CHP’de geçtiğimiz il kongresinden önceki gün yapılan il kongresine kadar ki süreçte ne değişti? CHP iki adaylı il kongresine giderken üç gün önce başka partilerde görmeye alıştığımız ‘Biat kültürünün CHP’de olup olmadığına’ kafa yormuştum. İl kongresinin sonucunun Eskişehir CHP’de ‘Biat Kültürü’ olup olmayacağını göstereceğini söylemiştim. Bir ölçüye kadar varmış. Geçen il kongresinden bu il kongresine kadar bu kültür zayıflamış. Geçen seçimden bu seçime kadar CHP il başkanı, Odunpazarı il başkanı sıfatını taşıdı. Bu sıfatı ona partililer verdi. Odunpazarı CHP’lilerin sözcüsü, temsilciliğine soyundu. Gerisini düşünmedi.

ÖNCE ISITILDI
Geçen il kongresinde Odunpazarı’nın CHP’lileri Kurt önderliğinde 7 aileden hazırladıkları delege listeleri ile kongrede şifreli listeler hazırlamışlardı. Sonuçta, ilk önce bir kuruluş tarafından Kent Konseyine gönderilen şahıs, oradan birkaç ay ısıtıldıktan sonra CHP’nin başına getirilmişti. Onu ısıtarak, CHP’nin başına el birliği ile getirenler, daha sonra onu terk ettiler. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan il kongresi seçimleri için de, yeni bir aday buldular. Yeni buldukları adayı ilk önce milletvekili olmak için istifa eden milletvekili aday adayı ile belediye başkan yardımcısına görev verdiler. Onlarda gülen yüzleri ile bir otomobilin içinde adaylığı duyurdular. İl başkanı olmasını istedikleri aday, hem Odunpazarı hem de Büyükşehir Belediye Meclis üyesiydi. Seçime doğru meclislerin içinin boşalması umurlarına gelmedi.

NİYE GÜVENDİLER
CHP’nin Odunpazarı kanadı, her şeyden önce delege ağalığına, biat kültürüne inandılar. Atatürk’ün ağalığı ve biat kültürünü 100 yıl önce yaptığı Aydınlanma Devrimi ile kaldırdığını anlayamadılar. Çünkü hepsi gardırop Atatürkçüsüdür. Konuşmalarında hep Yeni CHP’den bahsetmektedirler. İmamoğlu taraftarıdırlar. Atatürk’ün aydınlanmasını anlayamayanların, CHP’de olmaması gerekir. Bu ayrı bir hikâyedir. Bu kişiler, geçtiğimiz gün yapılan il başkanlığı seçimini de alacaklarına inanmışlardı. Çünkü delegelerin büyük çoğunluğunu eş ve dosttan yazmışlardı. Bütün delegeler birbirine akrabaydı. Ama feodal ilişkiler ile yazdıkları delegelerin durumu Aydınlanmanın partisine uygun değildi. Sonuçta isyan çıktı ve delegeler CHP’nin Odunpazarı grubuna sırtını döndü.

DARKAPICILIK
Geçtiğimiz günlerde yazdığım bir yazıda CHP’nin Odunpazarı tayfası sol sözlükte bulunan ‘Darkapıcılık’ sözcüğüne uygun davranıyordu. Yani, partiyi büyüteceklerine küçültecek davranış içindeydiler. Birkaç aile ile partiyi yöneltmeye çalışıyorlardı. Mesela yapılan kongrede rugan parlak ayakkabıları ve yapışık pantolonları ile ortalıkta görüldüler. İnsanlara tepeden baktılar. 7 aileden yüzlerce delege yazdıklarını düşündüler. Ama bu kez yazdıkları delegelerde dâhil kendilerine yeter dediler. Delege ağalığı da bir yere kadar sonuç vermişti. Sonrasında daha fazla CHP gibi partide gidemiyordu.

GENÇ İL BAŞKANI
En başta Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Atilay Dalgıç’ın el ele ve kafa kafaya verdiklerini düşünüyorum. Kimsenin beklemedikleri bir aday ile seçime girdiler. Seçimde CHP delegesi bu kez ‘Biat kültürünü’ buruşturup attı. Eskişehir Türkiye’nin en genç CHP il başkanı Talat Yalaz’ı ortaya çıkardı. Ve aydınlanmanın kentlerinden birinde il başkanı yaptı.

ŞİMDİ NE OLACAK?
Şimdi Eskişehir’in CHP’lileri, geçen il başkanlığı seçiminden bugüne kadar ki süreçte ortaya çıkan ‘Odunpazarı İl Başkanlığı’ tabirini ortadan kaldırarak, CHP Eskişehir İl Başkanlığı tabirini yeniden ortaya çıkardılar. Bir anlamda, partilerine sahip çıktılar. Partinin Odunpazarı tayfasına dur dediler. Şimdi, yerel seçim süreci başlıyor. Bu süreçte, Büyükerşen-Ataç ittifakı önemli rol oynayacak. CHP’nin geleceğini belirleyecek. Bir anlamda CHP’nin Eskişehir’deki 38 olağan il kongresi bir dönüm noktası oldu. 1 milyon kişinin yaşadığı şehirde, 7 aileden delege yazanlar, CHP’yi sadece 15 bin üyeye sıkıştıranlar için tasfiye süreci başladı. Bu kişilerden bazıları kurultay delegeliği gibi yerlere gelmiş olabilirler. İkinci çapada onlarda tasfiye olacaktır.