Biz Türkler, Rahmetli Turgut Özakman’ın deyimi ile “ Şu Çılgın Türkler” dünya tarihinde önemli başarılara imza atmışlardır. Bize henüz bunları yeni anlıyoruz. Tarihimizi gelecek kuşaklara anlatmakta zorluk çekiyoruz. Ya da anlatamıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalındaki yarışma programında yarışmaya katılan gençlere “Türk Masalları nelerdir?” diye soru yönetti. Gençler, Pinokya ve Andersen masalları cevabını verdiler. Mesela gençlerin aklına ilk etapta gelebilecek, Keloğlan ve Dede Korkut Masalları gelmedi.
Yüzyıllar içinde başka kültürlerle harmanlanırken, Türk kültürünü ve tarihini de unutmamak gerekiyor. Balkanlarda veya dünyanın bir ucunda yüzyıllardır habersiz yaşadığımız Türkleri bulduğumuzda aynı bizlere benzediğini görüyoruz. Anadolu’daki Türklerde, Türklerin yüzyıllar süzgecinden geçmiş kültürlerini ve tarihini bilmelidir.
ŞU NEVRUZ
Yıllarca Nevruz’u başka kültürlerin kutladığı bir bayram veya gün olduğu zannedildi. Uzun yıllar sonrasında da, Nevruz bayram geleneğinin Orta Asya’daki Türklerden Ortadoğu’daki haklara yayıldığı ortaya çıktı. Yani, işin temelinde Türkler var. Yugoslavya’da karşılaşılan Türk toplulukları, Türkçe ile bölünmeden ve yok olmadan günümüze geldiklerini söylüyorlar.
YENİDEN DOĞUŞ
Türklerin masalları, efsanelerinin bile gerçeklik payı olduğu ortaya çıkıyor. Ergenekon yani gerçek bir destan olarak bugün biliniyor. Kazakistan’ın derinliklerinde efsanelerde, geçen ‘Ergenekon’ bölgesi, Kazak ve Türk bilim adamları tarafından tespit edildi. Tüm dünyaya da açıklandı.
Türklerin yüzyıllardır sürdürdüğü Nardugan adıyla bilinen ‘Yeniden Doğuş Bayramı’ nı dün kutlandık. Türkler her olaylarını, bir yerlere bağlamasını biliyorlar. Nardugan bayramı da, gece ve gündüzün birbiri ile savaştığı, 21 Aralık’ta kutlanıyor. Bu bayramı 21 Mart günü Nevruz olarak tamamlayacağız. Türk dünyasının bazı ülkelerinde, Nevruz Bayramı, bir hafta sürüyor. Mesela Azerbaycan da Nevruz nedeniyle bir hafta ülkede hayat duruyor. Eski Türk gelenekleri nedeniyle 21 Aralık da çok kişinin evinin eşiğinde bereket ve bolluk gelmesi nedeniyle Nar kırdığını biliyorduk. Ama bunu Nardugan bayramı ile yeni birleştiriyoruz.
BİZDEN KOPYALADILAR
21 Mart da bahar geliyor. Çam ağacı süslemeleri de buradan geliyor. Çam süslemesine Türk Dünyasında ‘ Hayat Ağacı’ deniliyor. Türklerin bu gelenekleri Hristiyanlar tarafından kendilerine uygun olarak Noel yapıldıysa, Türklerin bir suçu olamaz. İyi olaylar mutlaka tarihte taklit ediliyor. İsa’dan yüzyıllar önce kutladığımız günleri, bayramları elbette bir zorunluluk olmadan kutlayabiliriz. Noel baba da Türk hikâyelerinden kopyalanmıştır. Ama bizim gençler Türk hikâyelerini ve masallarını bilmiyor. Noel Baba, ‘Ayaz Ata’, ve ‘Kar kız’ hikayelerinden kopyalanmıştır.
Elimizde 100 yıllık yaşamını çoktan aşan dünyaca da tanınmış olan Sümerologlardan Muazzez İlmiye Çığ var. Bu konuda çok sayıda kitabı bulunuyor. Bir kısmını okudum. Çığ yaptığı araştırmalar sonucunda, ağaç süslemelerinin Hıristiyanlıktan yüzlerce yıl önce Türk geleneklerinde olduğunu açıklıyor.
O TOPRAKLARDA ÇAM AĞACI YOK
Orta Asya’daki Türklerin inanışına göre Ülgen, ‘İyilik Tanrısıdır’. Uzun sakallı ve pelerini de vardır. Ayrıca İsa’nın yaşadığı topraklarda çam ağacı bulunmamaktadır. Sonbahar da doğan İsa’nın doğum tarihi de sonradan düzenlenmiştir. Ayaz Ata, Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazak ve Kırgız Türkleri’nde ve Türkmenlerde Soğuk Hanı olarak bilinir. Yani, kışın kullanılan bir figürdür. Soğukta ortay çıkar ve kimsesizlere ve açlara yardım eden mitolojik kahramandır.
TÜRK ARAŞTIRMACISINA GÖRE
Kısacası, Eski Türk tarihi araştırmacısı Zübeyir Batur, 31 Aralık olarak bildiğimiz yılbaşının sonradan yaşamımıza girdiğini, Türklerin yılbaşını günlerin uzamaya gecelerin kısalmaya başladığı 21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan gece kabul ettiğini vurguluyor. Şunu da belirteyim, Türklerde güneş kutsaldı. Ama tanrı olarak hiçbir zaman görülmedi. Hayat ağacı, kilimlerimizde görülmeye devam ediyor. Herkesin bayramı kutlu olsun. Kültürümüze sahip çıkalım.