Bir dönem Eskişehir’de kiminin müzikhol, doğrusu ise pavyon dediği yerler adalar semtimizin çeşitli yerlerinde faaliyet gösteriyordu. Sonra, bir dönem çevre yolunda şehir çöplüğü olarak kullanılan alan, takvimler 1990 yıllara gelirken, pavyon sahiplerine tahsis edildi. Doldurulan, kapatılan şehir çöplüğü üzerine pavyonlar kuruldu. Eski çöplükteki 6 pavyon, faaliyetine en az 20 yıla kadar devam etti. Şehir gazetecisi olarak o dönemde şehirde var olan pavyon kültürünü de takip ettik.
BİTTİĞİNİ ZANNEDİYORDUM
Yılmaz Büyükerşen’in 25 yıllık Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de, çevre yolundaki ve Borsa’daki eleştiri konusu olan yerler kapatıldı. Kimse Büyükerşen’e kadar bu iki alanın kapatılmasını denedi ama yapamadı. Geçen gün Yılmaz Hoca’da ünlü sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın İnci Taneleri isimli dizi pavyon kültürünü televizyona taşımasına atıfta bulundu. Benzetme yerine oturmasa da, rektörlüğü döneminde Türkiye’nin ilk İletişim Bilimleri Fakültesini açan Yılmaz Hoca’nın bu konuda nasıl bir mesaj vermeye çalıştığı, başkanlığının 1 Nisan da bitmesinden sonra da tartışılmaya devam edilecek. Kafalarda pavyon olgusunu var eden acı hatıraları, deneyimleri yerine ortada kıvırtan bir kadın imajı beyinlerde kaldı. Dizi de, Aydilge, pavyonda çalışmak zorunda olan konsomatrislerin acılarını, pavyon kültürünü bilmeyenlerinde gündemine getirdi.
TAŞRA EĞLENCE TARZI
Pavyon meyhaneden birahaneye doğru değişen yada evrilen erkek alt kültürünün 1990’larda ulaştığı taşralı bir eğlence tarzıdır. Meyhane tarih boyunca erkek alt kültürünün mekanlarıydı. Meyhanenin kendine özellikleri olan mekanlardı. Kuralları vardı. Meyhanelerde içkinin yanında, mezeler olur. Meyhanelerde mezeleri ile övünürler. 1970’ler de ise ayakta tepeye dikilen birahaneler görülmeye başlanılmıştı. Meyhane kültürü buraya taşınmıştı. Buralarda fonda bağıra bağıra çalan bir arabesk eşliğinde “fondip” yapmanın, çılgınlığı yaşanırdı.
PAVYON GELDİ
Ülkemizde pavyon olgusu ise içkili lokanta ve birahanelerin kırması olarak gelişti. Sonra, büyükşehirlerde birahanelerde kadınlar garsonluk yapmaya başlanıldı. Taşranın pavyonların da ise, garson kadınlara müşterilere daha çok içki tükettirmek diye yeni bir görev yüklendi.
Şehir ile köy arasına sıkışmış olan kasaba, sadece düşük eğitim düzeyini, homojen toplumsal ortamı, rafine olmayan kültürel değerleri temsil etmiyor, aynı zamanda kadın-erkek arasında daha kalın çizgilerle çizilmiş bir eşitsizliği, hiyerarşiyi ve gönülsüzlüğü temsil ediyor. Kasabada erkeğin, şehirle köy arasına sıkışmış olduğuna inanılıyordu.
ERKEKLER TEDAVİ EDİLDİ
Hayalindeki bakımlı, güzel, cazip yani “kadınsı” kadına ulaşamamıştır. Erkekler taşrada pavyonlara hücum etti. Evdeki eşi ile dertleşemeyen taşralı erkek, muhabbet etmek ve içini dökmek için pavyona gelmeye başladı. Kısacası, pavyon, erkeklerin birbirleriyle muhabbet ettikleri bir mekân olarak doğmadı. Tamamlanmamış bir erkekliği tedavi etmek için biçimlendi. Buraya gelen erkekler, güzel ve çekici buldukları kadınları masalarına davet ettiklerinde terslenmezler. Kadınlar tarafından, üstelik güzel, bakımlı ve çekici kadınlar tarafından, kabul görürlerdi.
TARLANIN PARASI YENİRDİ
Pavyonlarda ayrıca, tarlasını ekip biçen vatandaş, pancarını kaldıran köylü topladığı paraları pavyonda yerdi. Bizde gazetelere böyle kişileri haber yapardık. Kocaları veya sevgilileri tarafından akşam pavyona bırakılıp, gece pavyondan alınıp götürülen evli barklı konsomatris kadınlar bile vardır. Bu kötü bir durum ama 1990’larda manzara bu şekildeydi.
TAŞRALIŞMADAN KAYNAKLI
Tarlanın ekip kaldıranlardan pavyonlar bir dönem “doktorların, mühendislerin de” buralara gelmeye başladığına ilişkin tespitler yapıldı. Bu durumu Eskişehir’de ben de gözlemledim. Bu durumda pavyonların düzeyli eğlence mekânlarına dönüşmesinden değil, toplumsal ilişkilerin bozulması ve kültürel değerlerin yok olmasından kaynaklandı. Bugün pavyon hayatının Ankara’ya kaymasının nedenleri bilimsel olarak araştırılmalıdır. Eskişehirli neden senfoni orkestrası ile tiyatro sahnelerini dolduruyor. Eskişehir’de bugün o pavyon kültürünün yerinde yeller esiyor. Eskişehir geliştiği veya Türkiye’nin pek çok yerine göre oldukça farklı ve çağ aşan görüntüye sahip olması da bu nedenledir. Eskişehir’de kadın kurtulduğu içinde, erkeklerimizde çok farklıdır. Tüm ülkede pavyon kültürünün bitmesi, her yerin Eskişehir gibi kültür şehri olmasına bağlıdır. Olaylara bilimsel açıdan yaklaşmak gerekir.