Sadece Eskişehir’de değil, tüm Türkiye’de CHP’de hareketli günler yaşanıyor. CHP genel merkezi de en son olarak geçtiğimiz günlerde il başkanlarını topladı. Fotoğraflarda, Bilecik ve Kütahya il başkanlarını görmemize karşı, Eskişehir il başkanını görmeyince, CHP’deki dostlarımıza il başkanın Ankara’ya gidip gitmediğini sorduk. Gitmiş…
Aslında en büyük bombayı Kazım Kurt patlatmış. Hani, bir yığın dernek var. Bir araya gelerek, açıklamalar yapıyorlar. Sanki Eskişehir Şehir Devleti bunlar yön veriyor. Ortaçağdaki Şehir Devletlerinde yaşanan olay gibi, olaylar görülüyor. Bir Fransız devrimine gelsek de, ulus devletler çağını başlatsak.. Neyse, Kazım Kurt, bu derneklerin birini ziyarete gitmiş. Destek isteyerek, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunu söylemiş…
Ayağını yorganına göre uzat
Her yere atama ile geldiğini unutmuş. Odunpazarı danışma kurulunda gerçi bu durumu kendisine milletvekili Jale Nur Süllü kürsüden hatırlatmıştı. Atamanın dışında, tüm Türkiye’de geçerli olan CHP Merkez Yürütme Kurulu kararları onun hem milletvekili hem de belediye başkanı olduğu dönemde sadece ona geçmedi. Şimdi olan kölenin efendisine karşı, ayaklanması gibi bir durumu ortaya çıkarıyor. Bu noktada devrimi sadece devrimcilerin yapabileceğini hatırlatmak isterim. Karşı devrimci, önceki gün Rusya’da Putin’e karşı düşünülen duruma düşer. Turuncu devrimleri, karşı devrimciler her yerde denediler.
Köle devrimi yapamazsa
Tarih kimine göre tekrardan öte bir şey değildir. Ayaklanan köle devrimi yapamazsa, kellesi gider. CHP’de iki çizgi mücadele ediyor gibi duruyor. Çizginin biri İmamoğlu, diğeri ise Kılıçdaroğlu çevresinde yoğunlaşıyor. Bana göre iki çizgide değişimi ve geleceği hedeflemiyor. Günü kurtarmak için düşünülürse, buradan İmamoğlu ve çevresi zararlı çıkar. Kurt ve çevresi İmamoğlu ile dirsek temasında olduğu görülüyor. Bu çizgiye güvenilerek, ilçe danışma toplantısında ‘gücüne güvenmeyen kongrede ortaya çıkmasın’ şeklinde konuşması, bana feodal bir kafa yapısını hatırlattı. Ah ustalarımız ah… 12 Eylül önceki dersleri, bugün tekrarlanmanın tam sırasıdır. Amerikan solculuğu bu değerli arkadaşların beyinlerine nüfuz etmiş. Nasıl kurtaracağız. Kendilerine yazık ediyorlar. Güç zehirlemiş.
Yeni atamalar gündemde
Bugün CHP’de 43 il başkanlığı boş bulunuyor. Bazıları ise var ama yoklar. Kılıçdaroğlu ve ekibi de yoğun bir hazırlık içindeler. Kurultaydan önce yeni atamalar, gündeme geldi. Bu atamalar kurultay sürecini etkileyeceğe benziyor. Feodalizmden beslenen, sol görünümlüler, hırslarına yenilmeyin. Hele il başkanlığına soyunmak isteyen, CHP’den istifa ederek, başka bir partinin kuruluşuna katılan kişisi bir dur. Şu ismini kurtar.
Literatüre girmek kötü olabilir
Kılıçdaroğlu ve çevresi Merkez Karar Kurulunda değişikliği, arkadan vurulmanın önüne geçmek içindir. Arkadan iş çevirenlere en iyi örnek Eskişehir’de bile görülüyor. Her yere atama ile geleceksin. Sonra, konuşacaksın. Solculuk yapacaksın. Bu gidiş ile Baykal’ın hizipçiliğinin literatüre girmesi gibi, Kurt demokrasisi de literatüre girecek.
Sayı artıyor
Kurultaydan önce Parti Meclisi üyesi sayısı artacak. 80 kişiden oluşacak. Parti Meclisi üyeleri milletvekili olamayacak. Eskişehir’den iki kişi girecek. Partinin politikaları burada belirlenecek. Partide asil üyelik kavramı oluşturulacak. Aidatını veren partili, söz sahibi olacak.
Yerel ittifaklar
CHP’nin yerel secim stratejisi farklı olacak. İYİ parti genel başkanı Meral Akşener’in son çıkışı yanlış anlaşıldı. Akşener, CHP dışındaki partileri dışlıyor. Bir manevra yapıyor. CHP’nin İyi Parti ile diresek teması sürüyor. İşin içinde Eskişehir’de var. Eskişehir CHP’de İyi Parti ile yapılan dirsek temasında, CHP içindekilerin tasfiyesinin de önünü açacak. Tam Amerikancılığın bu topraklarda her çeşidi tutmuyor. Dernek ziyaretlerinde ‘Ben Büyükşehir’e adayım’ demek, kendi ayağına kurşun sıkmakla eşdeğerde ve atamalar ile geldiğin yerinde göstergesidir. Yani, atama olmasaymış, bugün bahsedilecek bir durumda olmayacakmış. Eskişehir CHP’de de kısa sürede bölünme değil, tasfiye beklenmelidir.