2 sezon aradan sonra Anadolu Yıldızı yeniden profesyonel liglerde boy gösterecek. Eskişehirspor düştüğü yerden kalkmak için verdiği mücadelede yeniden 3. Türkiye liginden başlayacak. Geçtiğimiz günlerde “Vanja İvesa Eskişehir’i özlemiş” diye yazmış ve İvesa’nın 2 yıl sonra Trendyol 1. Ligde Eskişehirspor’da olma isteğini bu sütunlardan sizlere aktarmıştım. Bazen bazı sözler “dua niyetinedir!” dilerim Vanja İvesa’nın sözleri de böyledir.

Öyle 3.lig deyip geçmeyin buralara düştünüz mü işiniz hiçte kolay değildir. Sadece BAL liginde bile ne zorluklar yaşadık. 2 sezon orada çamurlarımızdan kurtulmak için mücadele ettik. Şimdi sıra geldi 3. Ligde şampiyonluğa. Epey dişli rakiplerimiz var. Herkes azığını hazırlamış, zirveye gözünü dikmiş mücadeleye hazır. Hele adınız Eskişehirspor ise rakipleriniz bir başka mücadele edecektir sizinle. O sebeple 3. Ligde işimizin kolay olduğunu söylersek sizleri yanıltmış olurum. Ancak gördüğüm bir gerçeği dile getirmekte fayda var. Futbolun endüstrinin çarkları arasına sıkıştığı bir dönemde sadece isminiz yetmiyor. Mücadeleye, savaşa hazır bir kadronuz, inanmış bir yönetiminiz ve arkasında büyük bir taraftar gücü olmalı. İşin finansman ayağını saymıyorum bile.

Hatırlayanlarınız olur. Eskişehirspor bir dönem 3.Türkiye ligine kadar düşmüş, yeniden ayağa kalkmak için Bulancaklara, Kepezlere kadar gitmişti. İşte o dönemde şehrimizin takımı Şekerspor ile dolu tribünler önünde şampiyonluk mücadelesi verirken ne zorluklar yaşamıştık. Ve o maç her şeye rağmen hatırladığım kadarı ile gölsüz beraberlikle sonuçlanmıştı. O dönemde Afyonspor’un, Kütahyaspor’un bizimle yaptığı rekabeti hatırlayanlarınız vardır. Mesela deli Cengiz’i hatırlıyor musunuz?

İşte öyle bir yer 3. Türkiye ligi. Hiç kolay bir mücadele beklemiyor bizi. Karşıyaka, Kütahya gibi takımlar bu ligde bizi zorlayacak gibi duruyor sadece onlar mı? Ama ben çok umutluyum. Öncelikle bu kadar bölünmüş ve parçalanmışlık karşısında en büyük gücümüzün camia olarak takımın arkasında kenetlenmiş olmak olduğunu görüyorum. Eğer geçtiğimiz sezondaki gibi güçlü bir birliktelik sağlayabilirsek veya sağladığımız birlikteliği dağıtmadan yolumuza devam edersek Eskişehirspor bulunduğu grupta yine şampiyonluğun en büyük adayı olacaktır.

Stadı dolduran on binlerce Eskişehirspor taraftarı en büyük motivasyon kaynağımız olacaktır. Ben bu ışığı Ziraat Türkiye Kupası maçında gördüm. Sincan Belediye Ankaraspor maçında hem taraftarları çok motive gördüm, hem de sahada mücadele eden Eskişehirspor’u… Saha dışı ile saha içi aynı sinerjiyi yakaladıklarında emin olun Eskişehirspor’u bu ligde hiçbir güç durduramayacaktır. Boş tribünlerde bir avuç yere sıkıştırılmış taraftarın heyecanı ve takıma olan desteği saha içinde mücadele eden futbolcular için inanılmaz bir güç oluşturdu ve deplasman maçı olmasına rağmen bu maçtan tur atlayarak ayrıldık. Futbolcuların gözlerindeki inancı gördük. Teknik kadronun konsantrasyonunu hissettik. Kupa maçı neyse de sıra geldi lig maçlarına.

Eskişehirspor lige kendi evinde kendi kardeş kulübüyle başlıyor. Anadolu Üniversitesi ile yapacağımız ilk maç için artık geri sayım başladı. Yarın stadyumda büyük şov için taraftarımız da hazır. Elbette alın terine, sahadaki mücadeleye saygımız var. Hatta Anadolu’nun kadrosunun da öyle hafife alınır bir tarafı yok ama biz kazanarak iyi bir başlangıç yapmalıyız. Yarın sahadan çıkacak sonuç hepimizi daha çok inandıracak, daha çok güçlendirecektir. Saflarımızı sıklaştırıp uzun ince bir yolculuğun sonunda Zaferle buluşmak istiyoruz. Hayırlı olsun, bu yolun sonu şampiyonluk olsun!