CHP’de 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin travması her geçen daha da ağır bir şekilde hissediliyor. “Değişim” ifadesi ile başlayan tartışmalar CHP’de büyük kurultaya giden yolun kaldırım taşlarını döşemek için bir fırsat olarak görüldü. Çekişmeli, kavga görüntülü kongreler ve sonrasında birliktelim resimleri falan…
Şimdi CHP Kasım ayının başında büyük kurultayını gerçekleştirecek. Büyük kurultayda genel başkanlık yarışı yaşanacak. Şimdilik iki aday görünüyor. Genel başkan adayı olabilmek için belirli sayıda delegenin imzasını almak gerektiği için CHP’de genel başkanlığa aday olmak o kadar kolay değil. Değişimcilerin adayı olarak CHP’de yıllardır Kılıçdaroğlu’nun yanı başında grup başkan vekili olarak görev yapan halen CHP’nin Kılıçdaroğlu milletvekili olmadığı için grup başkanlığı görevini de yürüten Özgür Özel ismi ön plana çıkıyor. Ö
zel’de genel başkan adayı olarak partilileri ve delegeleri etkilemek ve yanında görmek için illeri dolaşıyor. Dün de Eskişehir’e geldi. Eskişehir’de önce Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’ i makamında ziyaret eden Özel daha sonra CHP Eskişehir İl binasında kendisini bekleyen teşkilat mensupları ve partililer ile buluştu. Özel’i İl Başkanı Talat Yalaz, belediye başkanları Kazım Kurt, Ahmet Ataç, merkez ilçe başkanları Odupazarı İlçe başkanı Rahmi Çınar ve Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan karşıladılar. Önce basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Özel ardından parti önünde bulunan partililere seslendi.
İşin ilginç yanı Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, “Kim kongrelerden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlarda tartışılır hale getirirse, kimse kusura bakmasın onu partiden ayıracağım" sözlerini eleştirdi. Özel konuşmasında, "Sayın Genel Başkan diyor ki 'kurultayı yapacağız, ondan sonra konuşanı kapının önüne koyacağım.' Birincisi kurultaydan sonra kimin genel başkan olacağına CHP'nin üyeleri, CHP'nin üyelerinin yetkilendirdiği delegeleri karar verecek. Kurultaydan sonra tek sesliliğe ihtiyaç var, bunu zaten bütün delegelerimiz sağlayacak. Bir genel başkan seçecekler, onun arkasında siyaset yapmak parti ahlakının gereğidir. Ama daha yapılmamış kurultaydan, kurultay sonrası kapı önüne koymaları değil, baba evinin kapılarını açmayı vaat ediyorum" diyor…
Bir seçim yenilgisinin ardından daha CHP’de kurultay seslerinin yükselmesini normal karşılıyoruz da Sahi sayın Özel CHP’de eğer genel başkan olursa neyi değiştirecek merak ediyoruz.. Çünkü bugüne kadar bildiğimiz gördüğümüz CHP’nin her seçim sonrası yaşadıklarından farklı bir şey değil.
CHP’de seçimler geçiyor, isimler değişiyor ama krizlerin değişmeyen sihirli kelimesi, “değişim” olarak tarihe not düşülüyor. Böyle olunca da CHP’de krizin biri bitmeden bir diğeri başlıyor… Sonra her seçim sonunda meşhur “üç mektup hikayesi” devreye giriyor. Yani umudu büyütmesi gerekenler, toplumla kucaklaşma yerine her defasında kendi çevreleri ile kucaklaşmayı tercih edenler toplumun sorunlarını değil kendi iç iktidar mücadelesinde yaşadıkları sorunları biraz daha fazla önceliyorlar.
Çok uzağa gitmeye gerek yok… Kendi iç sorunları ile mücadele ederek yerel seçimlere giden CHP’de söz konusu değişim olsa bile yerel seçimlerden hemen sonra üç mektuptan ilkini açmak zorunda kalacaklar. Enerjilerini kendi iktidar mücadelesine harcayanların halkın ve ülkenin sorunlarına ayıracak enerjileri kalmıyor.. Bu arada üç mektubun hikayesini merak edenlere dip not. Yazın google amcaya size bütün ayrıntıları ile açıklasın(!)