Anahtar Parti İl Başkanı Sayın Çağlar Ölce’ye bazı sorularım olacak.
Son zamanlarda sahadalar.
Anahtar Parti olarak Eskişehir’in sorunlarını yerinde tespit ediyorlar.
Kamuoyu oluşturuyor.
Başarılı da buluyorum.
Fakat…
Benim de bazı sorunlarım var da efem!
Anlatmak istedim.
Yanıtlar mı acil?
Kalbim bu ara çok kırık.
Anahtarla açılır mı?
Açılsa sahi ne olur?
Çok sırtımdan vuruldum.
Yaz yaz bitmez.
Ya da ben vurulduğumu sanıyorum.
Uçan kuştan şüphe edeceğim.
Güven zaten yerlerde…
Üzgünüm, gerginim!
Anahtarla girsek içeri…
Bir yoklasak kalbi en derininden…
Faydası olur mu ki?
Sorunları yerinde tespit etsek ediyorum.
Ben bir de şeyden korkuyorum efendim!
Ben biraz bahtsızım da…
Anahtarla gireriz.
Anahtarı içerde unuturuz.
Kapı kilitli kalır.
Vallahi giremeyiz bir daha içeri.
Kalp bizi kapı dışarı bıraktığıyla kalır.
Hiçbir çilingirci de gelip açmaz.
Yeminle açmaz!
Bak valla açmaz!
Ya da kötüleri çağırıp, “Efendim şuraya bir baksanıza” deyip kilitleyip kaçsak mı?
İçerde kalırlar.
Biz de güleriz.
Ne?
Benim kalbime kilitliyoruz değil mi?
Aman, aman!
Yok, yok!
Ömür boyu taşırım vallahi sonra…
Belki de en iyisi, kapıyı kilitlediğimizi kabul edip, bir süre dışarıda takılmak.
Hem dışarısı da fena değil, biz bu kadar kırık kalple içeri girmeyi beceremedik, bari açık havada moral bulalım!
Zaten kalp işini halledersek, Eskişehir’in sorunları da kendiliğinden çözülür.
Ya da çözülmez, ama biz kapıda beklerken en azından kahvemizi içeriz.
Ay benim kafam iyice karıştı.
Asıl mesele kalp ve anahtar işte.
Anlayın.
Anahtarla halkın kalbine girdiniz mi?
Hem Eskişehir’in hem de ülkenin sorunu kalmaz.
Neyse ben bir eve gideyim.
Çok yorgunum.
Çok sıcak.
Umarım bu kafayla anahtarı kapıda unutmamışımdır.
Kuantum Özge der ki:
“Sevgi anahtarı her kapıyı açar.”