ETO’nun kitap fuarını geride bıraktık. Tepebaşı Belediyemiz kitap fuarındaki stanttı ile de dikkat çekti. Çok kişi bilmediği için Tepebaşı Belediyemizin kültür yayınları arasından çıkan kitapları görünce aldı. Kitapları hepsi Eskişehir’in uzak ve yakın tarihini anlatıyor.
Mesela, Tepebaşı Belediyemizin önemli kitaplarından biri, bu yıl 62 yıl dönümünde andığımız Nazım Hikmet’in de anlatıldığı kitaptır. Bu kitap, Dünden Bugüne Eskişehir ve Yöresindeki 16 Etkinliğin Öyküsü (Festivaller, Şenlikler, Özel Günler) adını taşıyor.
Eskişehirlilerin Türkiye’ye hatta tüm dünyaya örnek olan çalışmaları anlatılıyor. Bugün çeşitli nedenlerle yapılaman 16 etkinliğin çoğunu Tepebaşı Belediyesi, yaptığı çeşitli etkinliklerle yaşatmaya çalışıyor. Türk şiirini dünyaya tanıtan, şiirleri elliden fazla dile çevrilen, sevdayı, özlemi, direnci, özgürlüğü ve memleket sevgisini şiirleriyle buluşturan şair Nâzım Hikmet’in bugün değeri herkes tarafından biliniyor. Onun siyasi düşüncelerini paylaşmamak ayrı bir şeydir. Onun şairliğini, insan sevgisini ve dünyaya Türkçe seslenen o şiirlerini savunmak ayrı bir şeydir.
ESKİŞEHİR HER ZAMAN SAHİP ÇIKTI
Tepebaşı Belediyesinin kitabından bir bölüm şu şekilde: ”Eskişehir ilinin Doğançayır beldesi halkı 21 Temmuz 1951’de Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet’in mezarının beldelerine getirilmesi için 1995 yılında tam katılımlı bir imza kampanyasıyla Kültür Bakanlığı’na başvurmuşlardır. Bu kampanya ile Nazım Hikmet’in mezarının Doğançayır beldesine getirilmesi için Kültür Bakanlığı ve Nazım Hikmet Vakfı’nın uluslararası alanda talepte bulunmasını istemişlerdir. Ancak olumlu veya olumsuz bir cevap alamamışlardır.
SANAL MEZAR FİKRİ
2000 yılında Turizm ve Tanıtma eski bakanlarından olan Alev Coşkun’un Cumhuriyet gazetesindeki Nazım Hikmet yazılarının ses getirmesiyle birlikte Doğançayır’ın o dönemdeki Belediye Başkanı Kemal Ulukoca ve gazeteci Can Hacıoğlu arasında bir sanal mezar fikri doğar. Bu durumu Kemal Ulukoca şu sözlerle dile getiriyor:‘’Can Hacıoğlu ile bir sohbetimiz sırasında başkanım sizde büyük bir çınar ağacı yok mu demesiyle birlikte Nazım Hikmet için sanal mezar yapma kararını aldık. Biz mezarın 1995 yılında beldemize getirilmesi için talepte bulunduk fakat hiçbir cevap alamadık. Biz zaten ete kemiğe değil Nazım’ın fikirlerine sahip çıktığımız için de 2001 yılında sanal mezarı inşa ettik.’’
TURİZM SEFERBERLİĞİ BAŞLAMIŞTI
Eskişehirliler uzunca bir dönem Nazım Hikmet’in ‘vasiyet ‘ şiirinde söylediklerini anlatmak istediklerini yerine getirdiler. Anadolu da erenlerin, en başta Yunus Emre’nin çok sayıda sanal mezarı vardır. Nazım Hikmet de bu toprakların yetiştirdiği dünyada en çok tanınan birkaç Türk’ten biridir. Eskişehirlilerde sonuçta sahip çıkmıştır. Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümünde yıllarca 2 bin kişilik yerleşim yerinde,” Nazım Hikmet ve Kuva-i Milliye Şehitleri Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri” düzenlendi.
Tepebaşı Belediyesi ve başkanı Ahmet Ataç, bu etkinliklere büyük destek vermişti. Belde mahalleye dönüştürülerek, belediye de kapatılınca etkinlikler sona erdi. Halbuki Seyitgazi Belediyesi bu etkinliği devam ettirebilir. Bu yıl bir grup aydın, Nazım Hikmet etkinliklerini kaldığı yerden devam etme kararı verdi. Ancak, çalışmaları Doğançayır’da hayata da geçse, eski etkiyi yaratamadı. Seyit Battal Gazi ve Sücaattin Veli etkinlikleri ile birleştirebilirdi. Turizmin gelişmesinin Seyitgazi’deki var olan potansiyeli bunlardır.
YUNAN ASKERLERİNİN KATLETTİĞİ
Doğançayır sakinleri, mezarının getirip getirilmemesi tartışmaların en yoğun olarak yapıldığı günlerde, onun şiirinde can bulan ‘’Bir yanımda ırgat Osman yatsın, bir yanımda çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe, dizelerinden esinlenerek şehitliğimizin yanına yapma kararı aldık” dizeleri hayata geçirildi. Yanında da Kurtuluş Savaşında Yunan askerlerin katlettiği, belde sakinleri yatıyor. Yoğun bir şekilde tarım üretiminin yapıldığı belde de, traktörlerde artık mazot konulduğu için, benzin değil mazot kokusu duyuluyor. Her koşulda kendisinin altını çize çize Türk şairi olduğunu belirten Nazım Hikmet’i aramızdan ayrılışının 62 yıldönümünde özlemle ve saygı ile anıyoruz. Eskişehirliler ona sahip çıkmaya devam edecektir. Belki, yeni yerel yönetimler yasası ile birlikte Doğançayır yeniden belediyesine kavuşur.