Geçtiğimiz günlerde 2Eylül Haber olarak CHP’nin kayyum davasını Ankara’da, CHP Genel Merkezi’nden takip ettik.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP İl Başkanı Talat Yalaz da süreci genel merkezden izledi.

Gazetecilerin sorularını yanıtladılar.

Başkan Kurt’a şu soru yöneltildi:
“Bazı kesimlerin, belediye başkanları olarak sizlerin parti seçimlerinde mevcut yönetimlere destek vermenizi eleştirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Kazım Kurt, soruya şu yanıtı verdi:
“Siyaset yapma tarzım böyle. Bu işe müdahil olarak, partinin doğru çizgiden ayrılmamasını sağlamaya çalışmak gibi bir misyonum olduğunu düşünüyorum. Eskişehir’de partiyi derleyip toparlayacak bir abiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. O abi olmaya da niyetliyim.”

İşte o “abi” kelimesi oracıkta takıldı kaldı herkesin zihninde.
Nereden çıktı şimdi bu “abi” meselesi?

Çünkü bu örgütün zaten bir “abisi” vardı.
Yıllarca partililer, örgüt, hatta tüm Eskişehir, Ahmet Ataç’a “Ahmet Abi” diye hitap etti.
Aynı şekilde, Ayşe Ünlüce de halkın gözünde “Ayşe Abla” oldu.

Peki, partinin şu an da toparlanmaya mı ihtiyacı var?
Tersine...
Uzun süredir ilk kez örgüt bu kadar bir arada olmuşken…
Kongreler tek adayla, sükunetle geçerken…
Kırgınlıklar en aza inmişken…
Kurt neden böyle bir çıkış yaptı?

Bu sözlerin alt metni çok fazla.

“Örgüt sahipsiz, ben sahip çıkarım” mı demek istedi?
Yoksa “örgüt zayıf, ben güçlüyüm” mesajı mı vermek istedi?
Veya, “ben bu geminin kaptanıyım, dümeni ben tutacağım mı” dedi?

Kendi adıma konuşacak olursam...

Kurt’un “abi olacağım” açıklaması ile sahadaki tutumu birbiriyle örtüşmedi.
Delege seçimlerinde sergilediği tavır, birleştirici değil ayrıştırıcı oldu.
“Abi” gibi davranmadı.
Oysa bir abi, kriz anında herkesi aynı masaya oturtur.
Dinler.
Kızsa bile ötekileştirmez.
Küskünlüklerin önüne geçer.
Korur, kollar, toparlar.

Kurt bunu yapmadı.
Yapmak istemedi.
Belki de alışılmış senaryoyu tekrar sahneye koymak istedi.

Gerilim, taraflaşma, küskünlük…
Ve sonunda kendi hakimiyetini yeniden ilan etmek.

Ama şunu unutmamak lazım:
"Abi" olmak yaşla, makamla olmaz.
Abi olmak empatiyle olur.

Samimiyetle olur.

Herkese eşit mesafede durarak olur.

Bu nedenle insan sormadan edemiyor…
Acaba Kazım Kurt “abi” demek isterken, aslında “ağa” mı demek istedi?
Ağzından yanlış mı çıktı ki?

*****************************************************

Kuantum Özge der ki:

“Amacın kaderin olur.”