Fransızların bir atasözünü yıllar önce öğrenmiştim. Adamlar diyorlar ki; “Acele etmeyelim çok az vaktimiz kaldı!” Sözü duyduğumda öncelikle bana çok saçma gelmişti. Bu sözün değerli olduğunu yıllar sonra anladım. Zira panik yaparsanız hata riskiniz artar demek istiyorlar. Bizim hikaye pek öyle değil. Biz panik yaptıkça acele ettikçe daha çabuk(!) sonuç alıyoruz..
Elbette konumuz bu değil… Konumuz sürücü belgeleri eski deyimle “ehliyet meselesi!” Birkaç yıldır sürücü belgelerinin e-devlet ile uyumlu hale getirilmesi için yenilenmesi gerektiğini anlatılıp duruyor. Hatta bu konuyla ilgili süre aşımı ve yığılmalar sebebiyle süre uzatımına gidildi. Geçmişte alınan sürücü belgelerinin yenilenmesi ile ilgili son kez belirlenen süre 31 Temmuz 2025. Yurt genelinde tahminen hala yenilenmesi gereken 5 milyon “sürücü belgesi var!”
Bu sürenin sonuna yaklaşılırken özellikle sürücü belgesini yenilemek için istenen sağlık raporunun alındığı Aile Sağlığı Merkezleri ile ilgili nüfus müdürlüklerinde yoğunluk yaşanmaya başlamış. Hep birlikte son ana kadar beklemeyi severiz toplum olarak. Hep nasılsa bir şekilde işlerimiz çözülür umuduyla son günleri bekleriz. Son anda ise bir panik, bir panik… Başlarız sorunu çözmek için aracı sözüm ona torpil aramaya. Eğer işimizi de son anda görebilirsek bir kahraman edasıyla gezeriz…
Bu defa durum biraz farklı… Aile Sağlığı Merkezleri’nden bugüne kadar ücretsiz alınan sağlık raporu için sessiz sedasız bir ücret devreye sokuldu.

Artık öyle her elini kolunu sallayan Aile Sağlığı Merkezi’ne gidip, çay ocağından çay ister gibi “Ver bir rapor” diyemiyor. Neden mi? Deniliyor ki önce git ilgili hesaba 250 TL sağlık raporu için bir bedel yatır. Eee… ekonomide yaşanan dalgalanmaların faturası da ağır.. Yatırdığın bedel ilgili sisteme düşüyor. Sonra doktorunuz size raporunuzu gerekli muayeneleri yaptıktan sonra düzenleyip veriyor. Bitti mi? Bitmedi… Bu defa raporunuzu elinize alıp doğruca bankamatiğe gidiyorsunuz. Öyle herhangi bir bankaya değil. Oraya da 15 TL’lik kart bedelini yatırdıktan sonra ilgili nüfus müdürlüğünden randevu alıyorsunuz. Aldığınız randevu gününde ve saatinde kuyruğa giriyorsunuz ve işlemlerinizi tamamlıyorsunuz. Yani siz acele edin ama sakın panik(!) yapmayın! İşler nasılsa hallolur! Sakin olun, belki uygulama bir kere daha uzar vesaire!
Bu arada konuyla ilgili olarak CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan konuyu TBMM gündemine taşıyarak Sağlık Bakanlığı’na bir soru önergesi vermiş. Bu soru önergesine cevap verilir mi, verilmez mi bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa Sayın Arslan’ın soruları doğrudur. Bakın konuyla ilgili Sayın Arslan neler söylemiş: “Sağlık raporu ücretinin gerekçesi nedir? Sağlık kuruluşlarına bu uygulama ne zaman ve hangi yöntemle bildirildi? Kamuoyuna bilgilendirme yapıldı mı, yapıldıysa hangi tarihte? Bu ücret hangi mevzuat veya tarifeye dayanıyor? 2024 ve 2025’te bu hizmetten elde edilen toplam gelir ne kadardır, nereye aktarılmaktadır? Ücretin sembolik tutulması ya da kaldırılması yönünde bir plan var mı? “Vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen bu kararın ne zaman, nasıl ve hangi mevzuata dayanılarak alındığı açıklanmalıdır.”
Ha bu arada geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’den duydum. Çömez diyor ki;“Milletvekillerinin soru önergelerine uzun süreler cevap verilmiyor. Ben artık soru önergesi vermiyorum. Doğrudan herhangi bir sorunu CİMER’e iletiyorum. CİMER’den daha çabuk sonuç alıyorum.” Sayın Çömez’in değerlendirmesini de bizim milletvekili İbrahim Arslan’a küçük bir not olarak ileteyim…
Yine ben de, “Acele edin ama sakın panik yapmayın!” tavsiyesinde bulunuyorum.