorun çıkarıyor. Emekliye onu da çok görüyorlar. Belki evden kendine çeşmeden bir su dolduruyor, tüm gün onunla geziyor. Su bile çok pahalı artık.”

Onun için boşuna hayal kurmaya gerek var mı bilmiyorum.