Gündemim bu ara hep aynı.
CHP sonra baz istasyonu sonra esnaf odaları şeklinde gidiyor.
Ayyy napayım.
Ben böyleyim.
Bir konuya taktım mı?
Yazdıkça, yazarım.
Yazdıkça yazarım.
Söyleyecek o kadar çok şeyim var ki…
Hatta bazen günde iki köşe yazısı falan mı yazsam diyorum.
O şekilde doluyum yani.
Neyse şaka bir yana…
Esnaf Odaları kongreleri yaklaşıyor.
Çoğu oda iki adaylı olur diye düşünüyorum.
Bunlardan birisi de Servisçiler Odası…
Mevcut Başkan Ahmetcan Günay…
Oda başkanlığına “olağanüstü” şekilde geldi.
Hatırlarsınız…
Başkan Abdurrahman Yüceer’di…
İletişim sıkıntıları öyle büyüktü ki gazeteci arkadaşlarımızla yaşadığı sorunlar büyüdükçe büyüdü.
Her gün birini tersliyor, her gün birine ahkam kesiyordu.
Gel zaman git zaman cephe iyice büyüdü.
Hatta kendi üyelerine yansıdı.
Sorunlar içinden çıkılmaz hale geldi.
Üyelerin "yeter artık" dediği, eski başkanın herkesi terslediği bir dönemde, Günay ve ekibi taşın altına elini koydu.
İmza topladı, odayı olağanüstü kongreye götürdü.
Ve açık ara kazandı.
Seviyorum “isyan bayraklarını” bir an da çekip kendi küçük devrimini yaratan insanları…
O dönem Abdurrahman Yüceer’in başkanvekilliğini ise Cem Ünal yapıyor.
Cem Ünal şu an Servisçiler Odası Başkanlığı’na adaylığını açıkladı.
Açıkladı açıklamasına ama oda ile üyelerin arasına uçurumların girdiği dönemde neredeydi?
İletişim kopuk, üyelerle bağ zayıf, basınla zaten kavgalı bir başkanın yanında nasıl susarak durabildi?
Ünal’ın adaylık açıklamasına katılan 50 araçlık konvoy gösterişliydi, eyvallah.
Ama araçlara şöyle bir baktım…
Çoğu aynı şirkete ait.
Hani kalabalık görünelim de, hava yapalım hesabı.
Açık konuşalım, bu işler artık yemiyor.
Üyeler akıllı.
Kimi samimi, kimi göstermelik biliyorlar.
Ve o açıklama sırasında güneşin altında basın emekçileri ter içinde çalıştı.
Sahi, basına yıllarca sırtını dönen bir anlayıştan sonra şimdi basının gözüne mi girmeye çalışıyoruz?
Bu iş sadece kalabalık toplayarak, kalabalık araçlarla olmaz.
Bu iş, geçmişle yüzleşerek, samimi bir dille olur.
Çünkü o 760 üyenin her biri, bir karar verecek.
Geçmişin suskunluğunu mu seçecekler?
Yoksa yeni bir yolun devamını mı?
****************
Kuantum Özge der ki:
“İyi niyet en önemli silahtır.”