Dün gittiğim otogar ve berberde konuşulan tek konu sahte diploma meselesiydi. Üniversite sınavları bitti, tercih dönemi başladı. Başka konunun konuşulması da mümkün değil. Sosyal medyada ünlülerin psikoloğu olarak bilinen şahıs, gerçekte halı yıkamacısı çıktı. Sosyal medya ve TV'lerde psikolog olarak tanıtan Uçak'ın sıra dışı seansları sosyal medyada dikkat çekmişti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan şahıs "İrlanda'daki Dublin Üniversitesi'ndeki diplomam için denklik almak istemiştim. Hayatım karardı. Denemek için sahte diploma gönderdim deyince serbest kaldım. Geçmişte halıcılık yaptım. Benim psikolog olmam halıcı olmama engel değil ki. Eşimin üzerine halı yıkama firması vardı. O işi de yaptım" dedi.

ÇETEYE PARA KAPTIRMIŞ

Türk kamuoyu en çok halıcı, psikolog işine ilgi gösterdi. Baraj yapan sahte mühendisten, önemli bir üniversitede verilen yüksek lisans diplomaları ve 400 kişinin sahte belgelerle profesör olması ile ilgilenmedi. Benim gördüğüm En ilginç tarafta yine bir yurttaşımız, sahte diploma almak için çeteye para kaptırmış, alamayınca sosyal medya sitesinden hem şikayet ediyor hem de tehdit ediyor. Bu durum bozulan insan kalitemizi de gösteriyor. Bu toplum olarak bu durumu nasıl düzelteceğiz? İnsanlarımız hak etmedikleri halde diploma sahibi olmayı nasıl içlerine sindirebiliyor. Hak etmedikleri görevlerin başına gelenlerin durumlarını çevremizden gözlüye biliyoruz. Bir anlamda söyleyecek sözlerin bittiği bir noktada bulunuyoruz.

MORAL DÜZELTEN OLAY

Toplumda pek çok kişi artık, televizyon da haber filan izlemiyor. Bazı televizyon haberleri de sosyal medyada yayınlanan ilginç olayları haber diye sunuyorlar. Baştan aşağıya değiştirmemiz gereken, pek çok olay ile karşılaşıyoruz. Her şeyden önce ‘Yurttaşlık bilinci’ her yurttaşta olmalıdır. Atatürk bu konuda niye kitap yazmış ve yazdırmıştır.

İzmir’de su kesintileri başladı. Ciddi bir kuraklık var. Belki de 10 yıl sürecek bir iklim krizi ile karşı karşıyayız. Porsuk barajı yüzde 35’ler seviyesine düştü. Her şeye rağmen, Eskişehir su sorununu idare ediyor. Bize düşen görevde daha dikkatli su kullanmaktır.

YABANCILARDA GELDİ

Büyükşehir Belediyemiz, 2017 yılında hizmete açtığı ‘Yapay Plaj’ Türkiye çapında ilgi gördü. Bir ayda 17 bin kişi bu plajdan yararlandı. Plajın çalışmalarına bizde dahil olduk. Niçin mi? Yabancılar ve yurttaşlara ayrı tarife olması da plajda güzeldir. Özellikle, Irak ve Suriye gibi ülkelerden gelenlerin tarifeler önüne geçiyor. Ancak, başka ülkelerde yaşayan ve Türk soylu olanlarda Eskişehir’e geldiklerinde bu plajdan yararlanıyor. Mesela, Bulgaristan’dan Eskişehir’e bir düğüne gelen Türk soylu kadınlarda plaja gitmek istediklerini söylediler.

TBMM’den geçen eski bir yasa var. Yasanın yürürlüğü devam ediyor. Başta ülkelerde yaşayan Türk soylular, Türkiye’de Türk yurttaşlarına verilen haklardan yararlanıyor. Büyükşehir Belediyemiz başka ülke vatandaşı olan Türk soylulara da gerekli indirimleri yaparak, plajdan yararlanmalarını sağladı. Belki herkese bu olay küçük bir ayrıntı gibi gelebilir. Ama bence önemli bir ayrıntıdır. Balkan ülkelerinde çok sayıda, Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olamayan Türk soylular var. Bunlara da gerekli destek yapılmalıdır. Ayrıca Türkiye kano yarışlarının, kano federasyonu tarafından Eskişehir’de, bir bozkır şehrinde yapılmasının da anlamı ve önemi büyüktür. Dileğimiz, Eskişehir ve Türkiye için başarılı projelerin öne çıkmasıdır. Sahtekârlıkların, sahteciliklerin de yok olması yurttaşlık bilincinin gelişmesi ile yok olacaktır.