CHP’de çoklu tartışmalar devam ederken, AK Partide kurucu üye olmuş, AK Parti da bakanlık yapmış, iki dönemde CHP’de milletvekilliği yapmış Abdüllatif Şener’in söyledikleri CHP’de partiye gönül verenlerin saçını başını yoldurttu. Hayatını CHP’ye adayanlar, hayatlarının en kötü gününü yaşadı.
Şener, CHP’ye oy vermediğini, Kılıçdaroğlu’nu da desteklemediğini söyledi. Şener, AK Parti’den ayrıldıktan sonra, bir parti kurdu. Parti tutmayınca, CHP’ye geçti. Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresi içinde yer aldı. Konya gibi sağın kalesinde yıllarca mücadele eden CHP’liler, Kılıçdaroğlu’nun emri ile tasfiye edilerek Abdüllatif Şener, milletvekili yapıldı. Türkiye’nin en önemli illerinden birinde partililer küstü.

İSTİFA YOK
13 seçimde CHP birincilik kürsüne çıkamadı. Ama CHP’de 6 ve 7 kez milletvekili seçilenler çoğaldı. Kılıçdaroğlu’nun istifa etmeyeceği mesajına CHP’liler güçlü bir cevap vermedi. CHP dışında ilk önce yazar çizer takımı harekete geçti. Yerel seçim geliyor. Büyükşehirlerde belediyelerin, yüzlerce milyar bütçeleri var. Şimdi, herkes yerel seçimin pusuna yattı.

BRÜTÜSLER ARTIYOR ŞOFÖR MÜ DEĞİŞECEK
"Sana söz yine baharlar gelecek" demişlerdi. Baharı görmeden yaz geldi geçiyor. İki gündür biraz ısındığımızı hissettik. CHP’de kimi hem değişim hem dönüşüm istemekte olduğunu dile getiriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu da "değişim" diyor. Ama kim neyin değişmesini istiyor, değişime nereden başlanacak, şoför mü değiştirilecek, arabanın motoru mu değişecek, lastikler mi değişecek? Arabanın neden yürümediği konusunda bir ortak teşhis olmadığı için değişim konusunda da ortak fikir bulunmuyor.
Kemal Bey, Merkez Yürütme Kurulunda kendisi dışında herkesi değiştirdi. Değişim konusunda bir ortak fikir olmazsa değişim olmaz. Kaos olur ve parti yok oluşa doğru gider.

CHP NASIL DEĞİŞECEK?
Bugünlerde ülkemiz de CHP Nasıl kurtulur? En çok fikir yürütülen konuların başında geliyor. Yüzlerce fikir ortaya atılacak yüzlerce çiçek açacaktır. Ben küçük yaşlarımdan bu yana CHP kurultaylarına giderim. İlkokula giderken, kongre ve kurultaylarada gördürülürdüm. Sonuçta, yine genel başkanın dediği olacak. Siyasetimizde kural şudur:
"Başa gelen çekilmez"Lider parti koltuğunu sever. Ona aşkla bağlanır. Oradan kalkmak yerine birlikte yok olmayı tercih eder. Ona bakışı en güzel olarak "Ya benimsin ya kara toprağın" şarkısı anlatır.

BRÜTÜSLER DE VAR
Değişime destek verenler, seçimde veya kongrelerde liste dışı kalanlardan oluşuyor. Tasfiye edilenler, sürekli parti içinde gelişmelere göre saf değiştiriyor. Bu kişilere parti içinde ‘Brütüsler’ deniliyor. Belediye başkanları da temaslar yapıyorlar. Güç dengesini değerlendiriyorlar. Ya Kılıçdaroğlu kalırsa, ona karşı çıktıklarında zor durumda kalırlar. Eskişehir de de belediye başkanlarının tümü yeniden belediye başkanı olmak istiyor. CHP için Eskişehir’in ayrı bir önemi var. Bir de Eskişehir’de belirleyici olan Yılmaz Büyükerşen var.

NE ANLAMAMIZ GEREKİR ?
Bazıları değişimden İmamoğlu veya Özgür Özel’in gelmesini anlıyor.
Ne anlamak gerektiğini bir gazeteci güzel güzel ifade etmiş. Diyor ki,
"...Meseleyi bir lider meselesine indirgemek, her zaman bir kurtarıcıya umut bağlamak demektir. Bizi batıran da bu.Ülkenin bir kurtarıcıya ihtiyacı yok, bir liderin güçlü, liyakatli bir kadro ile yeni ve başarıya götürecek bir programla ortaya çıkmasına ihtiyaç var. CHP’nin başına gelmeyi planlayan lider pozisyonundaki insanlar, nasıl bir parti, nasıl bir program, nasıl bir orta ve uzun vadeli eylem-hareket planı vaat ediyor?"

PARTİ AKLI UNUTULMAMALIDIR
Kılıçdaroğlu gitmeli diyenlerden kaçı objektif, soğukkanlı yorum yapıyor, kaçı milletvekili adayı yapılmadığı için ya da belediye başkanlarıyla arasındaki sorunlar nedeniyle Kılıçdaroğlu'na öfkeli bulunuyor.Partide yöneticiyken başka yöneticilik bittikten sonra başka konuşanlar kim? Vekilken başka vekillik bitikten sonra başka konuşanlar kim?
CHP tabanının bir "parti aklı" vardır. O akıl en ücra köyde, en yoksul mahallede partideki gelişmeleri izler. Kimin ne söylediğine bakar ama önce nasıl ve niçin söylediğine de bakar. Partinin yoksullarını hafife almamak gerekir.

İŞ NEREYE VARACAK?
Sonuçta, bugün veya yarın Yeni CHP anlayışından vazgeçilecek. CHP kurucu değerlerine, kuruluş felsefesine yani kısacası Altı Ok ilkesine geri dönecek. Bugünlerde yaşananlarda ibret vesikası olacak.