Geçtiğimiz akşam Eskişehir’de en büyük göçmen derneği ESBAL-GÖÇ ile birlikte 16 balkan Türklerin Eskişehir’de kurduğu derneklerin oluşturduğu Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonu’nun Rumeli Türküleri konseri vardı. Aylar önce yapılan konserde, yer bulamayan çok sayıda kişi geri dönmüştü. Bu konserin kalabalık olmayacağını düşünüyordum.
Evladı Fatihan’ın Eskişehir’de halen yaşamaya devam eden 120 bin kişisi var. Kimisi kendisi geldi. Kimisinin dedeleri hatta daha öncesine balkan savaşlarına dayanan süreçte zorunlu göçler ile Trakya’ya ve Anadolu’ya gelmiştir. En son göç Bulgaristan’dan 1989 da yaşandı. Mesela bizim aile 1951 de geldi. 120 bin kişi Eskişehir’de siyasi ve kültürel bir güçtür. Kuvvettir. Korosu da olacak. Folklor ekibi de olacak. Kafkaslar ve Kırım’dan gelen Türklerde işin içine girdiğinde Eskişehir’in Türk göçmen şehri olduğunu söyleyebiliriz.
Eskişehir’e değer katan, şehri diğer şehirlerden kalın hatlar ile ayıranda şehrin göçmen özelliğidir. Bu nedenle ilkler şehriyiz. Hoşgörü ve kardeşlik şehriyiz. Keskin bir seçim öncesinde herkesin birbirini, saygı ile takip etmesi, partiler Hamamyolu’nda stantlarını yan yana aşmalarının sırrı da, Balkan Türk kültüründe yatmaktadır.
ŞANS İŞİDİR
Bulgarcaya Türkçeden geçen 500 kelime vardır. Kısmet kelimesi Bulgarcada da aynı şekilde kullanılmaktadır. Seçilmiş olmakta milletvekili veya belediye başkanı olmak kısmet işidir. Şans işidir. İki balkan Türk’ü Kadir Kodak ile Zihni Çalışkan farklı partilerde görevleri vardı. Biri il başkanı diğeri belediye meclis üyesiydi. Milletvekili adayı olmak için görevlerinde istifa etmede tereddüt etmediler. Sonuçta, partileri onları listeye koymadı. Çünkü henüz bir siyasi partiler kanunu yok.
Aynı şekilde Kent Konseyi Başkanı ve Belediye meclis üyesi Nuray Akçasoy da balkan kökenlidir. O da milletvekili listesinde kendine yer bulamadı. Hem Zihni çalışkan hem de Nuray Akçasoy önceki akşam Rumeli Türküleri konserinde buluştular. İkinizi yan yana fotoğraf çekelim teklifimizi geri çevirmediler. Hatta kendilerine takıldık. Siyasete devam ediyorlar. Bu dönemde seçilen en az üç milletvekilimiz, dönemleri bittiğinde aramızdan ayrılacaklar. Başka şehirlerde yaşayacaklar. Listeye koyulmayan Nuray Akçasoy ile Zihni Çalışkan ise bizimle yaşamaya devam edecekler. İkisi de net bir şekilde, Eskişehirlidir. Şehrin insanıdır. İşte, bir konserde karşılaştık. Yarın başka bir etkinlikte yine bir araya geliriz. Onun için Dedelek’in meşhur bir lafı vardır. Bizim delimiz elin velisinden iyidir.
Hem Çalışkan, hem de Akçasoy konseri sonuna kadar takip ettiler. Rumeli’nin türküleri ile kâh hüzünlendiler. Kah sevindiler. Coğrafi bir yer değişikliği olarak sınırlandırılan ‘Göç’ kavramı aynı zamanda kültürel, ekonomik, politik, toplumsal vb. birçok konjonktürü de içermektedir. 19. yüzyıl ile başlayan Balkan göçleri hem Balkan coğrafyası hem de Türkiye üzerinde nüfusun ve kültürü üzerinde önemli katkıları vardır. Balkan Türklerinin göçleri aynı zamanda ulus-devlet yapısının oluşmasına önemli bir etki yaratmıştır. Balkan ülkelerinin nüfus hareketliliği içerisinde Bulgaristan göçmenleri hem niceliksel olarak hem de toplumsal belleğimizde yer edinen tarihsel geçmiş olarak önemli bir yere sahiptir.