Havalar soğumaya başladı. Önce yakıt paraları sonrada sebze ve meyve fiyatları vatandaşı yakacak. Peki, cebindeki son para pazara çıkan, vatandaşa pazarcıların eziyeti ne olacak? Bu konuları çözecek, yetkili kimdir?

Geçtiğimiz gün Odunpazarı’nda semt pazarına çıktım. Havalar iyi oldukça, market yerine pazarı tercih ederim. Pazarcı seçtirmez. Cebindeki son parası ile pazarı tercih eden hemşerimize eziyette etse, yine de pek çok Eskişehirli gibi pazara çıkmayı tercih ederim.

PAZARCININ TELEFONU

Geçtiğimiz Perşembe günü Atatürk Lisesinden pazara girdiğimde, bir pazarcı telefonu kulağına dayamış, telefon ile konuşuyor. Alış-veriş yapan kadınlar pazarcıya para verecek, sebze tarttıracak umurunda değil. Bir hemşerimiz pazarcıyı telefon ile konuşmaması konusunda uyarınca pazarcı köpürerek, ağzına geleni söyleyerek,” Benim ne derdim var. Biliyor musunuz?” dedi. Tek dert onda, cebindeki son parası ile pazara çıkan hemşerilerimizin bir derdi yok. Yine kadın bir pazarcı, pazarda alış-veriş yapan kadınlara sebze ve meyveleri seçemeyeceklerini defalarca tekrar etti. Bu konuda yasa bile çıktı. Demek ki, yasa henüz semt pazarlarında uygulanmayacak.

DEDENİN MEKÂNI CENNET OLSUN

Bir dönem Büyükşehir Belediyesinde meclis üyeliği ve Yılmaz Büyükerşen’in yardımcılığını yapan, torununa da benim ismimi koyduğu için ‘dede’ diye hitap ettiğin rahmetli İsmet Erden, Çarşamba pazarındaki pazarcıların beyaz önlük giymesini şart koşarak, Pazar yerine belediyeden onaylı birde teraziler koymuştu. Aldığı malın gramajından şüphe duyan hemşerimiz burada satıl aldığı sebze ve meyveyi tartıyordu. Aslında sokaklara ve caddelere açılan Pazar yerleri kapalı konuma gelmelidir. Pazarcıları disiplin altına sokmak ise, pazarcılar odasının sorumluluğundadır. Odanın böyle bir çabası var mı? Ya da oldu mu? Bilmiyoruz. Bazı şeyler belediye zabıtasını aşar. Zabıtanın yerine herkesin vatandaşlık bilinci olması gerekir. Pazarda sağa sola sataşan, küfreden pazarcı olur mu? Olayı gören pazara alış-veriş yapmaya gelen bazı kadın vatandaşlarda “ Bu pazarcılar, böyle. Uymaya gerek yok. Klasik yapı. Bunlar düzelmez “ dedi.

ENFLASYON PAZARDA HİSSEDİLİR

Enflasyonun ne kadar yüksek olduğu, hayat pahalılığı her zaman semt pazarlarında görülüyor. Kış mevsiminin başlaması ile marketlerde 90 liraya çıkan bir kilo biber fiyatları, pazarda 60 ile 70 arasında seyrediyor. Domatesin de aynı fiyatlarda olduğu görülüyor. Fiyatlar Ayşe Teyze’nin fiyatları değil, elbette. Ucuzluk nasıl gelecek? Ülkede son bir haftada halkın gündemi ile siyasetçinin gündemi arasındaki uçurum net bir şekilde görüldü.

GENEL BAŞKAN DA GÖRMÜŞ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da Ekim de üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkının yüzde 368,5 ile karnabaharda görüldüğünü açıkladı. Bayraktar, karnabaharı yüzde 281 ile patates, yüzde 259,4 ile beyaz lahana, yüzde 236,6 ile portakal ve yüzde 205,3 ile limonun takip ettiğini belirtti. Şu fiyatlara bir bak. Ne asgari ücrete ne de emekli maaşlarına gelecek zam, çarşı Pazar fiyatlarına yetişemeyecek.

Havaların biraz soğuması ile üreticide 12 lira 50 kuruş olan karnabahar 58 lira 56 kuruşa, 3 lira 60 kuruş olan patates 13 lira 72 kuruşa, 13 lira 75 kuruş olan portakal 46 lira 28 kuruşa, 10 lira olan limon 30 lira 53 kuruşa markette satıldığını bizlere hatırlattı.

MARKETTE FİYATI EN ÇOK ARTAN ÜRÜN

Havaların soğuması ile henüz yağmur ve kar yok ama markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 89,8 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 65 ile sivri biber, yüzde 60,4 ile yeşil soğan, yüzde 46 ile kabak, yüzde 34,1 ile domates takip ediyor.

FİYATI DÜŞEN VAR MI?

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yumurta ile limon ve patatesin fiyatının bolluk nedeniyle düştüğünü söyledi. Demek ki, Türk üreticisine ucuz mazot ve gübre başta olmak üzere destek sağlansa, üretim bollaşacak. Fiyat düşecek. En başta tüketici ile üretici ile bu durumdan faydalanacak. Yani, her alanda üretimi arttırmamız gerekiyor. Bayraktar’ın en ilginç söylediği ise gübre fiyatının farklı satış noktalarında fiyatının yüzde 23 oranında değişiklik göstermesini olduğunu söyledi. Serbest piyasa ve Neoliberal uygulamalar toplumun her kesimini zorluyor. Bu böyle gitmez tabii ki.