CHP Odunpazarı İlçe Örgütü tarafından “Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Gecesi” düzenlendi.
Basın sorumlusu Tolga Savaş özelden de davetini iletince, “Şık hareket” dedim.
Katılmak istedim.
Sonuçta birlik, beraberlik ve dayanışma önce muhalif seslere, eleştirenlere, ötekilere el uzatmakla başlar değil mi?
“Özge’den başladılarsa helal olsun” dedim, gittim.

Arkadaşlarımla dışarıda yemek yerken telefonum çaldı.
Eskişehir Durum’dan Suat Kaçar aradı:
“Gelmiyor musun?”
Apar topar çıktım.
Gamze’yle yağmurun altında taksiye atladık, koşar adım gittik.
Güzel bir atmosfer, samimi bir hava vardı.
Hoş karşılandık, Allah var.
Odunpazarı İlçe Yönetimi’nden Safiye Gürdoğan geldi, elimizi sıktı.
Basın masasına geçtik.

Konuşmalar yapıldı, alkışlar yükseldi, ben etrafı süzdüm.
Kötü niyetle değil ama meslek içgüdüsü işte, göz tarıyor!

Ve o an da fark ettim:
CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir yok.
Odunpazarı İlçe Kadın Kolları Başkanı Özgül Özbil yok.
Genel Başkan Yardımcısı Selvinaz Durur yok.
Eski İl Başkanı Recep Taşel yok.
Eski ilçe başkanı Akın Sallarel yok.
Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım yok.
Listem uzar gider…

Bir “dayanışma gecesine” partinin yarısı davet edilmemiş!
Küsler, kırgınlar, dışlanmışlar, hiçbiri ortada yok!

E o zaman sorarım!
Bu nasıl dayanışma?
Kiminle, neyin dayanışması?

Sen, ben, bizim oğlanla mı?

Halaylar çekildi, göbekler atıldı, danslar edildi.
Dışarıda sağanak, içeride şenlik!
Sosyal medyada AK Partili hesaplar paylaşmış:
“CHP’yi su bastı, onlar göbek atıyor.”
Bazıları da CHP’nin en zor günlerinde bu görüntüler yakıştı mı diye sorguladı.

Bence yakıştı!

Çok da güzel yakıştı.

Ben bu eleştirilerin hiçbirine takılmadım.
Çünkü zor gününde halay çekebiliyorsan, göbek atabiliyorsan hala yaşıyorsun demektir.
Güçlüsün demektir.
Yıkılmadım diyorsun demektir.

Ama kimse asıl soruyu sormadı:
“Dayanışma gecesinde, dayanışma neredeydi?”

Küsleri çağırmadan, eleştireni dışlayarak, farklı düşüneni yok sayarak mı dayanışacağız?
Kendi içimizdeki duvarları yıkamıyorsak, kimden demokrasi, kimden birlik bekliyoruz?

CHP’nin en zor günlerinde dayanışma el uzatarak olur.
Kendi evladına sırt çevirip “birlik” nutukları atmakla değil…

O gece orada eğlence vardı, evet.
Ama dayanışma?
O masada değil, dışarıda yağmurun altında sürüklenip gitti.

Ve belki de asıl mesele tam da buydu:
Bazıları hâlâ kimlerle halay çekeceğini, kimlerle omuz omuza duracağını ayırt edemiyor.
CHP göbek atmakla yıkılmaz ama birbirine sırt çevirmekle dağılır.

Kuantum Özge der ki:

Evrenin planı sessizdir ama kusursuzdur, sabret dalgalar senin lehine çökecek.