Anadolu Üniversitemizin şimdiki rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in Batı Trakya temaslarını öğrenince, 1980’li yıllara gittim. Kimsenin bilmediği bir konu var. 1980’li yıllarda Kıbrıs Adasını savunan Türk güçlerinin önde gelenleri gizlice Anadolu Üniversitesine derse gelirdi. Üniversitenin yüksek öğrenim programlarına katılırdı. Amaç, birleşik bir Kıbrıs olması halinde devlete yönetici olacak eğitimli Türk insanı yetiştirmekti. Demek ki, Anadolu Üniversitesinde var olan misyon bugünde sürüyor. Misyona bizimde katkımız olsun. Kıbrıs Adasında, 1960’li yıllarda Türklere büyük baskılar ve soykırıma varan uygulamalar yapıldı. Eskişehir’den kalkan Cengiz Topel’in Fantomu ada da düştü. Topel, işkence ile şehit edildi. Bu olay milat oldu. Kıbrıs’a hepimiz daha fazla önem vermeye başladık. Sonra, Ecevit Erbakan koalisyon döneminde Kıbrıs Barış Hareketi gerçekleşti. Tabii ki, hemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmadı. Tek bir Kıbrıs devleti için çalışmalar yapıldı. Ancak, tek devletin Rum, Yunan ve İngiltere’nin olumsuz tavrı nedeniyle hayata geçirilemedi.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DEVREDE
Henüz KKTC kurulmadı dönemde Anadolu Üniversitesi devreye girdi. Kıbrıs’da vatan nöbeti tutan Türk mücahitler, adadan balıkçı tekneleri ya da Türk hücumbotları ile Anavatan’a getirilerek, belli dönemler için eğitimlerini tamamlamaları için Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in rektör olduğu Anadolu Üniversitesine getirilerdi. O dönemde vatan savunan Kıbrıslı Türkler Anadolu Üniversitesinden diploma aldı. Sonra Türkiye ve Kıbrıs Türk baktı ki, Adadaki Rumlar ile birlikte yaşama işi olmayacak. Kendi devletlerini kurdular. Bugün Türkiye’nin savunması Kıbrıs’tan başlıyor. Annan planları ile biz bile KKTC’yi ortadan kaldırmayı denedik. Batı planlarında kendimize yer aradık. Çok şükür kü, bu işlerden vazgeçtik. Rahmetli Denktaş’ın değerini anladık.
O GEN DEVREDEYMİŞ
Anadolu Üniversitesinin rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, geçtiğimiz günlerde Açıköğretim Fakültesi Yurt Dışı Programları Birimi Yöneticisi Öğretim görevlisi Salih Gümüş ile birlikte, Batı Trakya temasları kapsamında Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni ziyaret etti. Birlik Başkanı Sedat Hasan ile gerçekleştirilen görüşmede, Anadolu Üniversitesi’nin Dünyaya Açık Öğretim vizyonu ve gençlere yönelik eğitim olanakları ele alındı. Bu konuda Anadolu Üniversitesi yetkililerini kutluyoruz.
ESKİŞEHİR’DEKİ BALKANLAR
83 harbi denilen Osmanlı-Rus Savaşından itibaren Eskişehir’e Balkanlardan gelen Türkler yerleşti. En son göç 1989 yılında oldu. 1951 Balkan göçmeni bir ailenin ve çifte vatandaş olarak yazıyorum. Balkanlar ile Eskişehir’i ilişkileri daha güçlü olabilir. Eskişehir’de 15 Balkan Derneğinin üyesi olduğu Muhacir Dernekleri Federasyonu var. Bu federasyona bağlı Eskişehir’deki en büyük Balkan Türklerinin Derneği konumundaki Eskişehir Balkan Göçmenleri Derneğ’inin şu anda başkan yardımcılığı görevin sürdürüyorum. Balkan ile koordinasyonu sağlıyoruz. Mesela, Tepebaşı Belediyesini Bulgaristan’ın Dobriçka belediyesi ile kardeş belediye olmasını sağladık. Kardeş belediyelerin artması için Eskişehir’deki iki belediye daha ilişkileri geliştirmeye çalışıyoruz.
ÖĞRENCİLER ESKİŞEHİR’DE
Geçtiğimiz Mayıs ayın da, Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyemizin katkıları ile Yunanistan’da öğrencilerin yarısının Türk kökenli olduğu konservatuvar ile ortak etkinlik düzenledik. Ama, tarihlerdeki Türkiye'deki’ siyasi gelişmeler nedeniyle, Yunan tarafı programı bu eylül ayına erteledi. Anadolu Üniversitesinin de konservatuvarı var. Programa katkı verebilir. İki yakanın müzik okulları ortak etkinlikte buluşabilir. Eskişehir’deki derneğimiz aracılığı ile 4 bin kişi çifte vatandaş oldu. Bu konuda çalışmalar sürüyor. Yunanistan’dan gelen Türk kökenli Yunan vatandaşları Eskişehir’in üç üniversitesinde eğitim görüyor. Bu konuda yakın tarihte Anadolu Üniversitesi genel sekreteri dostum Süleyman Ekşi’den yardım istemiştim. O da gerekli katkıyı verdi. Kısacası, Eskişehir Bal-Göç’ün katkıları ile Balkanlarda Anadolu Üniversitesinin etkisi genişleyebilir. Bulgaristan’da genel seçimlerde olduğunda Eskişehir’de sandıkları da açıyoruz. Gazete arşivlerinde bu konuda haberler var. Anadolu Üniversitesi olarak, yurt dışındaki Türk gençliğiyle bağlarımızı güçlendirmeye ve eğitimi herkes için erişilebilir kılmaya devam ediyoruz. Balıkçı teknesinin gücü bugünde devam ediyor.