CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Çekya da katıldığı toplantıdan sonra, yaptığı açıklamada Rusya’nın, Ukrayna ve Kırım’ı işgal ettiğini söyledi. Çakırözer’in, bakışı tam ABD ve NATO bakış açısını taşıyor. Kazım Kurt’un bakış açısıda budur. İkilinin Amerikan donanmasını Dolmabahçe de denize dökenler ile bugün geldikleri noktada ideolojik bağlantılarıo kalmamıştır.
Çakırözer, önümüzdeki günlerde TBMM’de yapılacak İsveç’in NATO üyeliğine ‘evet’ diyeceklerdir. Muhtemelen Eskişehir Milletvekillerin tümü İsveç’in NATO’ya katılmasına destek verecek. Peki, antiemperyalizm nerede? Gazze’yi kim bombalıyor. Kıbrıs’ın Türk kesimini dünyada kim yanlılığa itiyor. Çevremizdeki ABD ve NATO üs sayısı 50’i bulduğu söyleniyor. NATO’nun yanında saf tutarak, en çok ekonomik ve siyasi bağlantımız olan komşularımızı hedef alan milletvekillerinin halkın ekonomik sorunlarını çözümüne ne katkıları olur. NATO’yu savunan bu milletvekillerimizin pancat kantarların de niye fotoğraf çektirirler. Solcularda NATO sevgisi olur mu? Amerikan solcularında olduğu görülüyor. NATO’nun doğuya doğru büyümesi Türkiye’yi tehdit etmiyor mu?
SALDIRGANLIĞI NİYE ELEŞTİRİYORUZ
Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bugün, İsrail saldırganlığı Filistin de ABD ve NATO eli ile devam ediyor. Aklımıza nüfuz etmiş olan NATO’culuk, Afganistan’dan arkasına bakmadan kaçarken, “bunun için de kesin bir iş var, ABD’nin hesabı başkadır” diye düşündürtür. Bağımlılık böyle bir şeydir.
Fakat daha önemlisi, NATO’culuğa teslim olma çizgisinin siyasetteki etkisi de büyük olur. Bir yandan İsrail saldırganlığına sövüp sayarken, eşzamanlı olarak İsveç’in, İsrail’in istisnai ortak olduğu NATO’ya üyelik kararını Meclis’e sevk ettiren NATO’ya olan bağlılıktır. Suriye’de, Irak’ta, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Azerbaycan’da ABD ve İsrail her zaman birlikte Türkiye’nin karşısına dikilmektedir. Ülkemizin başına bela olan iki terör örgütünün de hamisi, o genişletmeye çalıştığımız, en büyük katkıyı vermekle övündüğümüz NATO’dur.
GERÇEK BİZE KENDİNİ DAYATIYOR
Türkiye’nin ulusal menfaatleri doğrultusunda sonuçlar elde etmeliyiz. Türkiye NATO üyesidir ama NATO’nun patronu ABD’den ve onun bölgedeki ortağı İsrail’den kaynaklanan tehditlerle boğuşmaktadır. Aynı Filistin gibi, Suriye, İran, Rusya, Çin gibi. Filistin meselesi, bu gerçeğin daha net görülmesini sağlamıştır. NATO’culuğun, bu gerçek saflaşmayı perdeleme imkânı kalmamıştır. Önünde sonunda bu devletler, ortak tehdide karşı ortak mücadelenin yolunu bulacak ve tehdidi alt edecektir. ABD ve İsrail ile birlikte NATO’ya bağlılık siyaseti de Gazze’ye gömülecektir. Başta Çakırözer olmak üzere milletvekillerimiz gerçeğin mutlaka farkına varacaktır.
TOZ KONDURMUYORLAR
ABD, uçak gemileriyle bölgede gövde gösterisi yapıyor. İngiltere, onun yanında başrolde. ABD’nin kuyruğuna takılan Avrupa devletleri, İsrail’e toz kondurmuyor. Türkiye, İran, Mısır, Suudi Arabistan, Rusya, Çin ve İslam ülkeleri ise Filistin’in yanında duruyor.İran hariç, adı geçen her ülkenin ve daha birçok ülkenin hem ABD hem de İsrail ile değişik düzeylerde ilişkileri var. Önceki dönemde, bu ilişkiler, bu ülkelerin ABD’ye ve İsrail’e karşı tutum almasını kimi zaman önlüyor, kimi zaman da sınırlıyordu. Bugünün dünden farkı, ABD’nin ve İsrail’in, bu ilişkileri kullanarak bölge ülkelerini kendisine karşı eyleme geçmekten alıkoyma kudretinin ortadan kalkmış olmasıdır.
TUTUM NET OLMALIDIR
Bugünlerde Türkiye’den yetkililer arka arkaya “-meli, -malı” ile biten cümlelerle açıklama yapıyor. Uluslararası alanda yürütülen bazı girişimleri yok saymıyoruz. Ancak daha net tutum alınmalıdır. Bugün Filistin meselesinde de görüldüğü üzere, NATO üyeliği Türkiye’nin elini kolunu bağlamaktadır. Ukrayna batının doğuya açılmasının penceresidir. Kırım’da geniş kaılımlı refarandum yapılmış ve Kırım halkı Rusya Federasyonunda yaşamayı kabul etmiştir. Türkiye ve Rusya ortak geleceğe sahiptir. Aynı tehditlerle karşı karşıyayız. NATO'nun doğuya doğru genişlemesi Rusya için olduğu kadar Türkiye için de bir tehlike. Dolayısıyla Kırım, NATO kontrolünde değil, Rusya'nın kontrolünde olsun. Zaten şu anda Kırım Rusya toprağıdır. Bu durum Türkiye'nin bağımsızlığı, özgürlüğü içindir. Çakırözer ve diğer milletvekillerimizde konuya bu açıdan bakmalıdır. NATO sevgisinin karşılığı bu topraklarda hem gözyaşı olmuştur.