Siyasetçilerin gündemi başka vatandaşın gündemi ise bambaşka. Kapalı kapılar adında “Terörsüz Türkiye” adı altında bir süreç yürütülürken sokaktaki vatandaşın derdi gerçekten geçim. Geçim sıkıntısı gerçekten artık dayanılmaz boyutlara ulaştı. Özellikle asgari ücretli ve emekliler için hayat her geçen gün zorlaşıyor. Düşünün ki TÜİK rakamları ile bile emekli, dul ve yetimleri ile asgari ücretli kesimler sadece yılın ilk 4 ayında yüzde 13.06 daha fakirleştiler. Piyasaya sürekli olarak moral yüklenmeye çalışılsa da piyasanın gerçekleri ile vatandaş yüzleşiyor. Pazarda sebze ve meyveye ulaşım her geçen gün dar ve sabit gelirli kesimler için zorlaşıyor. Üretici hayatından memnun değil, tüketici hayatından hiç memnun değil. Ekenin, dikenin de geliri her geçen gün düşüyor. Tarımsal girdiler her geçen gün artarken maliyetler yükseliyor. Üretilen ürünün pazara gelene kadar fiyatı katlanıyor. Bugün bir kilo elmanın fiyatı pazarda 50-60 liradan aşağı değil. Domates, biber onları saymıyorum bile… Herkes birbirine “Ne olacak bu işin sonu?” diye soradursun dün TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında, “Allah kimseyi emeklinin durumuna düşürmesin!” diye feryat ediyor. Dilbaz diyor ki; “Öylesine acınacak durumdayız ki sorunlarımıza çare bulunmuyor, haykırışlarımıza kulaklar tıkanıyor. Sürekli gündemler değiştiriliyor, Emekli gündemde olmasın isteniyor. Emekli aç, karnını doyuramıyor.”
Sadece bu kadar değil Sayın Dilbaz’ın söyledikleri. Dilbaz yaklaşan kurban bayramına dikkat çekiyor ve “Haziran ayında Bayram var. Sahi ne Bayramı bu? Emekli Bayram nedir biliyor mu? Evet hatırladık Kurban Bayramı değil mi? Kurban Bayramında ne yapılıyor? Biz Emeklilerde unutkanlıklar başladı. B12 eksikliği dediler. Aklımıza geldi şimdi Kurban kesiliyordu. Kurban kesmek Küçükbaş hayvan 24.000 TL Büyük baş hissesi 40.000 TL. Emeklinin maaşı 14.469 TL ikramiyesi 4.000 TL. Emekli Kurban fiyatlarının yarısını bile almıyor. Bırakın kurban kesmeyi horoz bile kesemez. Bir yerlerden koku gelir de özeniriz diye. Eskiden Kurban kesilince durumu uygun olmayanlara et dağıtılır, yılda bir kez olsa da et yemeleri sağlanırdı. Şimdi kimse Kurban kesmek istemiyor, kesemiyor. Çoğu insanın durumu Kurban kesmeye müsait değil. Et yeme hayallerimizde de böylece yok edildi. İnsanlar eti artık vitrinlerde seyrediyor. Seyrederken bu neydi acaba diyor. Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin der gibi Allah kimseyi Emeklinin durumuna düşürmesin” diye söyleniyor.
Daha ne söylesin Sayın Muhsin Dilbaz? Her şeyi öylesine çıplak, öylesine net ifadeler ile anlatmış ki, onun altına üstüne ekleyecek bir şey bulmak hiçte kolay değil. Bu ülkeyi yönetenlerin başlarını iki ellerinin arasına alıp bu feryatları duymaları gerekmez mi?
Sadece emekliler değil, asgari ücretliler ve daha pek çok kesim gerçekten çok zor durumda. Emekliler doğru yanlış bir dernek çatısı altında buluştukları için seslerini duyuruyorlar. Ya hiçbir kurum ve kuruluş tarafından temsil edilmeyen, edilemeyen kesimler ne yapsın?
Ekonomik anlamda hayatı olumsuz etkilenen kesimler sadece muhalif olanlar değil, bugün iktidara destek veren seçmeninde artık bu işlerden etkilendiği fazlasıyla ortaya çıkmaya başladı. Hayat partili partisiz herkes için zorlaşıyor. Siyaset kurumunun asıl yapması gereken acil ve önem sırasına göre sorunların çözülmesi olması gerekirken bugün toplumun sorunlarının uykuya yatırılmış olduğu hissinin uyanması çok normal bir tavır değildir. Bugün siyasetin ortaya çıkardığı arızalara milyarlarca dolar heba edilirken fakirin, yoksulun içine düştüğü duruma sessiz kalınması pek de mantıklı ve geçiştirilecek bir durum değildir.