Yerel seçimlere sayılı zaman dilimi kaldı. Henüz resmi seçim takvimi başlamış değil ama kulislerde pek çok isim konuşuluyor. Kırsal alandaki ilçe belediye başkanlıklarından çok Eskişehir merkez belediyeleri ile ilgili de çok fazla isim dolaşıyor.
Geçtiğimiz gün yapılan CHP Odunpazarı İlçe Kongresi’nde yeniden İlçe Başkanlığı görevine getirilen Rahmi Çınar seçimi kazandıktan sonra yaptığı değerlendirmede, “Yılmaz Hocam bir tarafına Kazım başkanı, diğer tarafına Ahmet başkanı alıp sahaya bir çıksın hiç sorun olmadan merkez belediyeleri alırız” demiş.
Rahmi bey hangi pencereden bakıyor bilmiyorum ama baktığı pencere CHP penceresi… Oradan resim öyle görülebilir. Çünkü öyle görmek zorunda. Rahmi Çınar’ın aslında verdiği mesajı farklı da algılamak mümkün. Bu sözleri ben şahsen şöyle yorumluyorum; “CHP içerisinde bir savrulma söz konusu seçimleri alabilmek için üç merkez belediye başkanı yan yana durursa belki parti içindeki dağınıklık görüntüsü ortadan kalkar. Parti içinden çıkan çatlak sesler bastırılmış olur!”
Ne yazık ki CHP’nin şu anki görüntüsü, dışarıdan bakıldığında tamiri imkansız olmayan ama oldukça zor olan çatlakların varlığının dikkat çekici boyutlarda olması.. Genel seçim sonuçlarına bakarak yerel seçim sonuçlarını erkenden ilan etmek bir hayli zor. Sokaktaki vatandaşın gözünden doğru parametreler ile bakıldığında bu seçim özellikle kıran kırana geçecek gibi görünüyor. Benim tavsiyem mevcut başkanların anketörlerini sadece duraklara parklara göndererek neler olup bittiğini anlamalarıdır.. Oralardaki hava bundan önceki seçimlerden çok daha farklı görünüyor. Yani seçimler kimse için çantada keklik değil.
Genel seçimde Eskişehir’de Cumhur İttifakı’nın iki büyük ortağı AK Parti ve MHP’nin aldığı başarısız sonucun meydana getirdiği hayal kırıklığı, CHP’yi fazlaca umutlandırabilir. Ama bu mahallede de geçtiğimiz seçimlerde yapılan yerel ittifakın dağıldığına tanıklık ediyoruz. Özellikle İYİ Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun çıkışının ardından yaşanan karşılıklı eleştirilerin boyutunu da düşündüğünüzde iki parti arasındaki tahribatın kolay tamir edilir tarafı bulunmadığını da gösteriyor.
Elbette “seçmen kimsenin emir eri değil” ancak kendilerini parti aidiyeti içerisinde kabul eden azımsanmayacak vatandaşlarında olduğunu kabul etmek gerekir. Bu saatten sonra daha başka ne gibi gelişmeler olur kestirmek bir hayli zor. Siyasette olmaz denilen ne birliktelikler, ne dayanışmalar olur hep yaşadık gördük. Ancak geçmişte yaşanan örnekleri bugüne uyarlamakta mümkün değil. Çünkü seçmen profili bundan 25 sene öncesinin çok ötesinde bir değişime uğramış durumda.
O sebeple bugünden yarına Eskişehir’de bir değişim olur mesajı vermek yanlış olur. Bu doğru ifade etmek gerekirse değişim olmayacağı anlamına da gelmez. Sonuçta sandık önüne geldiğinde en doğru kararı seçmen verir. Ancak görüldüğü kadarıyla önümüzdeki seçimde iki kilit parti rol oynayacak. Birisi MHP bir diğeri İYİ Parti. Her iki partinin duruşu yerel seçimin sonucunu kesinlikle etkileyecek. MHP’nin tavrını bugünden bilebiliyoruz. Örneğin MHP’nin yerel seçimde Cumhur İttifakı yaklaşımını tercih edecek bir görüntü içerisinde, İYİ Parti’nin tavrı ise çok net değil…
Önümüzdeki süreç çok daha fazla gelişmeleri de beraberinde getirecek. Ancak şu anki görüntü seçimin hiçte kolay geçmeyeceğinin işaret fişekleri ile dolu…