İYİ Parti’nin önemli, partinin genel başkan danışmanı, Ergenekon tertibinde 5 yıla yakın cezaevinde kalan, emekli askeri hâkim Ahmet Zeki Üçok ile 20 yıl önce Eskişehir’de Hava Kuvvetleri Mahkemesinde görev yaparken tanışmıştık. Bilecik de askerlik yapmak istemeyen ve askeri elbise giymek istemeyen bir genç yargılanmak için Eskişehir’deki askeri mahkemeye gelmişti. Ben de gazeteci olarak davayı izlemek istemiştim. İzin vermezler diye düşündüğümde, Üçok beni mahkemeye davet etmişti. Eskişehir Hava üssündeki mahkemeye gitmiştim.
Yani, uzun yıllar askeri hâkim olarak Eskişehir’de görev yapan Ahmet Zeki Üçok daha sonra Amerika’dan idare edilen o terör örgütünün tertibi sonucu, yurtsever hakim olarak cezaevine girmişti. Üçok, Eskişehir ile ilişkilerini hiç koparmadığı için, İYİ Parti’nin GİK toplantısında, ittifak olmaması durumunda Eskişehir’in de Cumhur ittifakı tarafından alınabileceğini söyledi. Bu gelişme dün bir İstanbul gazetesinin de manşetinde, tüm Türkiye’ye duyuruldu.
HERKESE DERS VAR
Herkes yaşadığı seçimlerden ve siyasi gelişmelerden ders çıkarmak zorundadır. Mesela, rahmetli Baykal’a Amerika’nın kendisini istemediği belirtilerek, bazı Amerikan basınında çıkan makaleler tercüme edilmişti. Baykal’da delegeyi kendisi yazdığını belirterek, bu durumun mümkün olmadığını söylemişti. Üçok’a tertip kuran terör örgütü onu da CHP’nin başından indirerek, Kılıçdaroğlu o koltuğa oturmuştu. Kılıçdaroğlu’nun hangi şartlarda genel başkanlık koltuğunu bıraktığını hepimiz yaşayarak öğrendik. Bu açıdan o koltuğa oturan Özgür Özel de dersler çıkarmak zorundadır.
AMERİKAN KANALLARI
Kılıçdaroğlu, 1930’ların Türkiye’si değiliz sloganıyla Atatürk dönemini bir anlamda eleştiriyordu. Seçmen dersini verdi. O dönem aynı konuşmaları Eskişehir il Divanın da Kazım Kurt da yapıyordu. Bu kişilerin aklına 1930 yılında CHP’nin tek başına iktidarda olduğu gelmedi. Kısacası, Kılıçdaroğlu 1923'ten bu yana esen rüzgara yenilmiş oldu. Bu olaylardan Özgür Özel’in de ders çıkarması gerekiyor. Atatürk adını sık sık anmak, Atatürkçü olmaya yetmiyor. Atatürk ilkelerinin çizdiği yoldan yürümek gerekiyor. Atatürk'ün vasiyetini ve onun ruhunu taşıyan milyonları ihmal etmemek gerekiyor. CHP açısından Eskişehir’i Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç’ın kollarına teslim etmek gerekiyor. Diğer ilçelerdeki CHP’li belediye başkanlarını da yenileri ile değiştirmek önem taşıyor. Ciddi yapılan anketlerde de bu durum görülecektir. O İstanbul’daki zat Yılmaz Hoca’ya bazı televizyon kanallarındaki gazetecileri kullanarak yaş üzerinden kara propagandaya başladı. Türkçe yayın yapan Amerikan kanallarından, İstanbul’daki zatın devreye girmesi ile Yılmaz Büyükerşen’in hedef alındığını görüyoruz.
4 AY KALDI
Seçimlere yaklaşık 4 ay kaldı. Anketler, Eskişehir’de de karşımıza çıkıyor. Eskişehirlilere anketçiler telefonla ya da yolda, şu soruları soruyorlar:” Belediye hizmetlerinden memnun musunuz? Memnun olmadığınız hizmetler nelerdir? Belediyeniz depreme karşı gerekli önlemleri aldı mı? Yeni dönemde belediyeden beklentileriniz nedir? Yörenizde yeni hangi tesislere ihtiyaç var?” Nabzımı bu şekilde ölçüyorlar. Umarım bu soruları soran partiler, sorulara verilen cevaplardan yola çıkarak, belediyecilik programları da hazırlarlar.
Eskişehir’de özellikle Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç, iyi icraat yaptıkları için defalarca seçildiler. Bu seçimde de halkın karşısına bilinen icraatları ile çıkacaklar. Onun için her ikisi de ittifak arayışı içinde değiller. Kendilerine güveniyorlar. Eskişehirlinin yeni dönemde istediği belediye başkanı bellidir. Bir de ülkenin ve Eskişehir’in çözüm bekleyen ama çözülemeyen sorunları vardır. Her yerdeki sorun aynıdır. Bu sorunlar, deprem, susuzluk , pahalılık ve konut ihtiyacı gibi sorunlardır. Bu sorunların çözümü önem taşıyor. Yoksa çok kişi belediyelerin icraatlarına da bakmıyor. Genel politikalara göre oyunu kullanıyor.