Kendisini çok yakından tanıdığım, gerçek dost ve kardeş komşum geçtiğimiz gün erken saatlerde kapımı çaldı. Kısa bir hoş beşten sonra içeri buyur ettim. Belli ki bir derdi vardı. Kısa bir soluklanmadan sonra kendisine sordum, “Hayırdır kardeşim?” Sanki bu anı bekliyordu. Gözleri doldu, sözcükler boğazına düğümlendi. Derin bir nefes aldıktan sonra, “Vergi dairesine gittim!” diyebildi.
Şöyle anlatayım bu kardeşimizin oturduğu evin dışında babasından kalan mirasla elde ettiği bir apart dairesi mevcut. Yıllardır da kirada ve oradan gelen üç beş kuruşla zaman zaman bazı ihtiyaçlarını giderir vesaire… Şehrin merkezinde özellikle öğrencilerin bulunduğu bir muhitteki bu apartını da dar gelirli öğrencilere uygun fiyata kiraya verir. Ancak kesinlikle ben kendisinden eminim ki yanlış bir şey yapmaz. Hem kendisi hem de eşi yasalara son derece saygılı, kul hakkından çekinen, haksız hukuksuz bir iş yapmazlar. Bunların her şeyi resmidir. Sözleşmesi vesairesi, bunun yanında kiralarını da direk iban hesabına yönlendirerek her şeyini resmi kurallara göre yapar. İşte o kardeşimiz Vergi Dairesine gider amacı kira beyannamesi vermektir. Beyannameyi uzatır karşıdaki görevli memur kısa bir incelemeden sonra kira miktarını inandırıcı bulmaz ve bu kardeşimizi doğru beyanda bulunmamakla suçlayarak kendisiyle ilgili bir inceleme başlatılmasını isteyeceğini söyler. Bu komşumuz şöyle anlatıyor; “Benim apartın kirası Bin 100 lira idi. Kiracıyla görüşerek bu kirayı 2 Bin liraya yükselttik. Vergi dairesindeki görevli “olur mu böyle şey” diyerek kira miktarını inandırıcı bulmadığını, benim doğruyu söylemediğimi ifade etti. Ben de kendisine devletin kira artış yüzdesinden bile yüksek bir artış yaptığımı ve her şeyimin resmi olduğunu anlattım. Buna rağmen bir incelemeden söz edince moralim bozuldu. Bu memlekette dürüst olmanın da bedelinin bu kadar ağır olabileceğini biliyordum da bu kadar da değil diye düşündüm. Endişem yok. Her şeyimi alıp incelesinler banka dekontlarını, kira sözleşmesini hatta kiracının da ifadesini alsınlar. Benim zoruma giden şey ne yazık ki dürüst olmak bir işe yaramıyormuş! Fırsatçı olanların daha fazla itibar gördüğüne da ilk kez tanıklık ediyorum”
Vaziyet böyle… Çünkü ortalık o kadar karışık ki… Özellikle kiralar konusunda hem kafalar karışık hem de kimse kimseye inanmıyor. Devletin memuru ile devletin vatandaşının arasını bile bu yüksek enflasyon açabiliyor. Fırsatçılık yapanlar ile ilgili bir işlem yapılıyor mu bilmiyorum, ama kirasını düşük gösterip de yüksek kira alanlarda olabilir. Bu konuda da sıkıntı yok. Buna da çift taraflı fırsatçılık denilebilir. Hem yüksek kira geliri hem de düşük vergi hatta sıfır vergi fırsatçılığı denilebilir. Bunların bir türlü izahı vardır da dürüst vatandaş kendisini nasıl kanıtlayacak?
Bir kere anlıyoruz ki bu ülkede dürüst olmanın haklı olmak anlamına gelmediğini görüyoruz. Dürüstlüğün pirim yapmadığını anlıyoruz. Ben diyorum ki; Allah birilerine akıl fikir versin, gerçekten dürüst ve ahlaklı ülkesini seven vatandaşlarımıza da kolaylıklar diliyorum…
***
Hoş geldi Safalar geldi Ramazan…
Rahmet, mağfiret, bolluk, bereket ve dayanışma ayı Ramazan-ı Şerif ayına kavuşmanın heyecanı içerisindeyiz. Bu yıl Ramazan ayı her yıldan daha zor geçecek. Umudumuz odur ki Ramazan-ı Şerif ayının hürmetine şehrimize, ülkemize ve İslam Dünyasına, insanlığa barış ve huzur hakim olsun… Tüm okuyucularımızın, hemşerilerimizin ve dostlarımızın mübarek Ramazan-ı Şerif ayını tebrik ediyorum.