Bu aralar Eskişehir’in Beylikova İlçesi, gündemden düşmüyor…
Sebebi ise oldukça stratejik…
ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde hız kazanan küresel “nadir toprak elementleri savaşı” Türkiye’yi jeopolitik ve ekonomik olarak tam anlamıyla merkez sahneye taşıdı.
Trump yönetimi, Çin’in bu alandaki %80’lik dünya hakimiyetine karşı yeni müttefikler ararken, dünya haritasında bir yer parladı.
Eskişehir’in mütevazı ilçesi Beylikova.
Eti Maden’in verilerine göre, Beylikova’daki sahada yaklaşık 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi var.
Bu, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci rezervi demek.
Ve sadece miktar değil, kalite de “taş gibi”…
Sahada 4 farklı nadir toprak elementiyle birlikte florit ve barit gibi stratejik mineraller de yer alıyor.
Kısacası…
Beylikova, bir anda Türkiye'yi küresel madencilik liginde "süper güç adayı" haline getirmiş durumda.
Doğru stratejiyle Türkiye hem jeopolitik güç kazanabilir, hem de yepyeni bir ekonomik kalkınma hamlesi başlatabilir.
Durum bu kadar ciddi ve stratejik olunca Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Beylikova Belediye Başkanı’na şu soruyu yönelttik:
“Trump sizi aradı mı?”
Başkan güldü.
Aramamış.
Ama ya ararsa?
Bir düşünsenize…
Hadi hayal kuralım.
Karabacak’ın telefonu çalar.
Ekranda ülke dışından bir numara…
Başında +1 kodu…
Hakan Karabacak uzun uzun ekrana bakar.
Kafasında deli sorular…
Tereddüt eder, ama sonunda açar:
– Efendim?
– Hi!
Karabacak duraksar.
Yabancı biri.
İngilizce konuşuyor.
Trump olduğunu anlamaz.
Karşıdan ses tekrar gelir:
– Hello Hakın!
Şaşkınlık zirvede.
Hakan Karabacak yine de İngilizcesini konuşturur:
– What is your name?
Hakan Karabacak tam yanıt verecek, o devam eder.
Durmaz Trump:
– Beylikova will be mine, Hakın.
O an sessizlik.
Hat düşer.
Karabacak bir an ekrana bakar.
Telefonu hala elinde.
Şok olur.
Şaşkın da…
“Aloo, alooo” der.
Ses yok.
Hafif rahatlar.
Yanıtı geç olsa da gelir.
Usulca söylenir:
“Çok beklersin Trump...”
Kafasını sallar.
Gözlerini kısıp ekler:
“Burası Beylikova kardeşim... Ne Çin'e veririz, ne Trump’a.”
Kuantum Özge der ki:
“Adımını at. Karşılığını yıllar sonra bile alırsın.”
