Tepebaşı Belediyemiz ‘Sağlıklı Kentler Projesine’ 2000’li yılların başında henüz bu işe kafa yoran yokken başladı. Bu konuda Türkiye’de öncü üç belediyeden biridir. O yıllarda bende bu da nereden çıktı diye düşünmüştüm. Dün pazarda tere yoktu. Tere bu yıl kaybolan bir gıda olarak kayıtlara geçti. Nedeni de kuraklıktır. Dün, Gıda Güvenliği Panelin de konuşan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Türkiye’nin ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya olduğunu ve tehlike çanlarının çaldığını söyledi.
TARIM NİYE YOK OLDU?
Özellikle II. Dünya savaşından sonra başlatılan ve 1980’lerden sonra hızlı gelişme gösteren yeni liberal politikalar tarımı yok olma noktasına getirmiştir. Ülkemizde, kamu kurumlarının özelleştirilmesi yanında, devletin ekonomide en düşük düzeyde yer alması ana fikrine dayanan pazar odaklı politikalar, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için istenmeyen sonuçlar yarattı. Türkiye’de tarım yerli ve milli olmaktan giderek uzaklaştı. Kendine yeterli bir tarım ülkesi olan Türkiye sayıları 135’e ulaşan tarımsal ürünün ithalatçısı durumuna geldi. 2002 yılından bugüne kadar tarım yapılan alanlar %12,7 azalmış ve 3,4 milyon hektar tarım alanı boş kaldı. Artan üretim maliyetleri ve gelir düşüklüğü tarımla uğraşan nüfusumuzu azalttı.
NE EKECEĞİZ?
Tarım arazilerinde genelde yılda 1 kez ürün alınabiliyor olması meselesi; hangi bölgeye, hangi miktarda ne ekileceği konusunu her yıl belirlenecek bir konu olmalıdır. Bu konu gerek çiftçilerimizin yeterli geliri elde etmesi, gerekse de stratejik bir konu olan gıda güvenliğinin sağlanması önem taşıyor. Bir sonraki yıl hangi bölgelere hangi tür tarım ürünlerinin ekileceği bilimsel bir kurul tarafından belirlenmelidir. Elde edilecek ürünlerin planlamasında; hangi ürünlerin ne kadar ülke gereksinimleri için kullanılacağı, hangi üründen ne kadar ihraç edileceği ve ithalat tutarları her yıl yapılacak planlamada mutlaka ortaya konulmalıdır.
TUGAY’IN İLGİNÇ KONUŞMASI
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı sıfatıyla toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, konuşmasında şu noktalara vurgu yaptı:” Dünyada 9 kişiden biri aç. Dünyada 735 milyon kişide açlık sınırında bulunuyor. 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyar olacak. Bu nüfusun gıda güvenliği sağlamak ve üretim yapacağız diye de çevreye zarar vermememiz gerekiyor. Haziran ayında 612 orman yangını toplam İzmir de 26 bin hektardan fazla alan yandı. İklim krizi sonucu yangınlar meydana geliyor. Her on çiftçiden dokuzu toprağın sağlığından ve geleceğinden endişeli bulunuyor. Çiftçilerimiz on yıl içinde üretimi azaltacağını söylüyor”.
ÜRETİM ÖNEMLİDİR
Bugün konuştuğumuz konular enflasyon, ekonomik dengeler falan filan. En önemli konu ise üretimdir. Üretimi artırmadan, hiçbir ekonomik faaliyet dengeye gelmez. Üretimden vazgeçeceğini söyleyen çiftçinin istekleri de yerine getirilmeli ve desteklenmelidir.
TEPEBAŞI ÖNCÜ
1999 yılında Ahmet Ataç Tepebaşı Belediye Başkanı olarak seçildiğinde ilk yaptığı çalışmalardan biri, hamile kadınlara demir ilacı takviyesi ile günlük süt desteği oldu. Çalışma Türkiye’de bir ilk olarak büyük ilgi gördü. Ataç, son yıllarda da Eskişehir’de üç üniversitede öğrenim gören gençlere yönelik, ‘Gel Beraber Olsun’ sloganı ile ücretsiz yemek sağlamak oldu. Bu slogan Türk halkının yüzyıllardır kullandığı bir slogandır. Tepebaşı’nın sunduğu beslenme hizmetinden üniversite öğrencileri sadece öğrenci kimliklerini göstererek, yararlanıyor.
İlkokullarda ise Tepebaşı Belediyesi, belediye ekipleri ile okul öncelerinde hijyenik şartları sağlayarak, öğrencilere beslenme ikram ediyor. Geçen yıl belediye bu uygulama ile okullarda 15 bin öğrenciye ulaşmıştı. Sonuçta gençler ve çocuklar ülkenin geleceğidir. Geleceğimizi de sağlıklı koşullarda yetiştirmek hepimizin görevi olmalıdır. Güvenli gıdaya ulaşmak da bir haktır.